Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 108. maddesi "Haczi muvakkat olan alacaklı satış talebinde bulunamaz ve hakkında 106 ncı maddedeki müddetler cerayan etmez." hükmünü içermekte olup, davacı talebinin İİK.'nun 108. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmiştir. Davacının ihtiyati haczin sahte belgeye dayandığı iddiası ile kaldırılması talebinin icra mahkemesince değerlendirilemeyeceği, süresinde satış istenmediğinden ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin İİK.'nun 108. maddesi kapsamında değerlendirilerek yerinde olmadığı, mahkemenin şikayetin reddine dair kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna varılmakla istinaf başvurusunun, HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Kayseri 3....

İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Öte yandan İİK'nun 85. maddesi uyarınca, borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir....

    İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilamı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay'dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Öte yandan İİK'nun 85. maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir....

      Öte yandan, İİK'nin 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. İİK'nın 85. maddesi uyarınca, borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir....

        İcra Müdürlüğünün 2021/2057 Esas sayılı icra dosyasındaki ihtiyati hacizlerin şikayetçi borçlu yönünden kaldırılmasına" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, senedi tahrif ederek takibe başlayan kötü niyetli alacaklının sadece % 15 teminat yatırarak müvekkilini mağdur etmesine rağmen, herhangi bir kusuru bulunmayan davacının tahrif edilmiş senetle başlayan takipte önceden yatırdığı teminatla birlikte dosya borcundan fazla para yatırmasının istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu, haklı oldukları halde lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmemesinin de doğru olmadığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacizlerin teminatsız olarak kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesine dayalı ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati hacizin teminatsız konulmaması gerektiği ve yaklaşık ispat sağlanmadığından malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, konulan hacizler sebebiyle şirketlerin kitlendiğini ve adli yardım talebinde bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama T12 Ltd. Şti. vekilinin ihtiyati hacize itirazının reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan T12 Şti. vekili dilekçesinde özetle; ihtiyati hacizin teminatsız konulmaması gerektiğini ve yaklaşık ispat sağlanmadığından malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, konulan hacizler sebebiyle şirketlerin kitlendiğini bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının, karşı taraf itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucu ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yargılamanın devam etmesi nedeni ile sunulacak olan teminat mektubunun paraya çevrilmemesi veya depo edilecek nakdi paranın davacıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, daha önce konulmuş hacizlerin aşkın hale gelmesi nedeni ile menkul, gayrımenkul ve 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerindeki hacizlerin fekkini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Adıyaman 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde kısmi olarak dava açtıklarını, yargılamanın ilerleyen safhalarında dava değerini ıslah yolu ile artıracaklarını, hacizlerin kaldırılması halinde müvekkilinin alacağını elde edemeyecek hale geleceğini, bu nedenle haksız olarak açılan davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/224 E. sayılı dosyası ile hacze konu aracın mülkiyetinin, haciz tarihi itibariyle müvekkiline geçtiğini, yapmış oldukları şikayet ile haczin kaldırılmasını istemekte müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu, HGK içtihatlarının da bu yönde olduğunu, İcra İflas Kanununun 266. maddesinden açıkça anlaşılacağı üzere ihtiyati haczin kaldırılması hususunda İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğunu, her ne kadar şikayetlerinde sadece ihtiyati haczin kaldırılması talep edilmiş ise de usul ekonomisi gereği aynı icra dosyasından (Fethiye İcra Dairesi 2021/2407 nolu dosyası) konulmuş olan diğer hacizlerin de kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          Bu hüküm uyarınca öncelikle ilk kesin haciz belirlenmeli, sonraki ihtiyati hacizlerin İİK.’nun 100. maddesindeki koşulları taşımaları halinde ilk kesin hacze iştirak edebilecekleri dikkate alınmalıdır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati hacizlerin kesinleşme tarihleri yerine, ihtiyati haciz tarihlerinin esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Somut olayda rehin alacaklısına alacağı ödendikten sonra sıra cetveli yapılması için satış bedeli sıra cetveli dosyasına gönderilmiştir. Rehin alacaklısının sırasına da şikayet veya itiraz mümkün olduğundan, bu alacaklının sıra cetvelinde gösterilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, taşınmaz üzerinde bulunan ipotek, haciz ve rehnin kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alınarak yapılan incelemede; Haciz şerhinin , ipoteğin ve rehnin terkini istemine ilişkin bu tür davalarda, tüm şerh, ipotek ve rehin lehtarlarının davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup mahkemece, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu