Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, ürünlerde varlığı ileri sürülen ayıpların açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, sözleşmenin feshedilerek ödenen bedelin iadesi yönündeki talebin yerinde olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince " ...davacının davalıdan satın aldığı koltuk takımının kumaşında üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıbın mevcut olduğu, davacının 6502 sayılı Kanun'un 8 ve 11. Maddeleri uyarınca tüketici olan davacının sözleşmeden dönme hakkının mevcut olduğu ve davacının yasal süresi içinde dönme hakkını kullandığı, davalı satıcının üründeki ayıptan sorumlu olduğu..." gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

Dosya içinde bulunan tüm belgeler ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde , dava konusu ....cep telefonunun ayıplı olduğu ve ayıbın davacının kullanımından kaynaklanmadığı, üretim hatasından kaynaklandığı anlaşıldığından ve 25138 Sayılı Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 14.maddesi ile Türk Borçlar Kanunu gereğince davacı seçimlik haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanarak cep telefonunun ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin açtığı ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur....

    İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili 01/10/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davaya konu aracın müvekkilinden kaynaklanmayan bir nedenle arızalandığının sabit olduğunu, taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte ıslah ettikleri dava değeri nazara alınmaksızın 56.667,70 TL alacak üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin asıl alacağı geçemeyeceğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile aracın ayıplı olması sebebiyle yapılan araç kiralama bedeli, çekici bedeli, ihtarname bedelinden oluşan tazminat talepli davadır....

    Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, dava konusu otomobilin bedelinin tamamının davacı tüketici tarafından ödenip ödenmediği...

      İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı 24/11/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davacının davaya konu malları kendisine tesliminden itibaren kullanmaya devam ettiğini, sürecin 2 yılı bulduğunu, dava konusu malların eskitilmiş ve yıpratılmış olması durumunun nazara alınmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının ürünleri kullanarak yıpranmasına ve değerinin düşmesine, onarım bedelinin artmasına sebep olduğunu, bu durumunda mahkemece değerlendirilmediğini, davacının 6502 sayılı Kanundaki bildirim hükümlerini yerine getirmediğini, kötü niyetli olarak dava açıldığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile ayıplı malın bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin davadır....

      Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tüketicinin, davalı satıcıdan 17/09/2020 tarihli fatura ile; koltuk takımı, yemek masası takımı ve yatak odası takımı satın alarak toplam 29.000,00 TL ürün bedelini ödediği, davacı tüketicinin satın almış olduğu ürünlerden yatak odası takımı ve masa takımındaki ayıplar nedeniyle davalı satıcıya yasal süresi içerisinde ihbarda bulunduğu, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu ürünlerin ayıplı olduğunun sabit olduğu, davacı tüketicinin davaya konu ürünleri evlenmesi nedeniyle birlikte satın aldığı, ayıplı ürünlerin bir kısmındaki ayıpların niteliği ve davacı tüketicinin ürünleri ayıplı haliyle kullanabileceği, bedel iadesi talebinin orantısızlık ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle ayıp oranında bedelden indirime karar verildiği, davacı tüketicinin ayıplı olduğu sabit sayılan mobilyaları bedelden indirim yapılmak suretiyle ayıplı haliyle kullanmaya zorlanamayacağı, bu nedenle ayıplı olduğu sabit...

      Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....

        Davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep ettiği, davalının malların ayıplı olmadığını ve ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını belirterek davanın reddini istediği, mahkememizce 03/09/2021 tarihinde keşif yapıldığı, 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda, malın ayıplı olduğu, ayıbın önceden tespitinin mümkün olmadığı kullanmakta ortaya çıkabilceği, kullanıcı hatasında kaynaklanmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 23-(1)-c) maddesi uyarınca; alıcı, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (2) gün içinde, açıkça belli değil ise malı teslim aldıktan sonra (8) gün içinde incelemek veya incelettirip mal ayıplı çıkar ise bu süre içinde ayıbı ihbar etmelidir. İhbar ise aynı kanunun 18-(3) maddesi uyarınca, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılmalıdır....

          İlk derece mahkemesince,Davacı sözleşmeden dönerek satılanı geri vermeyi ve araç bedeli olarak ödediği bedelin iadesi hakkını dava ettiği, satılanın gizli ayıplı mal olduğu ve ayıbın 6502 sayılı Kanun 10/1. maddesinde belirtilen süre içerisinde ortaya çıktığı ve 12. maddesinde belirlenen zamanaşımı süresi dolmadan satıcıya bildirildiği, araç için yapılan masrafların araç için faydalı giderler olduğu ve lüks masraflar olmadığı, motosikletle birlikte satın alınan aksesuarların aracın tescil kaydına işlendiği, serviste çekilen fotoğraflarında aksesuarların motosiklet üzerinde montajlı halde bulunduğu görülmüş, ayrıca davacının davalıya gönderdiği Beyoğlu 18....

          UYAP Entegrasyonu