Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden-davalı vekili tarafından; Rehin açığı belgesinin düzenlendiği icra dosyasının borçlularından birinin de dava dışı ... ....Ltd. Şti. olduğu, davacının bu şirketin borçları için ipotek verdiği gibi ipotek resmi senedinde borca şahsen de kefil olduğu, alt ilişkinin tamamen ticari nitelik olduğu bildirilerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık mahkemenin görevi noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, rehin açığı belgesine istinaden yapılan takibe konu borç nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davalı tarafından Yozgat 1. İcra Müdürlüğü'nün... E....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, bayilik ilişkisinden kaynaklanan ve ipotekle teminat altına alınmış alacağa dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davacılar, alacaklı- davalı tarafından aleyhlerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, borcun teminatı olarak gösterilen ipotekli taşınmazların satılarak paraya çevrildiğini belirterek davalının haksız tahsil ettiği bedellere yönelik istirtad, kesin rehin açığı belgesine dayanılarak yapılan diğer icra takiplerinde ise borçlu olmadıklarına ilişkin menfi tespit istemiştir....

      Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; muvakkat rehin açığı belgesi ve rehin açığı belgesinin İİK'nun 150f ve 152. maddelerinde düzenlendiği, bu maddelere göre alacaklının bu belgeye dayanarak asıl borçlunun diğer mallarının haczini icra memurluğundan talep edebileceği, bu belgeye dayanarak ancak asıl borçlu aleyhine takip yapabileceği, kefil'in asıl borçludan tahsilat yapılamaması durumunda sorumlu olacağı, doğrudan adi kefilin sorumluluğuna gidilemeyeceği, her ne kadar davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu ileri sürülmüşse de kredi sözleşmesinde davalının adi kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, kalan borçtan doğrudan sorumlu olduğuna dair bir düzenlemenin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 20.maddesi ile 6762 sayılı TTK’nun 7.maddesi uyarınca davalının kefaleti müteselsil kefalet niteliğindedir....

        Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi neticesinde bakiye kalan borç miktarı üzerinden düzenlenen 16.10.2015 tarihli Rehin Açığı Belgesi ve 03.08.2009 tarihli ......

          Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. ... 13. İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalılar/borçlular aleyhine 185.674,89 TL borcun ödenmesi amacıyla 06/11/2018 tarihinde menkul rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin kesinleştiği, 145.502,44 TL araç satışının yapıldığı, 101.897,05 TL rehin açığı belgesi düzenlendiği anlaşıldı. ... 25. İcra Müdürlüğünün ... E....

            Alacaklının elinde İİK'nın 150/f maddesinde öngörülen muvakkat rehin açığı belgesi veya aynı yasanın 152. maddesinde öngörülen kesin rehin açığı belgesi bulunması halinde borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapabilir. Mahkemece anılan hükümler gözetilmeden karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıların dava dışı şirket lehine kredi sözleşmesine kefaletleri ve kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2009/33495 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara TK 35'e göre tebligat yapılmıştır....

                İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen rehin açığı belgesine dayanarak başlattığı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, alacaklı vekilinin mahkemeye başvurusunda itirazının kaldırılmasına ve borçlu aleyhine %20 oranda tazminata karar verilmesini istediği; mahkemece Dairemizin 18.09.2014 tarih, 2014/16553 E. ve 2014/21761 K. sayılı bozma ilamına uyularak itirazın kaldırılmasına karar verildiği, ancak tazminat talebinin işin yargılamayı gerektirmesi nedeni ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 68/son maddesi uyarınca; "itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir." Somut olayda, borçlunun icra takibine ilişkin itirazlarının esasa ilişkin nedenlere dayandığı ve ödeme iddiasının sözkonusu yasa maddesinde öngörülen nitelikte ve aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır....

                  . - K A R A R - Dosyadaki yazılara, Mercii Hakimliğince uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle davacı alacaklının 04.11.2002 tarihli takibinin rehin açığı belgesine de dayanmış olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, 01.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Rehin açığı belgesinin davacı adına düzenlenmesinin usulsüz olduğu belirtilmişse de davacının hem kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olması , hem ipotek belgesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olması karşısında davacı hakkında rehin açığı belgesi düzenlenmesinde usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır. Rehin açığı belgesinin incelenmesinde; takipte toplam 137.514,48 tl nin kesinleştiği+3.700 tl kıymet takdiri ve satış masrafının eklinerek toplam 141.214,48 tl den taşınmazın satışından elde edilen 31.000 tl nin düşümü ile 110.214,48 tl miktarlı rehin açığı belgesi düzenlendiği anlaşılmıştır. Rehin açığı belgesindeki miktara itiraz olmadığı anlaşıldığından ve rehin açığı belgesine dayalı takip ve diğer takiplerin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile başlatıldığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiştir. Koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu