Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; kesinleşmiş mahkeme ilamı gereğince davacı tarafından üçüncü kişilere yapılan ödemelerin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri uyarınca davalıdan rücuen tahsili talebin ilişkindir. Rücuen alacak talebi taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine ( Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi) göre 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı yanın zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında düzenlenen 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile İzmir ve Manisa illerinden oluşan elektrik dağıtım bölgesinde yer alan ve ... uhdesinde bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesisleri ve dağıtım tesislerinin işletilebilmesi için zorunlu taşınır ve taşınmazların mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla işletme hakkının ......

    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak tarafın, davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Yalnız, kendisine karşı rücu davası açılan üçüncü kişi (davalı), davacının birinci davayı iyi takip etmediği için(yani kusuru nedeniyle) kaybettiğini ispat ederek, kendisine karşı açılan rücu davasının kısmen veya tamamen reddini sağlayabilir. Yani, davayı ihbar etmemiş olan taraf, her türlü kusurundan sorumludur....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 7. 4 maddesi uyarınca TEDAŞ'ın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.623,55 TL ödemeden kaynaklı 242,00 TL karar harcı ve 463,20 TL temyiz harç ve masrafı olmak üzere toplam 11.328,75 TL'nin temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. -/- 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir....

        dan talepte bulunamayacağını kabul ve taahhüt eder, f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve ...'ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder.", p bendinde ise "Alıcı işletme hakkı devir sözleşmesinden doğan bütün yükümlülükleri şirketin zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul ve taahhüt eder." hükümleri mevcuttur....

          ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1260 KARAR NO : 2023/13 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2018/717 ESAS 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Rücuen Alacak KARAR : Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Somut olayın değerlendirilmesinde, tarafların da kabulünde olduğu üzere Konya 1....

            Dava rücuen alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının mevzuat ve işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince dava konusu ödemenin rücuen tazminini isteyip isteyemeyeceği, isteyebilir ise tutarı, davalı ...Elektrik Dağıtım A.Ş'nin husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır....

              Hukuk Dairesi 20.02.2017 tarih 2016/8129 E ve 2017/479 K sayılı ilamı) Davacının yapmış olduğu ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki döneme ait olması nedeniyle bu ödemelerden yukarıda belirtilen işletme hakkı devir sözleşmesinin ve hisse devir sözleşmesinin belirtilen maddelerine göre davalı sorumlu olup, davalıya rücu talebinde bulunmakta haklıdır. Bilirkişi asıl raporunda işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.2 maddesine göre ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden, bazı taleplerin istenemeyeceğini belirtmiş ise de kazanın oluş tarihi, işletme hakkı devir sözleşmesi tarihi ve hisse devir sözleşmesi tarihi göz önünde bulundurulduğundan davacı tüm ödediğini, davalıdan ödediği tarihten itibaren talep edebilir. Toplanan delillere göre mahkeme ilamına dayalı olarak yapılan ödemeden işletme hakkı devir sözleşmesi ve hisset devir sözleşmesinin yukarıda belirtilen maddelerine ve Yargıtay 11....

                Hukuk Dairesi 20.02.2017 tarih 2016/8129 E ve 2017/479 K sayılı ilamı) Davacının yapmış olduğu ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki döneme ait olması nedeniyle bu ödemelerden yukarıda belirtilen işletme hakkı devir sözleşmesinin ve hisse devir sözleşmesinin belirtilen maddelerine göre davalı sorumlu olup, davalıya rücu talebinde bulunmakta haklıdır. Bilirkişi asıl raporunda işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.2 maddesine göre ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden, bazı taleplerin istenemeyeceğini belirtmiş ise de kazanın oluş tarihi, işletme hakkı devir sözleşmesi tarihi ve hisse devir sözleşmesi tarihi göz önünde bulundurulduğundan davacı tüm ödediğini, davalıdan ödediği tarihten itibaren talep edebilir. Toplanan delillere göre mahkeme ilamına dayalı olarak yapılan ödemeden işletme hakkı devir sözleşmesi ve hisset devir sözleşmesinin yukarıda belirtilen maddelerine ve Yargıtay 11....

                  Bu itibarla mahkemece temyiz harcının yeniden hesaplamaya dahil edilerek mükerrer tahsilata yol açacak şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ../.. 3- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak tarafın, davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Yalnız, kendisine karşı rücu davası açılan üçüncü kişi (davalı), davacının birinci davayı iyi takip etmediği için(yani kusuru nedeniyle) kaybettiğini ispat ederek, kendisine karşı açılan rücu davasının kısmen veya tamamen reddini sağlayabilir. Yani, davayı ihbar etmemiş olan taraf, her türlü kusurundan sorumludur....

                    UYAP Entegrasyonu