Mahkemece, ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi kapsamında rehnedilen aracın davalının, davacı bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; 28/10/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6750 sayılı "Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu"nun 4/(6)-b maddesinde " Borcun konusu, borcun miktarı, borcun miktarı belirli değilse rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarı"nın rehin sözleşmelerinde zorunlu unsur olarak sayılmıştır. Buna göre, taşınır rehin sözleşmelerinde borcun konusu, miktarı, borç belirli değilse rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarının belirtilmemesi halinde taşınır rehin sözleşmesi geçerli olarak kurulmayacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/390 Esas, 2020/114 Karar sayılı karar ile Göksel Tuğrul'a karşı açılan rehnin kaldırılması davası ile İstanbul Anadolu 4.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2016/412 Esas, 2018/110 Karar sayılı kararda hacizlerin kaldırılmasına yönelik bir hüküm tesis edilmediği, sunulan evraklara ilişkin olarak değerlendirme yaparak haczin kaldırılmasının müdürlük yetkisi dışında ve yargılamayı gerektirir bir işlem olduğundan talebin reddine karar verildiği, İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/215 Esas, 2016/154 Karar sayılı kararı ile araç satış sözleşmesinin iptali ve tescil davasının davalının davayı kabulü nedeniyle kabulü ile Üsküdar 12....
Maddesi yollamasıyla taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde de uygulanan İİK'nun 68/son maddesinde " İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir." hükmünün yer aldığı, mahkemece itirazın kaldırılması davasının esasa ilişkin nedenlerle kabulüne karar verildiği, alacağın likit olduğu anlaşıldığından buna yönelik istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir....
İpotek işlemi alacağı teminat altına aldığından alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Somut olaya gelince; rehin veren taşınmaz maliki davacı dava tarihinden önce 28.10.2004 tarihinde gönderdiği ihtarında davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin sona erdiğini, borçların ödendiğini ileri sürerek taşınmazları üzerindeki ipotek rehninin kaldırılmasını istemiştir. Bu tarihten sonra 03.12.2004 tarihinde dava dışı şirketin rehin kapsamındaki borçlarını davalıya ödediği görülmektedir. Dava, 14.06.2005 tarihinde açılmıştır. Rehin sözleşmesinin 7.3 maddesindeki rehnin kaldırılması işlemini düzenleyen hüküm gözetilerek ödemenin yapıldığı 03.12.2004 tarihine 6 aylık süre eklense bile davalı şirketin sözleşme uyarınca ipotek terkinini 03.06.2005 tarihinde yapması gerekmektedir....
İpotek işlemi alacağı teminat altına aldığından alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Somut olaya gelince; rehin veren taşınmaz maliki davacı dava tarihinden önce 28.10.2004 tarihinde gönderdiği ihtarında davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin sona erdiğini, borçların ödendiğini ileri sürerek taşınmazları üzerindeki ipotek rehninin kaldırılmasını istemiştir. Bu tarihten sonra 03.12.2004 tarihinde dava dışı şirketin rehin kapsamındaki borçlarını davalıya ödediği görülmektedir. Dava, 14.06.2005 tarihinde açılmıştır. Rehin sözleşmesinin 7.3 maddesindeki rehnin kaldırılması işlemini düzenleyen hüküm gözetilerek ödemenin yapıldığı 03.12.2004 tarihine 6 aylık süre eklense bile davalı şirketin sözleşme uyarınca ipotek terkinini 03.06.2005 tarihinde yapması gerekmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/436 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; aynı rehin belgesine dayalı olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu ve icra mahkemesince borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda alacaklının ilk takibe devam etmesi mümkün iken, yeniden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması doğru değildir O halde, mahkemece borçlunun mükerrerlik itirazı yerinde olduğundan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte yasal sürede satış talep edilmediği dolayısıyla İİK'nın 150/e-2 maddesi gereğince takibin düştüğü gerekçesiyle takibe konu araç üzerindeki rehnin paraya çevrilmesi şerhinin kaldırılması talebinin reddine dair memur işleminin iptali talebine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 09/05/2022gününde oy birliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı bankadan 2005 yılında 36.750,00TL taşıt kredisi kullandığını, tüm taksitleri zamanında ödemesine rağmen davalı tarafından borçlu olduğu iddia edilerek aracına rehin konulduğunu, rehnin kaldırılması için 3.057,75TL ödemek zorunda kaldığını belirterek, ödenmiş olan bedelin yasal faizi ile birlikte istirdatını istemiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının ... 8.İcra Müdürlüğünün 2008/12639 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tesbitine, davacının 3.057,75.TL'lik tutarı ödeme tarihi olan 13/11/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rehnin kaldırılması davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rehnin kaldırılması davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....