Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK’nın 106/II. maddesine göre bu seçimlik haklar a) aynen ifa ve gecikme tazminatı, b) gecikmiş ifayı ret, bunun yerine tazminat (müspet zararları talep hakkı), c) sözleşmeden dönme ve tazminat (menfi zararları talep hakkı)’dır. Sözleşme konusu ... mevkii 3 pafta 1413 parsel sayılı taşınmazın hissedarlarından ..., ..., ...22.12.2003 tarihinde seçimlik hakkı “aynen ifa ve gecikme tazminatı” olarak kullanıp eldeki davayı açmışlarsa da, aynı parselin diğer hissedarları olan ...seçimlik hakkı “sözleşmeden dönme ve tazminat” olarak kullanıp, 21.06.2006 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/548 Esas sayılı dosyası ile sözleşmenin feshi ve tazminat istemli davayı açmışlardır. Dava halen derdesttir....

    Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez." şeklinde düzenlenmiştir. Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....

    Dönme hukuki sebebi ise ancak belli şartlarla gündeme gelebilmektedir. Her hangi bir sözleşme ihlalinin sözleşmeden dönmeye yol açabilmesi için, bunun şartlarının gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafça ileri sürülen sözleşmenin ihlal edildiği iddiası, davalının söz konusu ruhsatın tahsis amacı değişikliğini yapmadığı ve devrin gerçekleştirilmediği iddiasıdır. Bir borcun imkânsızlaşmamış olmasına rağmen yerine getirilmeyişi, "borçlu temerrüdü"nü gündeme getirir. Borçlu temerrüdü ise, çeşitli şartların yerine gelmesi ile oluşur ve yine bazı şartların meydana gelmesi ile alacaklıya sözleşmeden dönme yetkisi verir. Borçlu temerrüdünden söz edebilmek için borçlunun kural olarak borcunu ifası için ihtar edilmiş olması gerekir. Yine sözleşmeden dönme imkânı için ise, borcun karşılıklı bir borca sahip olması ve alacaklının borçluya mehil vermesi şarttır....

    - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan resmi satım sözleşmesi kapsamında bir adet otobüsün müvekkilince davalıdan satın alınmış ise de aracın ayıplı çıktığını ve müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirterek araç bedeli 110.000,00 TL'nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yargılama yetkisinin müvekkilinin ikametgahı ve sözleşmenin imzalandığı yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı yanca dava Tüketici Mahkemesi sıfatıyla açılmış ise de satıma konu aracın ticari olması nedeniyle Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilmiş ve yargılama yetkisinin davalı ikametgahı ve aynı zamanda satım sözleşmesinin akdedilip uygulandığı ... Asliye Hukuk Mahkemelerine ait bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK.nın yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlenmiş, “ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır....

        Kural olarak sözleşmeden dönme yetkisi sürekli bir sözleşme niteliği taşıyan kira sözleşmelerinde ifa sürecine geçilinceye dek söz konusu olabilir. Buna karşılık ifa sürecinde kiracı artık sözleşmeden dönmek yerine ancak sözleşmeyi ileriye dönük feshedebilir. Somut olayda, kiralananın, tacir olan davacı kiracıya teslim edildiği, kiracı tarafından kiralananda tadilata başlandığı yani sözleşmenin ifa sürecine geçildiği anlaşılmaktadır. Davacı kiracının basiretli bir tacir gibi davranıp kiralananla ilgili gerekli araştırmaları yaptıktan sonra kira sözleşmesini imzaladığının kabulü gerekir. Kira sözleşmesinin imzalanmasından kiralananın anahtarlarının Notere bırakılmasına kadar aradan uzun bir süre geçmiştir. Bu durumda, davacı kiracının fesih bildiriminin geçmişe etkili olmayıp ancak ileriye doğru etkili olması gerekir....

          Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereği işin davacı tarafça süresinde tamamlanmaması nedeniyle davacıya işin tamamlanması, aksi halde sözleşmenin fesh edileceği hususunda ihtarname gönderildiğini, davacı taraf cevaben işin tamamlanacağını bildirdiğini ancak, aradan 9 ay geçmesine rağmen sözleşmenin ifasına yönelik hiçbir adım atılmadığını, sözleşmenin davacı tarafça ihlal edildiğini, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 24/01/2019 tarih ve 2014/728 E - 2019/16 K sayılı kararla, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davalı birleşen davacı tarafça istinaf edilmiştir. İstanbul BAM 15....

            Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereği işin davacı tarafça süresinde tamamlanmaması nedeniyle davacıya işin tamamlanması, aksi halde sözleşmenin fesh edileceği hususunda ihtarname gönderildiğini, davacı taraf cevaben işin tamamlanacağını bildirdiğini ancak, aradan 9 ay geçmesine rağmen sözleşmenin ifasına yönelik hiçbir adım atılmadığını, sözleşmenin davacı tarafça ihlal edildiğini, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 24/01/2019 tarih ve 2014/728 E - 2019/16 K sayılı kararla, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davalı birleşen davacı tarafça istinaf edilmiştir. İstanbul BAM 15....

              DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/12/2021 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan Batman Bölgesi İçin Sürücülü Olarak Patlayıcılı Madde Taşımaya Uygun Kapalı Kasa 4*4 Pick Up Kiralama Hizmeti Alımına ilişkin ihaleye müvekkili ile davalı arasında sözleşme kiraladığını, sözleşmenin imzalanmasından iki aylık sürede müvekkilin işe başlaması çeşitli bahanelerle engellenip 13/10/2021 tarihinde sözleşmeden döndüğünün bildirildiğini, uyuşmazlık konusu sözleşme bedelinin 1.494.000 TL olduğunu, müvekkilinin öncelikle sözleşmenin ifası ile elde edecekleri kazançtan yoksun bırakıldığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ifası için kredi çekildiğini ve ödemelere başlanıldığını, sözleşmeden haksız dönülmesi sonrası müvekkilinin gereksiz yere borç yüküne mecbur bırakıldığını...

                temerrüt halinin üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra kullanılması hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğinden, yasal düzenlemeler gereği işbu seçimlik hakkın kullanılmasının artık mümkün olmadığını, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin gereği olarak davacı yanın sözleşmenin ifası için müvekkiline bir süre vermesi veya bu sürenin sayın mahkemeniz aracılığı ile verilmesini talep etmesi gerektiği halde, tek taraflı sözleşmeden dönme beyanında bulunarak döviz kurunun anormal derecede artmasından faydalanarak sebepsiz zenginleşmesinin mümkün olmadığını, fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla yetki itirazımızlarının kabulü ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri lehine davanın yetkisizlik sebebi ile usulden reddine, davacının ikame etmiş olduğu davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu