Maddesi ile davalı işçi ile aralarındaki rekabet yasağını düzenlediklerini, işçinin rekabet yasağı, iş sözleşmesinin bitimiyle birlikte başladığını, davalı işçi ile müvekkil şirketi arasında imzalanan 01/01/2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin 11. Maddesi gereğince, davalı işçi ile müvekkil şirket arasında geçerli bir rekabet yasağı ilişkisi kurulduğunu, taraflar arasında imzalanan işbu iş sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin 11....
Davalı vekili, iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağına ilişkin düzenlemelerin geçersiz olduğunu, rekabet yasağı sözleşmesinin işçinin hayatını kazanmasını engelleyecek dereceye varmaması ve ekonomik geleceğini haksız şekilde kısıtlamaması, Anayasa ile güvence altına alınmış çalışma hürriyetine aykırı olmaması gerektiğini, müvekkilinin toplam 5 ay 27 gün davacı firmada çalıştığını, bu kadar kısa sürede davacının müşteri çevresi, üretim sırları veya yaptığı işler hakkında bilgi edinmesinin mümkün olmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir....
hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir” denildiği, taraflar arasındaki imzalanmış olan rekabet yasağı sözleşmesinin yorum karmaşıklığına sebebiyet vermeyecek seviyede açık ve net olduğu, bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı, rekabet yasağının ihlali nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığı zira rekabet yasağı sözleşmesinin varlığı ve cezai şarta hükmedilmesi konusunda zarar varlığı ve ıspatının aranmadığı, rekabet yasağının ihlali, cezai şartın talep edilebilmesi için yeterli bulunduğunu belirterek dosya kapsamına uygun olmayan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kanun koyucu bu kuralı rekabet yasağı sözleşmesinin ticarî işletmeyi ilgilendirmesi sebebiyle getirmiş olup; öğretide rekabet yasağı sözleşmesi ile hizmet akdi arasındaki yakın ilişki sebebiyle iş mahkemelerinin görevli olması gerektiği, her hizmet sözleşmesinin mutlaka bir ticarî işletmeyi ilgilendireceğini kabul etmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla esnaf düzeyindeki kişinin yaptığı hizmet sözleşmesinde yer alan rekabet yasağının ihlalinden doğan davanın da bu hüküm gereğince mutlak ticarî dava sayılmasının anlamsız olduğu, bu tür bir sözleşmeden doğan uyuşmazlık “öz ticaret hayatına” dair olmadığı gibi çözümünün de ayrı bir uzmanlığı gerektirmeyeceği görüşü de savunulmaktadır (Arkan Sabih, Ticarî İşletme Hukuku, Onuncu Bası, s. 96). Yukarıdaki ayrıntılı açıklamalar göstermektedir ki, iş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık hâlinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir....
Şirketinde çalışmaya başladığını, müvekkili ile bu şirketin faaliyet konusunun aynı olduğunu ve aynı alanda faaliyet gösterdiğini, davalı ile müvekkili arasında akdedilen rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik şartlarının tümüne haiz olduğunu, rekabet yasağı sözleşmesinde kararlaştırılan 2 yıllık rakip firmada çalışma yasağı ve belirlenen 1 yıllık brüt Maaş tutarındaki cezai şartın uzun süreli ve fahiş olmadığını, rekabet yasağı sözleşmesinin ilgili hükümleri göz önüne alındığında davalı ile müvekkili arasında geçerlilik şartlarına haiz rekabet yasağı sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu ve sözleşmeye açıkça aykırı davranarak rakip şirkette işe başlayan davalının son brüt ücreti üzerinden hesaplanan cezai şart bedelinin Müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ileri sürerek, şimdilik 1000 TL cezai şartın ödenmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. DELİLLER : SGK kayıtları, ......
--olan ve daha sonra yürürlüğe giren --- iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. ---- numaralı kararında "Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan ---- maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....
Maddesi ile davalı işçi ile aralarındaki rekabet yasağını düzenlediklerini, işçinin rekabet yasağı, iş sözleşmesinin bitimiyle birlikte başladığını, davalı işçi ile müvekkil şirketi arasında imzalanan 01/01/2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin 11. Maddesi gereğince, davalı işçi ile müvekkil şirket arasında geçerli bir rekabet yasağı ilişkisi kurulduğunu, taraflar arasında imzalanan işbu iş sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin 11....
zararının tazminini de isteyebileceği, Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceğinin düzenlendiği, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğünün ortada olduğu, uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu, davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK'nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine,mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İşçi, akdin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır.” hükmünü haiz olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu madde sözü edilen sırlara vakıf işçinin sözleşme yapmak şartıyla işten ayrılması halinde aynı işi kendi adına yapmamasını, rakip bir müessesede çalışmamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olmamasını düzenlemektedir. Düzenleme, hizmet sözleşmesi içinde yer almakla birlikte hizmet sözleşmesi süresi içinde yapılmaması gereken bir hususta değil, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususta düzenleme getirmektedir. İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları ile aynıdır....
Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Borçlar kanununun 348. ve devamı maddelerine dayalı olarak iş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. İşçi ile işveren arasında rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2007 tarih ve 2007/11-602-591, 22.09.2008 tarih ve 2008/9-517-566 sayılı kararları ile de kabul edilmiş ve Yargıtay 9....