Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan bağımsız bölümün teslim edilmemesi nedeniyle davalı bankanın davacıya kullandırdırdığı kredi nedeniyle sorumlu olup olmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 30 uncu maddesi "(1) Bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir....

    tanıklar ... ve ... aracılığıyla katılana bildirdiği, ancak katılanın sözleşmenin gönül rızasıyla yapıldığından bahisle sözleşmeden dönme isteğini kabul etmediği, katılanın ayrıca alacağın tahsili amacıyla sanık aleyhine Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 2006/84 Esas numarasıyla görülen alacak davası açtığı ancak davanın reddedilerek kesinleştiği, bunun üzerine sanığın takas sözleşmesinden daha önce yapılmış olan 20.01.2005 tarihinde bir hukuki ilişki neticesinde vermiş olduğu 7.500,00 TL.lik bono bedelini ödememesi nedeniyle hakkında üçüncü kişi olan tanık ... vekili Avukat ... ... tarafından 04.01.2006 tarihinde haciz işlemlerinin başlatıldığı, bu işlemler nedeniyle sanığın mal beyanında bulunması gerektiğinden ve sanığın katılanla yapmış olduğu sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle şahin marka aracın hala kendi üzerinde görünmesi nedeniyle şahin marka aracı da mal beyanına dahil ettiği, takip nedeniyle aracın haczedildiği ve yediemin olarak sanığa teslim edildiği olayda...

      . ve ... aracılığıyla katılana bildirdiği, ancak katılanın sözleşmenin gönül rızasıyla yapıldığından bahisle sözleşmeden dönme isteğini kabul etmediği, katılanın ayrıca alacağın tahsili amacıyla sanık aleyhine Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 2006/84 Esas numarasıyla görülen alacak davası açtığı ancak davanın reddedilerek kesinleştiği, bunun üzerine sanığın takas sözleşmesinden daha önce yapılmış olan 20.01.2005 tarihinde bir hukuki ilişki neticesinde vermiş olduğu 7.500,00 TL.lik bono bedelini ödememesi nedeniyle hakkında üçüncü kişi olan tanık ... vekili Avukat ... ... tarafından 04.01.2006 tarihinde haciz işlemlerinin başlatıldığı, bu işlemler nedeniyle sanığın mal beyanında bulunması gerektiğinden ve sanığın katılanla yapmış olduğu sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle şahin marka aracın hala kendi üzerinde görünmesi nedeniyle şahin marka aracı da mal beyanına dahil ettiği, takip nedeniyle aracın haczedildiği ve yediemin olarak sanığa teslim edildiği olayda; sanık ...'...

        Aşırı ifa güçlüğü başlıklı 138. maddede de, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sıradaki mevcut olguların kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçlenmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu şeklinde düzenleme yapılmıştır. TBK’nın 480/II. maddesine göre götürü bedelli eser sözleşmesinin uyarlanmasının istenmesi ve uyarlanması mümkün olup, götürü bedelli olmayan eser sözleşmeleri ve diğer sözleşmelerde işin özelliği ile koşulların gerçekleşmesi halinde genel kural niteliğinde olan TBK’nın 138. maddesine göre uyarlama talep edilmesi ve sözleşmenin uyarlanması mümkündür....

          DAVA : Sözleşmeden dönme / Bedel iadesi DAVA TARİHİ : 24/03/2020 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden dönme - Bedel iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten "..." adlı program lisansı, ek modüller ve eğitim bedeli hizmeti olmak üzere mal ve hizmet satın aldığını, bu hizmet karşılığında davalıya 37.907,50TL ödeme yaptığını, davalı şirket yetkilisinin teslim sırasında kendi bilgisayarında kurulu bilgisayarın demosu üzerinden davacının çalışanına program uygulamasını gösterdiğini, lisanslı programın kurulumunun yapılmadığını, aradan geçen zaman içerisinde ihtara rağmen lisanslı programın tesliminin yapılmadığını belirterek davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, yapılan 37.907,50TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar...

            teslimi yerine getirmemesi sebebiyle fesihte haksız olması sebebiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir. asıl davacı-birleşen davalı alıcının sözleşmenin feshinde haklı olduğu, birleşen dosya davacısı- asıl dosya davalı satıcının fesihte haksız olduğu kanaatine varıldığı Asıl davada davacı iş sahibi yapmış olduğu kısmi ödemenin iadesini istemekle sözleşmeden dönme iradesini koyduğu davacı tarafın ödemiş olduğu 50.000,00 TL'yi sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davalı taraftan talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir....

              (YHGK 2017(19)11-3083 E 2021/1225 K sayılı içtihadı) Dava konusu sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı TBK md 179 üçüncü fıkrada "borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır" hükmüne yer verilmiş olup, dava konusu yazılı-imzalı sözleşmenin 10.2 maddesinde yer alan düzenlemenin de, bu kapsamda "sözleşmeden dönme cezası" niteliğinde kararlaştırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın, kendi imzasını taşıyan bağlayıcı Türkçe sözleşmenin 10.1 maddesindeki feshi ihbar süresine uymayarak azami fesih ihbar süresinden sonra sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle, aynı maddeye göre sözleşmenin süresi 16/08/2021 tarihine kadar uzamış durumdadır....

                Noterliğinin 20.05.2015 tarihli ve 07048 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi gereğince dava konusu bağımsız bölüm için ödediği, 128.416- TL'nin sözleşmeden dönme nedeniyle ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte iadesine ve davalıdan tahsiline, sözleşmenin davalı Dumankaya'nın kusuru ile gerçekleşmemesinden dolayı uğranılan menfi, müspet, munzam tüm zararların ve sözleşmenin 3.1 maddesi gereğince ödenmesi gereken cezai şartın şimdilik 1000- TL' sinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı Müvekkil Şirket’e İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 22.09.2016 tarih ve 2016/4135 D....

                sözleşmeden dönme iradesini davalı tarafa noter aracılığıyla bildirdiğini ve 256,26 TL noter masrafı yaptığını ileri sürerek davacı müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığı gözetilerek 169.920,00 TL sözleşme bedelinin 15/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatı ile sözleşme konusu aracın davalı tarafa iadesine, sözleşmeden haklı sebeple dönen davacı şirketin uğradığı 1.613,26 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyli birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı yüklenici eseri bu süre sonunda teslim ettiğini veya teslime hazır hale getirmesine rağmen davacı iş sahibinin tesellümden kaçınması nedeniyle teslim edemediğini kanıtlayamamıştır. Bu nedenle ayrıca süre verilerek yüklenicinin temerrüde düşürülmesine gerek bulunmamaktadır. Davacı iş sahibi icra takibinde peşin ödediği iş bedelini talep etmek suretiyle seçimlik hakkını sözleşmeden dönme şeklinde kullanmıştır. Bu durumda sözleşmenin feshi nedeniyle her iki taraf verdiğini geri istemekte haklı olduğundan davalıya ödendiği uyuşmazlık konusu olmayan peşinat ile ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 14.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu