Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından rekabet yasağının ihlali sebebiyle açılacak davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunun sabit olduğunu, davalı ...'ın hukuken geçerli olan rekabet yasağı düzenlemesinin ihlal edilmesi sebebiyle öngörülen cezai şart tutarının hakkı ihlal edilen ve haksız rekabete uğramakta olan müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, haklı davanın kabulü gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine iade edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, taraflar arasında mevcut hizmet sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle, sözleşmede yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle cezai şart alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5....

    Kanun koyucu bu kuralı rekabet yasağı sözleşmesinin ticarî işletmeyi ilgilendirmesi sebebiyle getirmiş olup; öğretide rekabet yasağı sözleşmesi ile hizmet akdi arasındaki yakın ilişki sebebiyle iş mahkemelerinin görevli olması gerektiği, her hizmet sözleşmesinin mutlaka bir ticarî işletmeyi ilgilendireceğini kabul etmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla esnaf düzeyindeki kişinin yaptığı hizmet sözleşmesinde yer alan rekabet yasağının ihlalinden doğan davanın da bu hüküm gereğince mutlak ticarî dava sayılmasının anlamsız olduğu, bu tür bir sözleşmeden doğan uyuşmazlık “öz ticaret hayatına” dair olmadığı gibi çözümünün de ayrı bir uzmanlığı gerektirmeyeceği görüşü de savunulmaktadır (Arkan Sabih, Ticarî İşletme Hukuku, Onuncu Bası, s. 96). Yukarıdaki ayrıntılı açıklamalar göstermektedir ki, iş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık hâlinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir....

      İş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren 2 yıl süreyle işçi T.C. içinde işveren şirket ile rekabet edecek konumda faaliyet alanları aynı olan herhangi bir şirkette yada şahsa ait hiçbir iş yerinde çalışmayacağını, ticari faaliyette bulunmayacağını, işveren Şirket ile rekabet edemeyiz peşine kabul eder. İş bu maddede belirtilen kurallar ile taahhütlerin ihlali halinde işçi, işverenin zararı tazminle ve 20.000-euro cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu kabul ve taahhüt eder..." hükmünü haizdir....

        olabilecek bir iş ifa etmediğini, rekabet yasağı sözleşmesinin konusunun, başkaları tarafından kolaylıkla öğrenilemeyen ve korunmasında sahibinin menfaati olan üretim ve iş sırları olabileceğini, rekabet yasağı sözleşmesinin konusunun sır niteliğini kaybeder ise rekabet yasağı sözleşmesinin sona ereceğini, iş sırlarına vakıf olmayan bir çalışan ile rekabet yasağı sözleşmesi yapılamayacağını, davacının, bünyesinde hiçbir bilgi erişimine imkânı bulunmaksızın asgari ücretle çalıştırdığı işçinin işyerinden ayrılmasından sonra kendisini önemli ölçüde zarara uğratabilecek bilgiler kullanma ihtimali olduğu iddiasını yöneltmesinin abesle iştigal olduğunu, davacı iddiasını ispatla yükümlü olup rekabet yasağı ihlali iddiasında bulunan tarafın bu konudaki somut vakıaları açık şekilde ileri sürerek, ne sebeple kendisi ile rekabet içerisinde bulunulduğunu ispatlaması gerektiğini, oysa dava dilekçesinin işbu şartları haiz olmadığını, genel geçer ifadeler ile rekabet yasağını ihlal ettiği ileri sürülen...

          bir yasaklama getirilemeyeceğini, davalının, davacının satış gücüne ya da ürünlerini pazarlamasına katkı sunan ve bu hususta bilgi ya da takdiri olabilecek bir iş ifa etmediğini, rekabet yasağı sözleşmesinin konusunun, başkaları tarafından kolaylıkla öğrenilemeyen ve korunmasında sahibinin menfaati olan üretim ve iş sırları olabileceğini, rekabet yasağı sözleşmesinin konusunun sır niteliğini kaybeder ise rekabet yasağı sözleşmesinin sona ereceğini, iş sırlarına vakıf olmayan bir çalışan ile rekabet yasağı sözleşmesi yapılamayacağını, davacının, bünyesinde hiçbir bilgi erişimine imkânı bulunmaksızın asgari ücretle çalıştırdığı işçinin işyerinden ayrılmasından sonra kendisini önemli ölçüde zarara uğratabilecek bilgiler kullanma ihtimali olduğu iddiasını yöneltmesinin abesle iştigal olduğunu, davacı iddiasını ispatla yükümlü olup rekabet yasağı ihlali iddiasında bulunan tarafın bu konudaki somut vakıaları açık şekilde ileri sürerek, ne sebeple kendisi ile rekabet içerisinde bulunulduğunu...

          rekabet yasağı maddesinin ve bu maddede yer alan “ceza koşulunun” geçerli olup olmadığı konusunun incelenmesi gerekirken ihtilaf konusu rekabet yasağı maddesinin yasal kriterlere uygun olup olmadığı hakkında yeterince inceleme yapılmadığını, TBK'nın 420. maddesine göre hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğunu, dava konusu rekabet yasağı maddesi hizmet sözleşmesinin 4. maddesi incelendiğinde sadece işçi aleyhine ceza koşulu getirildiğini, işverene (davacı) bir yükümlülük getirilmediğini, İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesi’nin 2018/1193 Esas, 2019/802 Karar sayılı kararında davanın reddine karar verildiğini, rekabet yasağına ilişkin getirilen sınırlamaların (yer,zaman ve tür) açık şekilde sözleşmede yer alması gerektiğini, davalının iş sözleşmesinin 4. maddesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesinde zorunlu unsur olan “yer” açısından bir sınırlama olmadığını, Kanunda geniş coğrafi alan veya uzun süre içeren rekabet yasağı maddelerinde mahkemeye...

          Buna göre BK’nın 348. maddesi kapsamında akdedilecek rekabet yasağı sözleşmesinin geçerliliği için gerekli olan koşullardan bir kısmı sözleşmenin yapıldığı esnada işçinin reşit olması, işverenin bu hususta korunmaya değer haklı bir menfaatinin bulunması şeklinde ifade edilebilir. Ayrıca BK’nın 350. maddesi gereğince rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekilde yapılması gerekmekle adi yazılı şekil, sözleşmenin geçerliliği için yeterlidir....

            İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır....

              İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayalı olarak TBK'nın 446. maddesi uyarınca ceza koşulu alacağının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca hizmet sözleşmesi dışında, hizmet sözleşmesinin eki niteliğindeki rekabet etmeme ve gizlilik sözleşmesi başlıklı bir sözleşme akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davalı ile rekabet yasağı adı altında yasada yeri olmayan bir sözleşme akdedilmediği, TBK 445 md.'...

                UYAP Entegrasyonu