den, Kırka Bor İşletmesi Müdürlüğü stok sahasına taşınmasına ilişkin hizmet alım işinin 05/01/2015 tarihli sözleşme ile müvekkiline verildiğini, sözleşme süresinin ise işe başlama tarihinden itibaren 12 ay olarak belirlendiğini, buna göre 01/06/2015 tarihinde başlanan işin 12 ay sonra 31/05/2016 tarihinde sona erdiğini, sözleşme süresi bitmeden önce davalının müvekkiline sözleşme süresini uzatmak isteyip istemediğini sorduğunu ve müvekkili tarafından buna olumsuz cevap verildiğini, sözleşme süresi sona erdikten sonra davalının sözleşmeyi feshettiğini bildirerek, sözleşme kapsamında verilen teminatı irad kaydettiğini, fesih gerekçesi olarak 14/08/2015 tarihinde kömür yüklü 3 adet kamyona su basılmasının gösterildiğini, ancak feshin geçersiz olduğunu, zira Kırka İşletme Genel Müdürlüğü sözleşmede taraf olmadığından fesih yetkisinin bulunmadığını, ayrıca sözleşme sona erdiğinden feshin mümkün olmadığını, sözleşmenin feshi için haklı neden bulunmadığını, davalı tarafından gerçekleştiği iddia...
Mahkemece, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı, tarafı olmadığı sözleşmenin feshinin iptalini isteyemeyeceği, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının sahibi olduğu ... Eczanesinin davalı ile yaptığı,kurum sigortalılarına ilaç satışına ilişkin sözleşmenin Bağ-Kur İl Müdürlüğünün 16.03.2007 tarihli yazısıyla feshedildiği,fesih kararının davacıya tebliğ edildiği,dava konusu sözleşme uyarınca davalı kurum sigortalılarına ilaç verildiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir.Mahkemece davacı vekilinin 04.12.2008 tarihli celsedeki feshe konu sözleşme altındaki imzanın kendileri tarafından değil dava dışı ... tarafından atıldığı yönündeki beyanı esas alınarak davacının sözleşmenin tarafı olmadığı, sözleşmenin feshini isteyemeyeceği, aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile finansal danışmanlık konusunda hizmet vermek üzere sözleşme imzaladıklarını, yükümlülüklerini yerine getirerek davalının kredi almasını sağladığını, sözleşme gereği finansman tutarının davalı şirket hesabına geçtiği tarihte %3,5 oranındaki ilk ücretini aldığını, finansman kaynağının vadesi boyunca %1 ücret ödemesinin de 2014 yılında muaccel hale geldiğini, davalının faturayı gizlilik hükümlerinin ihlal edildiği gerekçesiyle iade ettiğini, başlatılan takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatı ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de, taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır. Dava konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden, davacı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı şirket adına tescili gerekecektir. HMK'nun "Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki" başlıklı 12/1. maddesinde; "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen gözönünde tutulur....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı kuruluş arasında ... ana makinesi yedek parça alımına ilişkin 30.06.2006 tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşme doğrultusunda %98’lik kısmının davalıya teslim edildiğini, teslim edilen malların sözleşmeye uygun olmadığına ilişkin müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığı halde, davalı tarafından 11.09.2006 tarihli yazıları ile sözleşmenin fesih edildiğini ve teminatında irat kaydedileceğinin bildirildiğini, fesih ve irat kaydının kabul edilemez olduğunu, kısmi kabulü yapılan anaparça bedeli 440.022.00 YTL’nin ödenmemesi nedeniyle icra takibinin yapıldığını, ancak takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek, teminat mektubunun irad kaydedilmesinin tedbiren durdurulmasına, 30.06.2006 tarihli sözleşmenin haklı olarak fesih edilmediğinin tespitine, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/534 E. sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesindeki talebin 01.12.2016 tarihli sözleşmenin feshi ve medula sisteminin kapatılması işlemine karşı, işlemin haksız olması sebebiyle sözleşmenin süresiz feshinin iptali ve maddi tazminat talebine ilişkin olduğunun görüldüğü, muarazanın giderilmesi talebine yönelik eldeki dava ile bahse konu dava arasında derdestlik bulunduğu, diğer davanın daha önce açıldığı, eldeki davada sözleşmenin feshi işleminin iptali ve davacının yeniden medula sistemine alınması talepleri yönünden derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tazminat talebinin ispatlanamadığından reddine karar verildiği, bu karar yönünden bir istinaf nedeni ileri sürülmediği, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, cezai şart, ortak gider ve kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi 2018/4143 Esas ve 2018/5232 Karar sayılı 21.12.2018 tarihli kararı ile " Asıl dava yönünden .... karşı tarafa ulaştırılacak irade beyanı ile sonuç alınabilecek konuda dava açılmasında hukuki yarar bulunduğundan da söz edilemeyeceği gibi ayrıca fesih suretiyle sona eren sözleşme yönünden de mahkemece aynen ifa kararı verilemez. Bu nedenle hukuki yarar yokluğundan asıl davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir." gerekçesi ile bozulduğunu bunun üzerine Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/80 Esass 2020/251 Karar sayılı 08.07.2020 tarihli kesinleşen kararında bozmaya uyularak "....Bu suretle sözleşme fesihle sona eren sözleşme nedeniyle hiç kimsenin sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağından feshin iptali ya da bu şekilde yaratılan muarazanın men’ine karar verilemez....
Davanın kanuna aykırılık iddiası nedeniyle sözleşmenin feshi ve sözleşme nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini ile sözleşme gereği verilen senetlerin iptali talebinden ibaret olduğu görülmekle, davalıların aynı grup şirketi olması, aralarında organik bağ olması nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına gidilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." gerekesi ile, "...Davanın Kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 10/01/2016 tarih ve GA01- 0525 nolu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,..." şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna getirmiştir....