DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, Rekabet Yasağı Ticari Sırların Saklanması Hakkında Anlaşmanın 5.maddesine dayanan cezai şartın tahsili talebine ilişkindir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ... ......
Ben davacı şirkete işe girerken rekabet yasağı sözleşmesi imzalamıdım. Yaklaşık 1 yıl sonra insan kaynakları tarafından rekabet sözleşmesi yasağı sözleşmesi imzalanması için tarafıma verildi. Ben de imzalamak zorunda kaldım. Davacı şirket bu sözleşmeleri " Rekabet Yasağı Sözleşmesi"ni işe girdiktten sonra imzalatıyordu. Davacı şirket ile müzakere şartımız olmaması nedeniyle sözleşmeyi imzalamak zorunda kalıyorduk. Davacı şirket maaşlarımızı ( Bildiğim Herkeze) asgari tutarı banka hesaplarına, diğerini elden veriyordu. Asgari ücretten sigorta ödeniyordu şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı Tanığı ... 19/04/2019 tarihli duruşmada : 2015-2018 yılları arasında Settrans şirketinde özel müşteri müdürü olarak çalıştım. Davacı şirketin uluslar arası lojistik ve nakliye konusunda faaliyet konusu vardır. Yaklaşık 2 yıl davacı şirkette özel müşteri müdürü olarak çalıştı. İşten ayrıldığını biliyorum. Daha sonra ... Lojistikte işe başladı....
tarafça sunulan Uzman görüşündeki haksız rekabete ilişkin değerlendirmelerin Dairemizce yerinde görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı taraf, davalı gerçek kişiler tarafından rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranıldığını da ileri sürerek, rekabet yasağı sözleşmesindeki cezai şartın davalılardan tahsilini talep etmiştir....
ın yanında çalışmaya başladığı, aranan 1 yıllık sürenin dolduğu, davacı ...' ın ise 23.02.2012 tarihinde iş akdinin sonlandırıldığı, iş sözleşmesinde belirtilen rekabet yasağı maddesinin çok geniş kapsamlı olduğu, yer bakımından sınırlandırılmadığı, Türk Borçlar Kanunu gereğince rekabet yasağı zaman, yer ve konu bakımından sınırlandırılmasının gerektiği, rekabet yasağı sözleşmesi işçinin ekonomik geleceğinin hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye atılmaması şartıyla geçerli olabileceği, bu anlamda işçinin mesleki geleceğini önemli ölçüde sınırlandıran bir rekabet yasağı şartı, işverenin haklı menfaatlerinin korunması için olmazsa olmaz nitelikte olmadığı sürece ölçüsüz kabul edileceği, haksız rekabet bakımından ise, arama yapılan iş yerinin ...'...
Rekabet yasağı hükmü içeren sözleşmenin son sayfasında davalının imzası yer almakta olup, tüm sayfalarında imzası bulunmamaktadır. Davalının sözleşmedeki imzaya bir itirazı yoktur. Sözleşmenin madde başlıkları, madde numara ve sıraları ile içeriği, imzalı son sayfa ile bir bütünlük içerisindedir. Sözleşme sonunda "işbu 10 maddeden oluşan belirsiz iş sözleşmesi, tüm maddeleri müzakere edilmek suretiyle ve tarafların mutabakatı ile ... iki nüsha olarak tanzim edilmiş ve imzalanmıştır" şeklinde ibare yer almakta olup, kanunda sözleşmenin tüm sayfalarında imza bulunması şeklinde bir geçerlilik şartı da bulunmamaktadır. Bu nedenle sözleşmede yer alan rekabet yasağı hükmü geçerli olup, mahkemenin aksi yöndeki kabulü hatalıdır. Sözleşmede rekabet yasağı 2 yıl süre ve Tekirdağ ili coğrafi alanı ile sınırlandırılmıştır. Bu nedenle sözleşmede TBK'nın 445. maddesi kapsamında da kanuna aykırılık yoktur....
İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Yargıtay 9. ve 22....
Davalı vekili; müvekkilinin davacının iş yerinde çalışırken müvekkiline "Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhüdü" sözleşmesinin zorla imzalatıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalının "Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhüdü" sözleşmesiyle aynı sektördeki firmaların isim isim sayılarak hiçbir coğrafi sınır getirmeden aynı sektördeki mesleğini icra etmesinin yasaklanması nedeniyle, geçersiz olduğu, davalının davacı firmada çalışırken edindiği ticari sır niteliğindeki bilgileri ne şekilde kullandığı ve davacı şirketin bu yolla ne tür bir zarara uğradığı iddia ve ispat edilmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava rekabet yasağı sözleşmesine dayalı cezai şart istemine ilişkindir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davacı karşı davalı vekili, davalı karşı davacının açtığı karşı davanın tefriki gerektiğini, davalı karşı davacının açtığı karşı davanın cevap süresinde açılmamış olduğu için süresinde açılmayan karşı davanın tefriki gerektiğini, rekabet sözleşmesinin içerdiği sınırlandırma şartlarının BK madde 455’in öngördüğü şartları taşımadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle karşı davanın reddi gerektiğini, işverenin baskısı ile imzalanmış olan tek taraflı rekabet yasağı sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere dava konusu sözleşmede yer bakımından herhangi bir sınırlama olmadığını, bu nedenle rekabet yasağı sözleşmesinin Borçlar Kanununun öngördüğü şartları taşımadığından geçersiz hale geldiğini, kaldı ki müvekkilinin şu an çalışmaya başladığı işyeri farklı bir şehirde olduğundan rekabet yasağı sözleşmesine herhangi bir aykırılık olmadığını, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik kazanabilmesi için kanunun saydığı şartlardan birinin de iş türü bakımından...
GEREKÇE: Dava, rekabet yasağı ihlalinden kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. Davacı; davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra rakip şirket olduğu iddia edilen dava dışı ... Ltd. Şti.'ni kurduğunu belirterek cezai şart isteminde bulunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından, talep edilen cezai şart bedeli tam olarak belirlenebilir nitelikte olduğundan işbu davanın belirsiz alacak veya kısmi dava şeklinde açılması mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu sebeple, işbu davanın esasa girilmeksizin usulden reddinin gerektiğini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin sona erdiğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin ihlal edilmediğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’ndeki cezai şart hükmünün geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, cezai şart miktarının tenkisini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...