DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosyanın yapılan incelenmesinde, ilk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunduğu, adli yardım talebi nedeniyle istinaf başvurusuna ilişkin herhangi bir harç yatırılmadığı, Dairemize intikal eden dava dosyasında öncelikle davalının adli yardım talebinin yerinde olup olmadığı hususunda inceleme yapılarak davalının adli yardım talebinin HMK'nın 336/2 maddesi gereğince itirazı kabil olmak üzere reddine karar verildiği, verilen kararın davalı vekiline 08/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, dairemizce verilen karara ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvurulurken yatırılması gereken 492,00 TL başvuru harcı ile 1.361,65 TL istinaf karar harcının bir hafta içerisinde yatırılması hususunda davalı adına usulüne uygun muhtıra düzenlenerek tebliğ edilmesi, yapılan uyarı üzerine...
“Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir. Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir....
FSHHM'nce 11/07/2017 tarihli karar ile itiraz yerinde görülmeyerek adli yardım talebinin reddine karar verildiği ve resmi posta pulu kullanılmak suretiyle kararın davacı ve davalılara mahkemece tebliğe çıkartıldığı, davacının 03/08/2017 tarihli ikinci adli yardım talebinin 07/08/2017 tarihli ara karar ile red edildiği ve kararın davacıya tebliğ edildiği, taraflara ön inceleme duruşması için tebligatların yapıldığı verilen kesin süreye rağmen davacının gider avansını yatırmadığı, Davacıya 08/05/2017 tarihli tensip tutanağı ile yatırması gereken gider avansını bir haftalık kesin süre içerisinde mahkeme veznesine yatırması, aksi takdirde davanın usulden red edileceğinin ihtar edildiği, adli müzaharet talebinin reddine dair kararın tebliği üzerine yapılan itirazının da refik hakimce red edildiği, kararın davacıya tebliğ edildiği, kararın kesin olmasına rağmen, davacının yeniden aynı talepte bulunduğu, bu talebinin de red edildiği, dava tarihinin 02/05/2017 olup, 14/09/2017 tarihli ön inceleme...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkili lehine verilen ipotekten başından beri haberdar olduğunu, eş muvafakatının alındığını, tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığını, ipotekli takipte kefaletle ilgili iddiaların değerlendirilemeyeceğini, davacının adına taşınmaz bulunması nedeniyle adli yardım için yasal koşulların oluşmadığını, adli yardım talebinin kabulü ile teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :Uyuşmazlık, ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararın yerinde olup olmadığı konusundadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep, menfi tespit talepli davada satışın durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkili lehine verilen ipotekten başından beri haberdar olduğunu, eş muvafakatının alındığını, tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığını, ipotekli takipte kefaletle ilgili iddiaların değerlendirilemeyeceğini, davacının adına taşınmaz bulunması nedeniyle adli yardım için yasal koşulların oluşmadığını, adli yardım talebinin kabulü ile teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :Uyuşmazlık, ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararın yerinde olup olmadığı konusundadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep, menfi tespit talepli davada satışın durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir....
Adli yardım kararı yönünden ise mahkememizce verilen adli yardım talebinin reddine yönelik karar itirazen Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/273 D. İş sayılı kararı ile kaldırılmış olup, anılan mahkeme tarafından verilen karar kesin nitelikte olduğundan adli yardım talebinin kaldırılmasına yönelik istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin ″adli yardım talebinin reddine″ ilişkin 04.02.2021 tarih ve 2021/567-1073 sayılı kararına karşı ititraz edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK′nın 337/2. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmekle, evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda: Davacı ...′ın, İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı şikayet davasının dava şartı yokluğundan reddine ilişkin 2017/471 E. sayılı karara karşı 07.12.2017 tarihli dilekçesi ile adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2018/570-1106 sayılı ilamı ile adli yardım talebi reddedilmiş, gerekli harç ve giderlerin davacı tarafça karşılanması için dosya Mahkemesi’ne iade edilmiş, davacı 18.06.2018 tarihli dilekçesi ile adli yardım talepli olarak adli yardım talebinin reddine ilişkin karara karşı itirazda bulunmuş, ......
ı öldürmeye yardım eden olarak iştirakten CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca Beraatına TÜRK MİLLETİ ADINA l-a)Katılanlar vekilinin yasal yetkisinin bulunmaması nedeniyle duruşmalı temyiz talebinin CMUK’nun 318.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. b)Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanık hakkında 6136 Sayılı Yasaya Aykırılık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen karar CMK'nun 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğundan sanık müdafiinin temyiz talebinin mahallinde değerlendirilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir. 2-Sanık ... hakkında maktul ...’e yönelik kasten öldürme ve mağdur ...’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; UYAP işletim sisteminin Dairemize verdiği yetkiye dayanılarak, çıkarılıp dosya içine konulan sanığa ait 19.9.2014 tarihli nüfus kaydından ve ........
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde okuduğu, annesi ile birlikte kaldığı, annesinin de çalıştığı, aylık 2.500,00 TL kazandığı, davacının KYK bursu aldığı, davalının ise Milli Eğitimden emekli olup, aynı zamanda arzuhalcilik yaptığı, kendi beyanı ile 4.000,00 TL emekli maaşının olduğu, davacının eğitim durumu nedeni ile ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve ülkenin ekonomik koşulları gözetildiğinde nafaka takdirinde ve miktarında isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile davacı lehine aylık 800,00 TL yardım nafakasına ve bu nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Nafaka miktarının az olduğundan bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların baba oğul oldukları, davacının halen Niğde Üniversitesi'nde ikinci öğretimde birinci sınıf öğrencisi olduğu, pandemi nedeni ile uzaktan eğitim aldığı ve halen annesi ile birlikte kaldığı, dava açıldığı tarihteki mevcut şartlarda davacının çalışan annesinin de çocuğa yapacağı katkı gözetildiğinde davacı için hükmedilen nafakanın tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında yeterli olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....