Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; davanın davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönülerek bedelin iadesi ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince orantılılık ilkesi gereği ücretsiz onarım ile aracın motorunun değiştirilmesi yönünde kurulan hükme karşı davacı vekilince aracın misli ile değiştirilmesi koşullarının bulunduğu yönünde katılma yoluyla Nissan Otomotiv A.Ş. vekilince davadaki taleplerin zaman aşımına uğradığı, davacı istinafının yerinde olmadığı ve ayrıca ilk derece mahkemesince talep edilen manevi tazminat ile ilgili hüküm kurulmadığı öne sürülmüştür....
Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan hangisini kullandığı sorulması ve talebe göre inceleme ve araştırma yapılması gerekmektedir....
Davacı, davalıdan satın aldığı döner fırın makinesinin ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, mahkemece gizli ayıplı olması nedeniyle döner fırın makinesinin ve ayıplı olduğu iddia edilmeyen ancak birlikte satın alınan dört adet fırın arabasının iadesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Aldırılan bilirkişi raporunda döner fırın makinesinin gizli ayıplı olduğu belirtilmiş ise de, bilirkişi raporu bilimsel ve denetime elverişli olmadığı gibi, zarar nedeniyle makinedeki değer düşüklüğü ve onarım masrafları, satıcının ağır kusurlu olup olmadığı ve satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplardan olup olmadığı konusunda bir belirleme yapılmamış ve döner fırın makinesi ile birlikte satın alınan dört adet fırın arabasının kullanımının döner fırın makinesine bağlı olup olmadığı değerlendirilmemiştir. 6098 sayılı TBK'nın 227....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Davacı tarafından dosyaya sunulan makbuzlarda 27.02.2014 tarihinde 23.200,00 TL, ve 73 adet tam altın ve 20.000 TL para olmak üzere 63.800 TL ödendiği toplamda 89.000 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda su yalıtım işlerinin fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmadığı, ayıplı yapıldığı, söz konusu deformasyonların kullanıcı hatasıyla bağlantılı olmadığı, dava konusu taşınmazın mevcut haliyle oturmaya elverişli olmadığı bildirildiğinden davacının tüketici hukukundan kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Davacı vekili tarafından denkleştirici adalet prensibi , Yargıtay kararları gereği paranın satın alma gücü oranında dairenin satın bedelinin yeniden belirlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Geçersiz sözleşme uyarınca alıcının akit tarihinde verdiği paranın aynı oranda iadesine karar verilmesi gerçek hayatta büyük adaletsizliklere yol açmaktadır....
Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Dava konusu araç gizli ayıplı olarak satıldığı için davacının talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir."(Yargıtay 13. HD. 09/03/2016 tarih ve 2015/900 E.-2016/7367 K.)...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olup davalı tarafı cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmaya iştirak etmediği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi kararında; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, dava konusu aracın ayıplı ve ayıpsız bedeli arasındaki 3.000,00 TL farkın davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine, davacının sözleşmeden dönülmesi ve aracın iadesi talebinin reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yalnızca yargılama gideri hükmü yönünden düzeltilerek istinaf başvurularının kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, aksi durumda ayıp oranında indirim talebine ilişkindir....
Maddesi gereğince seçim hakkını kullanarak öncelikle malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi bunun mümkün olmadığı durumda sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ayıplı malın satış bedeli olan 80.481,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesini dava ve talep etmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” şeklinde yapılan düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici yasa ile kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemekte olup, yasa gereği bu talepte bulunma hakkı vardır. Dava konusu ürün ayıplı olduğu içinde davacıya talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu ürünün davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin malın davalılara iade tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının talep etmediği ücretsiz onarıma dair karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....