Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 6502 sayılı Yasanın 'Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri' başlıklı 50.maddesinin 9.bendinde; (9) devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir....

    TL cayma tazminatının davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, kira bedeline ilişkin talebin ise reddine karar verdiğini, kararın kabule ilişkin kısımlarına itirazları bulunmamakla birlikte kira bedelinin reddine ilişkin kısım yönünden kararı istinaf ettiklerini, esasen sözlemeden dönme iradesinde bulunanın müvekkili değil davalıların olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin ifasının yıllarca beklediğini, fakat sözleşmenin niteliği gereği tek taraflı ortadan kaldırılamayacak bir sözleşme olması nedeniyle işbu davayı açmak durumunda kaldığını, aslında sözleşmeyi devam ettirmemek kastıyla hareket edenin davalılar olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeden dönme iradesi olmadığından, işbu davanın sonucu ileriye etkili olması gerektiğini ve müvekkilinin menfi değil müspet zararın da giderilmesi gerektiğini, zira davalıların sözleşmenin gereğini yerine getirmeleri durumunda müvekkilinin dava konusu sözleşmedeki 2 daireden kira getirisi elde edeceğini, sözleşmenin sona ermesinde davalıların...

    Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı "sözleşmenin feshi" davası sonunda feshi (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Fesih, sözleşme ilişkisini sora erdirmeye yönelik, bozucu yenilik doğuran bir haktır....

      Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. Borçlunun temerrüdünde; alacaklının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasıyla sözleşme geriye etkili olarak sona erer. Sözleşmeden dönülmesi üzerine her iki tarafın asli edimlerini ve buna bağlı fer’ilerini yerine getirmesi borcu sona erer ve verilenlerin de iadesi gerekir....

        Maddeden kaynaklanan dönme hakkını kullanabileceğini, müvekkilinin bu dönme hakkını saygı ile karşıladığını ve davacının dönme hakkından kaynaklanan haklarını ifa edeceğini belirtilerek, dönme nedeni ile şirkete ödemiş olduğu 260.000,00 TL nin kendisine yasal sürede iade edildiği bildirildiğini, buna rağmen mahkemece müvekkilinin temerrüte düştüğü kabul edilerek hüküm kurulduğunu, ayrıca 6098 sayıl TBK 125 madde gereğince seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkının kullanılması nedeni ile sadece verildiğini talep edebileceği ve menfi zararını talep edebileceği halde, davacının müspet ve menfi zarar ile munzam zarar taleplerinin kabul edildiğini, mahkemenin müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde temerrüte düşmüş olarak kabul etmesi ve davacının talebine uygun kira kaybı, munzam zarar ve faizin tahsili kararı vermesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde davacının sözleşmeden haksız olarak dönmesine rağmen mahkemenin kira ve tazminat taleplerini kabul...

        dönme hakkının kullanılabilmesi için ayıbın önemli/büyük olması ve dönme talebinin iyiniyetli olmasının gerekli olduğunu, ayıbın önemli olması şartının gerçekleşmiş olarak kabul edilebilmesi için satılandaki ayıp sonucunda satışa konu malın değerinin veya elverişliliğinin ciddi derede azalması veya tamamen kaybolması gerektiğini, somut olayda ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte, olduğu iddia edilen ayıbın, değersiz olduğu gibi davacının ayıp hususunda iyi niyetli olmadığını, davacının olduğunu iddia ettiği ayıpların onarılabilecek nitelikte olduğundan sözleşmeden dönme talebinin haklı olmadığını, davacının sözleşmeden dönme iradesiyle müracaat ettiğini belirtmişse de davacının herhangi bir şekilde müvekkili şirkete ilettiği sözleşmeden dönme talebi bulunmadığını, davacının ürünü görerek, muayene ve tecrübe ederek satın almış olması nedeni ile sözleşmeden hakkı süresinin sona erdiğini, zira alıcının satılanda bir ayıp görmesi halinde bunu imkan bulur bulmaz derhal satıcıya bildirmek...

        Kabule göre de, yanlar arasında imzalanan sözleşmenin .... maddesinde “ bu anlaşma arsa sahibi / yüklenici tarafından bozulduğu takdirde, arsa sahibine/ müteahite o mevkiide, aynı mahal şartlarında yapılmış bir dairenin rayiç bedeli kadar şartı ceza ödeyecekleri” kararlaştırılmış olup,bu hüküm dönme cezası olarak nitelendirildiğinde sözleşmeden dönen taraf davacı olduğu için dönme cezası istenemez.Seçimlik ceza olarak nitelendirildiğinde ise davacı taraf sözleşmeyi feshettiğinden cezai şartın davalıdan tahsili mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece asıl davada cezai şartın tahsili isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, karar bozulmalıdır....

          Davada teslim edilen eserin ayıplı olduğu ileri sürülerek ödenen bedelin tahsili istenmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda ayıbın kabule zorlanamayacak derecede olmadığı sözleşmeden dönme talebinin yasal koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ayıplı ifa halinde iş sahibinin kullanacağı seçimlik haklar Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sözleşmeden dönme, ücretten indirim, ayıpların tamir ve ıslahı olarak düzenlenmiştir. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde bu seçimlik haklardan sözleşmeden dönme seçeneğini kullanmıştır. Sözleşmeden dönülebilmesi için yapılan işin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olması ya da aynı ölçüde sözleşme şartlarına aykırı bulunması gerekir....

            zorunda olduğunu, kendisine sözleşmenin teminatı olarak açığa senet verildiği ve sözleşme süresinin 21 ay ve müvekkilinden kaynaklanmayan sebeplerden uzayabileceği düşünüldüğünde sözleşmeden dönmesini gerektirecek herhangi bir sebep ve karşılanması gereken herhangi bir zarar olmadığına göre müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcu olmadığına ve karşı tarafın sözleşmeden cayması nedeniyle cayma parası ödemesine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği, davalıya 293.000,00 TL ödeme yaptıklarını, ancak yapılması kararlaştırılan evin teslim edilmediğini, evin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle, sözleşme uyarınca, iflas tarihine kadar 9.088,00 TL alacaklarının bulunduğunu, iflas masasına yaptıkları başvurunun reddedildiğini ileri sürerek, müvekkillerinin alacağının kabulü ile masanın bu alacağı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği için talebin reddedildiğini, BK.108.maddesi gereğince seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanan davacının ancak menfi zararını talep edebileceğini, sözleşmenin ifasına bağlı gecikme zararının istenemeyeceğini, arsa bedelinin davacıya iadesi gereken miktardan düşülmek suretiyle alacağın hesaplanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu