alındığı beyan edilmiş ise de, sözleşme ile sözleşmenin 03/09/2014 tarihinden itibaren geçerli olacağının kararlaştırıldığı ve araç satış sözleşmesinin de 03/09/2014 tarihli olduğu, bu nedenle söz konusu araç satış sözleşmesinin işyeri devir sözleşmesine dayalı olarak yapılmış olduğu anlaşıldığından; mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
sözleşme ikrar edildiğini, bu noktadan sonra artık sözleşmenin karşılıklı iptal edildiğini,ortadan kaldırıldığını,yenilendiğini,aracın mülkiyetin devri ile sukut ettiğini ispat külfeti davalıda olduğunu,09.05.2017 tarihli sözleşme ayakta olduğuna göre, bu sözleşme ile karşı yana bir bono verildiği ve bu bononun sözleşme tarihi olan 09.05.2017 düzenleme tarihli ve gene sözleşmede açıkça yazıldığı üzere vade tarihi 10.08.2017 tarihli olduğu,gene sözleşmede bedelinin 63.000.,tl olduğu açıkça yazılı olduğu ilgili bononun müvekkiline geri verildiğine ilişkin bir evrak tanzimi ve bono bordrosu olmadığı açıkca belli olduğu, yine sözleşmede yazılı aracın mülkiyetinin müvekkiline devredilmediği aracın geri teslim alındığı ikrar edilmiş aracın tescil kayırtlarından bu hususta zaten belli olduğu, müvekkili aracın devrini hiç bir zaman almadığı, aracın mülkiyeti müvekkiline hiç bir zaman geçmediği bono açıkça ikrar edildiği üzere,sözleşmedeki aracın mülkiyetinin müvekkiline devri için verildiği...
Mahallesi 892 parselde kayıtlı A 4 Bağımsız Bölüm 42 numaralı mesken nitelikli taşınmazın tapusunun iptali ile bu taşınmazın davalı adına tapuya tespit ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki bila tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlara ilişkin tapunun 25.04.2014 tarihinde davacıya verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, devri gerçekleştirilen tapunun, ... kullanma izin belgesi olup olmadığı araştırılmaksızın devremülk satışına konu tarihsiz hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi 634 sayılı kat mülkiyetinin 57 ve 65. maddeleri ve TMK'nın 780 ve 781. maddelerine uygun olarak resmi şekilde düzenlenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur....
Dava miras payının devri sözleşmesi ve sulh sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine dayalıdır. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre göre yerinde davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2....
Ürünleri Araç Yenileme İç Dış Ticaret Limited Şirketi'nin devri için 03/04/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalıların şirket müdürü ve şirket ortağı sıfatı ile imzalamış olduğu sözleşmeyle şirketin, toplam değeri olan 130.000,00 TL karşılığında müvekkiline devredileceğinin kararlaştırıldığını, şirketin devri için belirlenen bedelin 65.000,00 TL'lik kısmının müvekkilince 03/04/2010 tarihinde nakit olarak ödendiğini, sözleşmede, bu ödemeye istinaden, şirketin yarı hissesinin müvekkiline devredileceğinin düzenlendiğini, yine müvekkili tarafından davalı ...'...
toplanması gibi işlemlerin yapılıp taşınmazın ön kısmında bulunan dükkanın ayrıca tapusunun çıkarılması suretiyle kendisine devri şartıyla teminen iki ayrı dükkanı havi dava konusu taşınmazın tapusunu davalıya devrettiğini, bu teminat mülkiyetinin devri esnasında taraflar arasında yapılan sözleşme ile yazılı hale getirildiğini, ancak ilerleyen zamanlarda davalının bir türlü yardımcı olmaya yanaşmadığını ve tadilat projesi için binadan muvafakatleri toplamaktan kaçındığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tescilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, TMK’nin 677. maddesi gereğince mirasçılar arasında miras payının devri sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. TMK’nin 677/1. maddesi gereğince terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Somut olayda, muris ... (mustafa oğlu)’nun dosyadaki veraset ilamına göre 09.11.1973 tarihinde öldüğü ve davanın taraflarının tamamının murisin mirasçıları olup davada yer aldıkları anlaşılmaktadır. Tapu kayıtlarına göre dava konusu 199 parselin kamulaştırma ifrazı sonucu 1695 ve 1696 parsellerin oluştuğu bu parsellerden 1695 parsel sayılı taşınmazın evli tarla vasfıyla 2137,82 m2 yüzölçümlü olarak ifraz suretiyle tam hisse mülkiyetinin muris ... (Mustafa oğlu) adına 01.03.2010 tarihinde tescil edildiği, 1696 parselin ise kanal vasfı ile 302,18 m2 yüzölçümlü olarak tam hisse mülkiyetinin muris ......
/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte bu karine kesin değildir. Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, davalı ............... Tic. Ltd.Şti.vekilinin temyiz dilekçesine ekli belgelere göre, kazaya karışan ve davalı ............... Tic. Ltd.Şti. adına kayıtlı olan araç, ...... ....Noterliği’nin 05.02.2008 tarihli onaylı “Araç Satış Sözleşmesi” ile dava dışı Veli Cam’a satılmıştır. Kaza ise, ........2009 tarihinde meydana gelmiştir. Bu durumda davalı ............... Tic....
Bir taşınmaz malın veya payının mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması BK 213, Tapu Kanunu 26. madde ve TMK 706. madde uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve doğrudan gözönünde tutulur. Taraflar arasındaki 11.02.2008 tarihli sözleşme resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak cezai şart da istenemez. Zira cezai şart asıl borca ilişkin feri haklardandır. Asıl borç hükümsüz olunca, cezai şart da hükümsüzdür. Taraflar ancak verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Mahkemece geçersiz sözleşmeye dayanılarak istenen cezai şartın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Hazinesi ... 31/07/2012 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; davanın “hakem” sıfatıyla açıldığı anlaşılmaktadır. 3533 sayılı Kanun'un 6. maddesine göre bu kanun uyarınca verilen kararların temyiz edilebilme niteliği olmayıp, bu kararlara karşı sadece itiraz mümkündür. Bu durumda dilekçenin itiraz niteliğinde olduğunun kabulüyle isteğin hakemce incelenmesi gerekir. SONUÇ: Gerekli inceleme hakemce yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesine 20/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....