Buna göre rekabet yasağı sözleşmesinden söz edilebilmesi için ilk olarak işçinin fiil ehliyetine sahip olması ve iş sözleşmesinin kurulması sırasında veya iş ilişkisi devam ederken işçinin sözleşmenin sona ermesinden sonra rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün yazılı olarak iş sözleşmesine konulması veya bu konuda ayrı bir sözleşmenin (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılması gerekmektedir. Fiil ehliyetine sahip işçi tarafından yazılı olarak yapılan rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için iki temel şartın daha birlikte yer alması zorunludur. Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesinin ilk şartı, işverenin bu sözleşme nedeniyle korunmaya değer haklı bir menfaatinin bulunmasıdır. Zira rekabet yasağının getirilmesindeki amaç, işçinin işyerinde öğrendiği üretim sırlarını veya işverenin işleri hakkındaki bilgisini iş ilişkisi sona erdikten sonra işverenle rekabet edecek tarzda kullanmasının önüne geçilmesidir....
rekabet yasağı maddesinin ve bu maddede yer alan “ceza koşulunun” geçerli olup olmadığı konusunun incelenmesi gerekirken ihtilaf konusu rekabet yasağı maddesinin yasal kriterlere uygun olup olmadığı hakkında yeterince inceleme yapılmadığını, TBK'nın 420. maddesine göre hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğunu, dava konusu rekabet yasağı maddesi hizmet sözleşmesinin 4. maddesi incelendiğinde sadece işçi aleyhine ceza koşulu getirildiğini, işverene (davacı) bir yükümlülük getirilmediğini, İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesi’nin 2018/1193 Esas, 2019/802 Karar sayılı kararında davanın reddine karar verildiğini, rekabet yasağına ilişkin getirilen sınırlamaların (yer,zaman ve tür) açık şekilde sözleşmede yer alması gerektiğini, davalının iş sözleşmesinin 4. maddesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesinde zorunlu unsur olan “yer” açısından bir sınırlama olmadığını, Kanunda geniş coğrafi alan veya uzun süre içeren rekabet yasağı maddelerinde mahkemeye...
Buna göre BK’nın 348. maddesi kapsamında akdedilecek rekabet yasağı sözleşmesinin geçerliliği için gerekli olan koşullardan bir kısmı sözleşmenin yapıldığı esnada işçinin reşit olması, işverenin bu hususta korunmaya değer haklı bir menfaatinin bulunması şeklinde ifade edilebilir. Ayrıca BK’nın 350. maddesi gereğince rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekilde yapılması gerekmekle adi yazılı şekil, sözleşmenin geçerliliği için yeterlidir....
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından 21/05/2021 tarihli raporunda; taraflar arasında rekabet yasağı sözleşmesi bulunması dolayısıyla haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin yer aldığı TTK'nın 54.vd.hükümlerinin somut olay bakımından uygulama alanı bulamayacağını, taraflar arasında 01/04/2017 tarihinde akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesi 1.12 hükmü dolayısıyla TBK m.444 vd.hükümleri uyarınca rekabet yasağı sözleşmesinin gündeme geleceği, TTK m.444'te yer alan koşulların sağlandığı, bu kapsamda geçerli bir iş sözleşmesinin var olduğu, sözleşmenin 1.12 hükmü uyarınca rekabet yasağı sözleşmesinin yazılı olarak yapıldığı ve işverenin korunmaya değer haklı menfaatinin var olduğu, TTK m.445'de yer alan sınırlamaların yer aldığı, bu kapsamda sözleşmede yer alan "2 yıl süre ile aynı işi aynı sektörde yapamaz" belirlemesi ile davalının davacı ile aynı konuda faaliyet gösteren başka şirketlerde sözleşme konusuyla aynı içerikte faaliyet gösteremeyeceği...
Yasağı Sözleşmesi” akdedilmiş olup ilgili yasağa aykırı davranması sebebiyle davalı hakkında dava açılması zarureti hasıl olduğunu, İşbu dava konusu uyuşmazlık, davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki rekabet yasağına ilişkin olarak düzenlenmiş olan Rekabet Yasağı Sözleşmesi’ne aykırı davranması nedeni ile davalı ...’un ödemesi gereken cezai şartın ve manevi tazminatın tahsili ile ilgili olduğunu, İş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki rekabet yasağına aykırılık nedeniyle ikame edilen davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi’dir....
Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır....
tanıması sırlarını öğrenmesi sebebiyle iş ilişkisi sona erdikten sonra belirli bir faaliyet alanında belirli bir coğrafi bölgede ve belirli bir zaman diliminde işverenle rekabet teşkil edecek herhangi bir faaliyette bulunmaması ve işverenin menfaatinin korunması amacıyla yapılan bir sözleşme olduğunu, rekabet yasağının işçinin ekonomik geleceğinin belli ölçülerde kısıtlandığından kanun koyucunun sözleşmenin geçerliliğinin birtakım koşulların varlığına bağladığını, bu sınırlamalara aykırı olarak hazırlanan rekabet yasağı sözleşmesinin butlan olduğunu ve hüküm ifade etmeyeceğini, TBK madde 445 ile de belirtildiği üzere rekabetyasağı ile işçinin ekonomik geleceğinin tehlikeye düşürülmemesi gerektiğini, yer, konu ve zaman noktasında da sınırlandırmaların somut olayın özelliğine göre irdelenmesi gerektiğini, cezai şartın geçerli olmadığını, kaldı ki geçerli bir iş sözleşmesi ve rekabet yasağı hükmünün varlığı halinde dahi her ne durumda cezai şartın da geçerli olduğu anlamına gelmeyeceğini...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davalı ile rekabet yasağı adı altında yasada yeri olmayan bir sözleşme akdedilmediği, TBK 445 md.'...
Ayrıca rekabet yasağına ilişkin talep bulunduğundan, bu talepten davalıların ayrı ayrı sorumlu olduğu belirtildiğinden her biri yönünden ayrı ayrı sorumluluk nedenleri değerlendirilmeli ve işçiye ödenen ücretlere ilişkin özlük dosyası getirtilmelidir. Tüm deliller toplandıktan sonra haksız rekabet bulunup bulunmadığı ile davalı işçinin rekabet yasağına aykırı davranıp davranılmadığı değerlendirilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde bir inceleme yapılmaksızın soyut olarak rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
rekabet yasağı maddesinin ve bu maddede yer alan “ceza koşulunun” geçerli olup olmadığı konusunun incelenmesi gerekirken ihtilaf konusu rekabet yasağı maddesinin yasal kriterlere uygun olup olmadığı hakkında yeterince inceleme yapılmadığını, TBK'nın 420. maddesine göre hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğunu, dava konusu rekabet yasağı maddesi hizmet sözleşmesinin 4. maddesi incelendiğinde sadece işçi aleyhine ceza koşulu getirildiğini, işverene (davacı) bir yükümlülük getirilmediğini, İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesi’nin 2018/1193 Esas, 2019/802 Karar sayılı kararında davanın reddine karar verildiğini, rekabet yasağına ilişkin getirilen sınırlamaların (yer,zaman ve tür) açık şekilde sözleşmede yer alması gerektiğini, davalının iş sözleşmesinin 4. maddesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesinde zorunlu unsur olan “yer” açısından bir sınırlama olmadığını, Kanunda geniş coğrafi alan veya uzun süre içeren rekabet yasağı maddelerinde mahkemeye...