Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444–447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir....

    Maddesinin genel işlem koşulları kapsamında yazılmamış sayılması gerektiği ve bu nedenle taraflar arasında geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin mevcut olmadığı görülmekle, davaya konu olayda haksız rekabet olayının bulunmadığı sonucuna varılmakla, alınan bilirkişi raporuna da itibar edilerek maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Dava, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinden kaynaklı rekabet yasağının ihlali nedeniyle, cezai şart tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, Davanın reddine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk Derece Mahkemesi 01/07/2021 tarih ve 2019/94 Esas - 2021/334 Karar sayılı ek kararı ile; davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK' nın 346/1 maddesi gereğince reddine karar karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinden kaynaklı rekabet yasağının ihlali nedeniyle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla her davalıdan ayrı ayrı 5.000,00 TL. Kısmi cezai şart tazminatının tahsili talep edilmiştir....

        VEKİLİ : DAVA : Tazminat DAVA TARİHİ : MAHKEMEMİZİN İŞBU ... ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDAKİ KARŞI DAVADA: DAVACI : ... - ... ... VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Rekabetin Tespiti ve Tazminat DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : {}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı haksız rekabetten kaynaklı tazminat davası ile karşı davada davalı ... vekilince Davalı ... hakkında açılan rekabetin tespiti ve tazminat davaları mahkememizin ... Esas sırasında kayıtlı iken ve yapılan yargılama sırasında mahkememizin 22/03/2023 tarihli ara kararı ile yukarıda sözü edilen davaların sözü geçen dava dosyasından ayrılmasına ve ayrı bir esas sırasına kaydına karar verilmekle, asıl dosyadaki lüzumlu belgelerin örneklerinin dosyamız arasına konulduğu anlaşılmakla, ayırma kararına konu dava mahkememizin ......

          No:4 İç Ka DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/01/2023 KARAR TARİHİ : 02/02/2023 Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Atılım Danışma Yönetim Destek Hizmetleri (Dilek Könker) ticaret ünvanı ile anılan özel bir yönetim danışma güvenlik firması olduğunu, müvekkili ile davalı arasında 20.06.2019 tarihinde imzalanan iş sözleşmesi ile iş ilişkisi kurulduğunu, davalı ile 01/06/2020 tarihli 2020/78 sayılı ihtarname ile iş ilişkisinin sona ediğini, Dava konusu uyuşmazlığın işveren işçi arasında düzenlenmiş olan sözleşme gereği işçinin söz konusu rekabet yasağı hükmünü ihlalden kaynaklı sözleşme gereğince öngörülen cezai şartın talep ve tazmini olduğunu, Davalı personel ...'ın ise iş ilişkisinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, işverenin ticari sır ve organizasyonlannı üçüncü kişilerle ve Seçkinpark Yöneticisi ...... ........

            DAVA KONUSU : Tazminat (Rekabet Yasağı Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 20.09.2019 tarihli sözleşme ile başlayan belirsiz süreli iş sözleşmesi ilişkisinin 14.09.2020 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin 13. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı hükmüne göre, iş akdinin sona ermesi veya işten çıkarma sebeplerine bakılmaksızın şirket ile işçinin ilişiği kesildiği tarihten itibaren iki yıl boyunca, işveren ve onun haleflerinin işiyle doğrudan veya dolaylı olarak İstanbul ili bölgesinde rekabet edilmeyeceğinin kabul edildiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı davranarak rakip şirkette çalışmaya başladığını, bu nedenle müvekkilinin cezai şart alacağı doğduğunu, sözleşmeye aykırılığın ihtara rağmen sonlandırılmadığını ileri sürerek, 50.000,00 TL cezai şart bedelinin şimdilik 30.000,00 TL'sinni tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            /II. b, d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu halde işverenin iş sözleşmesini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir yükümlülük sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır. İş görme ve sadakat borçları, açıkça kararlaştırılmasa bile her iş sözleşmesinde vardır....

              Mahkemece, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre haksız rekabet ile ekonomik rekabetin her türlü kötüye kullanımının engellenmek istendiği, haksız rekabetin sözkonusu olabilmesi için taraflar arasında rekabet teşkil eden bir ekonomik rekabetin var olmasının gerekli olduğu, burada davacı şirketin davalı çalışana değil ancak çalışanının işverenine karşı bu iddiasını sürmesi gerektiği, aynı çerçevede davalı işçinin rekabet yasağına aykırı olarak hangi ticari sırra sahip olduğu, bunları kullandığı ve bu sebeple de zararın meydana geldiğinin somut olarak davacı tarafından ortaya konulması gerektiği, bu sebeple sırf rakip firmada çalışmanın tek başına haksız rekabet olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında düzenlenen Rekabet Yasağı Sözleşmesi'nde davalının işten ayrılmasından itibaren aynı iş dalında başka bir firmada beş yıllık çalışma yasağı konduğu ve buna ilişkin cezai şart düzenlendiği, fakat bu tür sözleşmelerde zamanla birlikte çalışma yasağının kapsayacağı bölgenin...

                Hukuk Dairelerinin görevi ise "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"dır. Dolayısıyla istinaf konusu yapılan ilk derece mahkemesi kararının incelenmesinde Dairemiz görevli değildir.Açıklanan nedenlerle, Dairemizin iş bölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. 13. 14. ve 43. Hukuk Dairelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

                  Rekabet yasağına ilişkin gerek Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348–352.maddeleri, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444–447. maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir....

                    UYAP Entegrasyonu