Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B) Davalı Cevabının Özeti: Davacı karşı davalı vekili, davalı karşı davacının açtığı karşı davanın tefriki gerektiğini, davalı karşı davacının açtığı karşı davanın cevap süresinde açılmamış olduğu için süresinde açılmayan karşı davanın tefriki gerektiğini, rekabet sözleşmesinin içerdiği sınırlandırma şartlarının BK madde 455’in öngördüğü şartları taşımadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle karşı davanın reddi gerektiğini, işverenin baskısı ile imzalanmış olan tek taraflı rekabet yasağı sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere dava konusu sözleşmede yer bakımından herhangi bir sınırlama olmadığını, bu nedenle rekabet yasağı sözleşmesinin Borçlar Kanununun öngördüğü şartları taşımadığından geçersiz hale geldiğini, kaldı ki müvekkilinin şu an çalışmaya başladığı işyeri farklı bir şehirde olduğundan rekabet yasağı sözleşmesine herhangi bir aykırılık olmadığını, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik kazanabilmesi için kanunun saydığı şartlardan birinin de iş türü bakımından...

    Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Borçlar kanununun 348. ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. İşçi ile işveren arasında rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2007 tarih ve 2007/11-602-591, 22.09.2008 tarih ve 2008/9-517-566 sayılı kararları ile de kabul edilmiş ve Yargıtay 9....

      Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

        Rekabet yasağının yürürlüğe girip girmemesi şöyle sınıflandırabilir:İşçi sözleşmesinin işçi tarafından feshi; iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshi: Rekabet Yasağı Uygulanmaz; İş sözleşmesinin işçi tarafından süreli feshi (istifa) : Rekabet Yasağı Yürürlüğe Girer; İşçi sözleşmesinin işveren tarafından feshi; iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshi: : Rekabet Yasağı Yürürlüğe Girer; iş sözleşmesinin işveren tarafından işletme gerekleriyle süreli feshi: : RekabetYasağı Uygulanmaz; iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yetersizliğinden ve davranışlarından kaynaklanan nedenlerle süreli feshi: Rekabet Yasağı Yürürlüğe Girer; iş sözleşmesinin işveren tarafından kötü niyetle feshi: Rekabet Yasağı Uygulanmaz; İş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshi: Rekabet Yasağı Uygulanmaz......

          Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin "Cezai Şart" başlıklı maddesinde bu sözleşmeye aykırılık halinde davalı işçi aleyhine 250.000,00 TL bedelli ceza koşulu öngörülmüş olup bunun karşılığında davacı aleyhine herhangi bir yükümlülük düzenlenmemiştir. Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin taraflar arasındaki hizmet ilişkisi çerçevesinde düzenlendiği açıktır. 13. Rekabet yasağı sözleşmesinin akdedilmesiyle, hizmet sözleşmesinden ayrı bir metinde düzenlenmiş yahut hizmet sözleşmesi içerisindeki bir hükümle düzenlenmiş olmasından bağımsız olarak taraflar arasında hem bir hizmet sözleşmesinin, hem de bir rekabet yasağı sözleşmesinin birbirlerinden ayrı olarak varlıklarını koruyacakları kabul edilmelidir....

            Somut olaya döndüğümüzde, rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 12 ay ve rekabet mahalli olarak Marmara, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgesi'nin belirlendiği, bu surette rekabet yasağı sözleşmesinin içerdiği coğrafi koşul aşırı nitelikte ise de davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra 1 yıl dolmadan davacının faaliyet gösterdiği alanda ve aynı il sınırları içerisinde başka bir işletmede işe girmesi karşısında, rekabet yasağının aynı il sınırları içinde geçerli olduğunun kabulü ve coğrafi sınırın aynı il ile sınırlandırılması neticesinde, TBK'nın 445/2. maddesindeki hüküm ve koşullar bakımından rekabet yasağı hükmünün geçerli olduğu ve davalı tarafından rekabet yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan yukarıda da açıklandığı üzere ayrılan işçinin söz konusu gizli bilgileri kullanmış olması veya kullanılan gizli bilgilerin fiilen önceki işverene zarar vermesi şart olmayıp, böyle bir ihtimalin varlığı yeterlidir....

              Somut olaya döndüğümüzde, rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 12 ay ve rekabet mahalli olarak Marmara, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgesi'nin belirlendiği, bu surette rekabet yasağı sözleşmesinin içerdiği coğrafi koşul aşırı nitelikte ise de davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra 1 yıl dolmadan davacının faaliyet gösterdiği alanda ve aynı il sınırları içerisinde başka bir işletmede işe girmesi karşısında, rekabet yasağının aynı il sınırları içinde geçerli olduğunun kabulü ve coğrafi sınırın aynı il ile sınırlandırılması neticesinde, TBK'nın 445/2. maddesindeki hüküm ve koşullar bakımından rekabet yasağı hükmünün geçerli olduğu ve davalı tarafından rekabet yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan yukarıda da açıklandığı üzere ayrılan işçinin söz konusu gizli bilgileri kullanmış olması veya kullanılan gizli bilgilerin fiilen önceki işverene zarar vermesi şart olmayıp, böyle bir ihtimalin varlığı yeterlidir....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı işveren, davalı işçinin gerek iş sözleşmesi devam ederken gerekse de iş sözleşmesi davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildikten sonra, aralarında imzalanan rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiği iddiasıyla sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsilini talep etmiştir. İzmir 20. İş Mahkemesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c. (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.) maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığını belirterek görevsizlik kararı vermiştir. İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan davalının rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davada ve rekabet yasağından kaynaklanan tazminat davası bakımından görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir....

                  Somut olayda uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan, TBK'nın 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda ---- İş Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla ( ---- sayılı ilamı ) mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-HMK.'nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli---- Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine, 3-HMK.'nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, Dair; Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı....

                    Öte yandan taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinde anılan ceza koşuluna dair hüküm karşılığında davacı taraf aleyhine ise herhangi bir karşı yükümlülük düzenlenmemiştir. Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin ilk paragrafında davalının 18.08.2011 ilâ 17.05.2011 tarihleri arasında davacı işveren nezdinde çalışmış olduğu belirlenmiştir. Bu belirleme ile anılan rekabet yasağı sözleşmesinin taraflar arasındaki hizmet/iş ilişkisine dair düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi, davacı ile davalı arasındaki hizmet sözleşmesinin eki/devamı niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu