Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, haksız fiil ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmaları ve dosya kapsamına göre davacı daha önce işçisi olan davalıyı işten çıkarttığını ve iş sözleşmesini feshetmiş olduğunu iddia ettiğinden ve bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığından davalı isnat edilen eylemlerin iş sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalının 3. Kişi kapsamında eylemlerini ise 6102 sayılı yasanın 54. Ve 55 maddelerinde sayılan haksız rekabet eylemlerini oluşturmadığını, davalının davacının yapmış olduğu iş kapsamında ve bu işi etkileyecek rekabet halinin mevcut olmadığı, TBK 444 maddesi kapsamında da davalının haksız rekabet eyleminin söz konusu olmadığı, davalının eylemlerinin iş yaptığı 3....

    İş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu, ancak böyle bir yükümlülük sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır. İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları aynıdır. Somut uyuşmazlıkta, karşı davada, işçinin, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasıyla, tazminat talep edilmektedir. Rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitiminden sonraki bir tarihte ihlal edilmesi iş mahkemelerini görevli olmaktan çıkarmaktadır....

      Service isimli şirkette 28.7.2015 tarihinde işe girdiği bu şirketin Kazakistan şirketi olduğu, rekabet yasağı hükmünde Kazakistan yer almadığından davacının rekabet yasağı hükmüne aykırı davranmadığı kabul edilmiştir. Davacı taraf her ne kadar ....... isimli şirkette 28.7.2015 tarihinde fiilen işe başlamadığını iddia etse de, dinlenen tanıklar ... ve ... beyanlarının sözleşme tarihi ile uyuşması nedeniyle davacının bu yöndeki iddiası kabul görmemiş ve .......’in 31.12.2014-28.07.2015 dönemleri arasında rekabet yasağı çerçevesinde başkaca bir yer de çalışmadığı kabul edilmiştir. Davacının anılan tarihler arasında sözleşmeden kaynaklanan tazminat taleplerini talep edebileceği, 28.07.2015 tarihinden sonra ise davacının yeni başlamış olduğu işten elde etmiş olduğu faydanın sözleşmede kararlaştırılan tazminat alacağının altında kalması halinde aradaki farkı da talep edebileceği açıktır....

        DAVA : Alacak-Cezai Şart (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/09/2021 KARAR TARİHİ : 16/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak-Cezai Şart (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile Davalı ..., 19.06.2019 - 06.07.2021 tarihleri arasında müvekkil şirketin "..." isimli Uzak Doğu restoranında aşçı olarak çalıştığını, davalıya 2021 yılında toplam 5.119,53 TL brüt ücret ödediğini, davalı, 06.07.2021 tarihinde istifa ederek iş akdini feshettiğini, Davalı işçi ile müvekkil şirket arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin aşçılara verilen mesleki eğitimler ve yapılan yatırımlar sebebiyle rekabet yasağı düzenlemesine ihtiyaç duyulduğunu, davalının iş akdini feshinden itibaren 2 yıl içerisinde rakip restoranda çalışmaya başlamış olması sözleşmeye, tbk ve sair yasal mevzuata aykırı olduğunu, rekabet yasağı düzenlemesi Türk...

          uğrayacak olduğu zararı açısından şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin başladığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini, uğramış oldukları zararın tespit edilememesi veya zarara uğramadıklarına kanaat getirilmesi veya davalının haksız rekabet sonucu elde ettiği kazanç miktarının müvekkillerinin uğramış olduğu zarardan fazla olduğunun anlaşılması durumunda TTK 56/1-e uyarınca tazminat miktarı olarak davalının elde etmesi mümkün görülen menfaat miktarına hükmedilmesine, hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kararının masrafı davalıdan alınarak tirajı en yüksek üç gazetede ilan verilmesini, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin de davalı şirkete yükletilmesini talep etmiştir....

            İş kanuna göre işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Buna göre işçi işveren arasında görülmekte olan ve iş sözleşmesine dayanan rekabet etmeme yasağından doğan cezai şart ve tazminat davalarında da iş mahkemeleri münhasır yetkili olup, Ticaret kanunundaki yeni düzenlemenin yorumu da bu şekildedir. Bu nedenle dava konusu nazara alındığında mahkememizin görevli olmadığı, iş mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varıldığından davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta öncelikle dikkate alınması gereken husus, rekabet yasağının ihlali sebebiyle talep edilen bir kısım cezai şart miktarlarına yönelik alacaklarda uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir....

                Davalı vekili, hukuka uygun bir rekabet yasağı sözleşmesinin bulunmadığını, sözleşmede yasağın geçerli olduğu coğrafi alanın belirlenmediğini, bu nedenle geçerli rekabet yasağı sözleşmesinden bahsedilemeyeceği, müvekkilinin rekabet yasağını gerektirecek bir çalışma gerçekleştirmediğini, fahiş cezai şartın keyfi ve hukuka aykırı bir biçimde belirlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  O halde, 1950 yılında yürürlüğe giren 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca; bir uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görülebilmesi için, işçi sayılan kişilerle işveren arasında iş sözleşmesinden doğan veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukukî uyuşmazlığın bulunması gerekir. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şart ve tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır....

                      UYAP Entegrasyonu