İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; davalının çalışma dönemi içinde müvekkilinin iş sırlarına, gizli bilgilerine yakından vakıf olduğu için iş ilişkisi sona erdikten sonra bu tarz bilgileri kullanarak müvekkili aleyhine hareket etmesini engellemek adına iş sözleşmesine rekabet yasağını içeren bir düzenleme eklendiğini ve davalının da bu yasağı kabul ettiğini, TBK'nın 444 vd. hükümlerine göre, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için işverenin korunmaya değer haklı bir menfaatinin bulunması ve söz konusu sözleşme ile işçinin ekonomik geleceğinin tehlikeye düşürülmemesinin gerektiğini, davalının, müvekkili şirkette muhasebe asistanı olarak çalıştığını ve işi gereği müşteri çevresi ile ilgili bilgilerin büyük çoğunluğuna erişim imkanı elde ettiğini, söz konusu rekabet yasağı geçerli olup çalışanın ekonomik geleceğini tehlikeye düşürmediğini, davalının işe başladığı yeni firmanın müvekkili ile birebir aynı alanda çalıştığı, davalının 2 yıllık süre dolmadan bu firmada çalışmaya başladığını...
Zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabet, sadakat borcuna aykırılık oluşturur. İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. b, d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu halde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı işçinin, sözleşmedeki rekabet yasağı kaydına rağmen iş sözleşmesinin feshinden sonra davacı ile aynı işi yapan, aynı ilde faaliyet gösteren rakip bir işletmede çalışmaya başlamasıyla birlikte, davacı işletmede edindiği bilgileri rakip işletmede kullanma tehlikesi meydana gelmiş sayılır. Ayrıca somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede 1 yıllık rekabet yasağı süresi öngörülmüş, coğrafi alana yönelik ise herhangi bir kısıtlama yapılmamıştır. TBK'nın 445/1 fıkrasında bu tür sözleşmeler bakımından yer ve zaman sınırlaması öngörülmüş, ikinci fıkrasında ise mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir....
Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir....
DAVA : Rekabet Yasağından Kaynaklı Tazminat DAVA TARİHİ : 15/09/2020 KARAR TARİHİ : 17/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022 Bursa 17. İş Mahkemesinin, 16/10/2020 tarih, 2020/.... Esas ve 2020/....Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, mahkememize tevzi edilen, Rekabet Yasağından Kaynaklı Tazminat dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonucunda; Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...'...
Maddesine göre; “Rekabet Yasağı” başlığı altında rekabet yasağının kapsamı belirtilmiştir. Buna göre maddede sayılan 15 şirketten herhangi biri ile iş sözleşmesi ve/veya herhangi bir bir sözleşme ile çalışamama şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır. Resmi kayıtlarda taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğundan, iş sözleşmesinin nitelendirilmesinin ve taraflar arasındaki rekabet yasağına dair maddelerin işçi-işveren ilişkisi içinde tartışılması gerektiği anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK'nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayalı olarak TBK'nın 444 ve devamı maddeleri ile TTK'nın 56.maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında 09.12.2016 tarihli iş sözleşmesi imzalanmış olup sözleşmenin 9.maddesinde davalı işçi aleyhine rekabet yasağı düzenlenmiştir. Rekabet yasağı 6098 sayılı TBK'nın Genel Hizmet Sözleşmesi hükümleri içinde 444 ile 447. maddelerinde düzenlenmiştir....
Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir.-------- sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. Bu açıklamalar ve yukarıda anılan düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır....
Hukuk Dairesinin 16.06.2016 tarihli, 2015/12450 Esas, 2016/6672 Karar sayılı kararında da bu durumun belirtildiğini, hakime, rekabet yasağı sözleşmesindeki aşırı hükümlere karşı sözleşmeyi ayakta tutacak önlemleri alma ve sözleşmeye müdahele etme imkanı tanındığından, dava konusu uyuşmazlıkta rekabet yasağı konusunda tarafların iradeleri birleştiğinden anılan sözleşmede kesin hükümsüzlük butlan halinin bulunmadığının kabul edildiğini, Yargıtay 11....
Hukuk Dairesinin 16.06.2016 tarihli, 2015/12450 Esas, 2016/6672 Karar sayılı kararında da bu durumun belirtildiğini, hakime, rekabet yasağı sözleşmesindeki aşırı hükümlere karşı sözleşmeyi ayakta tutacak önlemleri alma ve sözleşmeye müdahele etme imkanı tanındığından, dava konusu uyuşmazlıkta rekabet yasağı konusunda tarafların iradeleri birleştiğinden anılan sözleşmede kesin hükümsüzlük butlan halinin bulunmadığının kabul edildiğini, Yargıtay 11....