ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı tarafça adli yardım talepli olarak verilen istinaf dilekçesi üzerine ilk derece mahkemesi tarafından istinaf harcının yatırılması için muhtıra çıkarıldığı, süresinde gerekli harç ve giderler yatırılmadığından istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, oysa kanun yolu aşamasında adli yardım talebinin ilgili bölge adliye mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerekeceği hükmü karşısında istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 21/09/2021 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek inceleme yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmemesini (miktar yönüyle) ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini istinaf etmiştir. Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Miktar yönüyle kararı istinaf etmiştir. Dairemizin 22/06/2021 tarih 2021/1003 Esas 2021/1072 Karar sayılı ilamı ile dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, eksikliğin giderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava yardım nafakası isteminden ibarettir....
Şti. tarafından Dairemizce verilen adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz edildiği taktirde, 11.04.2013 tarih 6459 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik HMK'nın 337/2. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 11.06.2012 tarihli adli yardım talebinin reddi kararının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının davalıya tebliği ve sonucuna göre işlem yapmak üzere dosyanın mahalline iadesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerçekleşen bu durum karşısında, dava anlaşmalı boşanmaya dönüştüğünden, TMK. 166/3 maddesinin koşullarının değerlendirilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalı erkeğin adli yardım talebinin KABULÜNE, 2- Davalı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile Denizli 3. Aile Mahkemesinin 17/12/2020 tarih, 2018/782 Esas ve 2020/791 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, gerekçede yazılı işlemler yapılmak üzere mahal mahkemesine gönderilmesine, 4- Davalı erkeğin adli yardım talebinin kabulü ile tahsil olunamayan 162,10- TL istinaf başvuru harcının davacı kadından alınarak Hazineye irat kaydına, 5- Davalı erkek tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesinde yapılacak yeniden yargılama sırasında nazara alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca İdare Mahkemesi tarafından adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen, davacı tarafından temyiz aşamasında yeniden adli yardım talebinde bulunulmuş ise de aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü: Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür....
Davacı taraf, bu harç ve giderleri yatıramayacağını ifadeyle temyiz aşamasında adli yardım istemiş; mahkemece bu hususta bir karar verilmeden temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, adli yardım, 6100 sayılı HMK.nın 334 ila 340. (1086 sayılı HUMK.nın465 ilâ 472) maddelerinde düzenlenmiş olup; fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. 6100 sayılı HMK.nın 336/3 maddesinde Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin Yargıtaya yapılacağı ön görülmüştür. Bu durumda mahkemece davacı tarafın adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek yasal şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve bu şartların varlığı halinde davalı ...'...
DELİLLER : Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir Davacı vekili, davalıya ait ... plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 21/11/2015 tarihinde karıştığı trafik kazasında karşı araç sürücüsünün vefat ettiğini ve başvuru üzerine ölenin yakınlarına tazminat ödemesi yapıldığını, ayrıca davalı işletenin kaza sonrası olay yerini terk ettiğini belirterek ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise müvekkilinin olay yerini terk etmediğini, yardım amaçlı hastaneye gittiğini ve rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, neticede mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olup, iş bu karara karşı...
Ancak davalı tarafından Dairemizce verilen adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz edildiği taktirde, 11.04.2013 tarih 6459 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile değişik HMK'nın 337/2. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkemenin 18.02.2014 tarihli adli yardım talebinin reddi kararının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının davalıya tebliği ve sonucuna göre işlem yapmak üzere dosyanın mahalline iadesine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı kadının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından davalı kadının adli yardım talebinin temyiz harç ve giderlerine münhasır olarak kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı asil 28.06.2016 tarihli beyanın da "davalı ile barışmak istemediğini, ancak davaya devam etmekte istemediğini, davadan vazgeçtiğini" beyan etmiş, davalı geri almaya açıkça muvafakat etmemiş, yargılamaya devamla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece feragat (HMK m. 309) sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davayı sona erdiren kesin bir usul işlemi niteliğinde olan davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir (HMK m.309/4)....