Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedelinden ödenen kısmın iadesi ile gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Davalı kusurlu olmadığını savunmuş, mahkemenin davanın kabulüne dair verilen kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacı iş sahibi, iş bedelinin peşin iadesini istediğine göre sözleşmeden dönmüş sayılır. Kural olarak sözleşmeden dönen taraf ancak menfi zararlarını isteyebilir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 31.03.2006 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, davalının bu sözleşmeden doğan kira borcunu ödemediğini, bu nedenle davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen verilen 60 günlük sürede kira bedelinin yine ödenmediğini belirterek sözleşmenin feshiyle müvekkiline ait eşyanın aynen teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kira bedelinin büyük kısmını ödediğini, kalan kısmın ekonomik nedenlerden dolayı ödenemediğini, sözleşmenin feshinin haksız bir davranış olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki finansal kiralama konusu malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafla finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın ihtarname keşidesine rağmen sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmesi feshedildiği halde sözleşme konusu menkulü iade etmediğini belirterek, davalının elinde bulunan sözleşme konusu menkulun aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        A.Ş. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 26.04.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve tapunun davalıya iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir....

          Davacı seçim hakkını ayıplı üründen kaynaklı sözleşmeyi feshederek ödediği bedelin faiziyle iadesi yönünde kullanmıştır. Dolayısıyla mahkemenin öncelikle yazmış olduğu gerekçede, davalının aracın teslim edildiğini ispatlayamadığı, ispatladığı kabul edilse bile aracın ayıplı olduğu, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının mümkün olduğu belirtilerek hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Oysa ki gerekçe içeriği göz önünde bulundurulduğunda, aracın kimin elinde olduğunu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlemesi gerekir. Bu husus faizin başlangıcı yönünden ve kurulacak olan hükmün içeriği açısında önemlidir. Sözleşmeyi fesheden mahkeme sözleşme konusu aracın kimde olduğunu tespit ettikten sonra buna göre de aracın iadesi yönünde hüküm tesis etmeli ve iadeye göre de faizin başlangıcını belirlemelidir....

          satın alırken araçta belirtilmeyen aracın değerini azaltan aracın pert kaydı, ağır hasarlı olduğu, hava yastıklarının ayıplı olduğu hususlarının davalı tarafından gizlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talepli ihtarnameyi davalıya gönderdiğini, ancak cevap verilmediğini belirterek, sözleşmeden dönme nedeni ile ödedikleri araç bedeli 26.794,00 TL'nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ...'...

            Ayrıca davacının talepleri arasında teminat kesintilerinin iadesi de yer almakta olup sözleşme hükümleri uyarınca teminatın iadesi koşulları oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiştir. Eksik araştırma ile hüküm tesisi doğru olmamıştır. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif icrası ile her iki sözleşme yönünden de davacı yüklenicinin hakettiği iş bedeli sözleşmedeki birim fiyatlara göre hesaplatılmalı, gerek su yalıtımı sözleşmesi gerekse epoksi uygulaması ile ilgili ayıp giderim bedeli belirlenmeli ve yüklenicinin hakettiği iş bedelinden mahsup edilmeli, diğer zarar kalemleri savunmada belirtilmediğinden değerlendirmeye alınmamalı, epoksi uygulaması ile ilgili kesilen nakdi teminatın iadesi koşulları sözleşme hükümlerine göre değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. ........

              DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 24/03/2023 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirket ile davalı şirket arasında 27/09/2022 tarihinde 82.000,00 TL bedelli hamut yapımı için kullanılan Extür Makinesi Kalıp Revizyonu Makinesi satın alındığını,40.000,00 TL ön ödemenin yapıldığını, ürünün kendilerine teslim edildiğini, makinenin kurulumunun davalı tarafında göndermiş olduğu kullanım kılavuzuna uygun olarak gerçekleştirildiğini, ancak makinede kullanıma bağlı olarak gizli ayıplar ortaya çıktığını, ayıpların davalı tarafa bildirilerek onarım talebinde bulunduklarını, davalı taraftan makinenin revize edilmesine yönelik olumlu bir yaklaşım gelmeyince davacı tarafın sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini talepte bulunma hakkını kullandığını, 07/10/2022...

                Borçlar kanunun 205 maddesinde; Ayıplı mal nedeni ile Sözleşmeden dönülmesi halinde alıcı ve satıcının sorumlulukları düzenlenmiş olup buna göre anılan maddenin 1.fıkrasında; Satış sözleşmesinden dönen alıcının, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu, yine alıcının satılanın iadesi ve semerelerin iadesi borcu karşısında, satıcının da semeni iade ve masrafları ödeme borcunun yanında tazminat borcu olduğu, buna göre, Sözleşme geçmişe etkili olarak ortadan kalktığından yerine getirilmiş edimlerin iadesi gerektiği belirtilmektedir. Sözleşmeden dönmenin amacının, sözleşmenin kurulmasından önceki durumun ihyası olduğu gözetildiğinde, elde edilen semerelerin ve ödenen semenin faizinin de iade edilmesi gerektiği anılan madde de vurgulanmaktadır. (BK m.205/I,II)....

                  UYAP Entegrasyonu