Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” Alıcı seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Davalı, üründe imalat hatasını bulunmadığını, davacının servis başvurularında bilgisayarın sorunsuz çalıştığı tespit edilerek davacıya iade edildiğini, ürünün iadesi şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece ürün bedelinin iadesi yönünde davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Sonuç olarak davacının sözleşmeden dönmesi için gerekli yasal koşulların mevcut olduğu anlaşılmıştır. Satım sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup, bir irade açıklaması olarak, satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. Satım bedeli ve asli talep ---- iadesidir. Birlikte ifa kuralı gereği iade tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. ------ Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
üçüncü asansörün kullanılır durumda olduğunun bildirildiğini, bu hususların basit ve düşük bedel karşılığı onarımla giderilebilecek nitelikte olduğunu, davacının kendisinin sunduğu bilirkişi raporu mahkemece esas alınması halinde dahi davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağını, mahkemece TBK'nın 475/son maddesinin irdelenmediğini, asansörlerin taşınmaza monte edildiğini, sökülüp kaldırılmasının aşırı zarara nedene olacağını, bu nedenle dönme hakkını kullanamayacağını, 475/son maddesinde "eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz." hükmü düzenlendiğini, asansörlerin yerinden sökülüp çıkartılmasının, asansörlerin o sözleşmeye münhasır, özel olarak yapıldığından asansörleri hurda haline getirdiğini, asansörlerin sökülüp kaldırılmasının da uzman teknisyen ve makine mühendisleri gözetiminde ancak yapılabildiğini ve sökümün çok zor olduğunu, bilirkişi raporlarının hükme esas alınacak...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ticaret Bakanlığı ,İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, evrakları celp edilmiştir. Fuarın belirlenen ...... Ocak 2021 tarihleri arasında düzenlenmemesinde davalının kusurunun bulunmadığı, davalının o tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği ve fuarın başka bir tarihe ertelendiği hususunda tereddüt yoktur. Fuarın başka bir tarihe ertelenmesinin davacı şirkete sözleşmeden dönme hakkı tanıyıp tanımadığı konusu ihtilaflıdır....
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin motor kaputu üzerindeki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.800,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının sözleşmeden dönme nedeniyle menfi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne kadar zararının oluştuğu, bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise; alacak miktarının ne olduğu noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasıyla açılan sözleşmeden dönme ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 229. maddesindeki; " Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1. Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi. 2. Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi. 3. Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/11/2021 tarih, 2021/187 Esas ve 2021/553 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca yeniden karar verilmesi gerekmekle, 2.1- Davacının ayıptan doğan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin KABULÜ İLE; Yenimahalle 1....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının, davalıdan satın aldığı ambalaj yapıştırma makinasının davacıya 11.03.2011 tarihinde teslim edildiği, davacının 10.02.2012 tarihli noter ihtarnamesiyle ürünün geri alınarak bedelinin iadesini talep ettiği, makinede, tasarımdan kaynaklanan gizli ayıp olup, davacının ürünü aldıktan sonra arızalı olduğunu görünce servise bilgi verdiği, servis işleminden sonuç alamayınca sözleşmeden dönme ihtarını gönderdiğini, davacının ayıba vakıf olduktan sonra makul süre içinde ihbarda bulunduğunun anlaşıldığı, makinedeki ayıbın giderilebilecek durumda olmadığı, onarılması veya satış bedelinin indirilmesinin somut olayda uygun olmayacağı davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanma şartlarının oluştuğu, makine için ödenen 34.500 TL'nin iadesine ilişkin talebin yerinde olduğu, ödemenin yapıldığı 06.07.2011 tarihinde davalının temürrüde düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından...
Davacı tarafın sunduğu 13/03 2014 tarihli e mail " 27/02/2014 tarihinde teslim edilen kalıbın iadesi ve hatanın ısıl işlemden kaynaklaması halinde firmanın ödeme yapacağına ilişkin olduğu, aynı tarihli ikinci e mail'in, incelemenin TÜBİTAK'ta yaptırılması, hatanın çelikten kaynaklanması halinde malzeme ve işçilik bedelinin kendilerinden isteneceğine " ilişkin olduğu, 14/03/2014 tarihli e mail'lerin tarafsız kurumda analiz yapılması ve TÜBİTAK tarafından malzemenin istendiğine dair olup, açıkça ve kayıtsız şartsız sözleşmeden dönme iradesi taşımadığı gibi, elektronik imza kullanılarak elektronik posta ile yapılmadığından, mahkemece sözleşmeden dönme ihbarı olarak kabul edilmemesinde usule aykırılık bulunmadığından istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....