Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in de müteahhide ....07.2012 tarihinde ....000,00 TL, ....09.2012 tarihinde ....000,00 TL, ....07.2013 tarihinde ....000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL ödeyecekleri, bu ek protokolün müteahhit, davacı, şahitler ve arsa sahipleri ile birlikte malik ... tarafından imzalandığı, davalı tarafından bu protokolün geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de kısmen protokole uyulduğu ve kısmi ödeme yapıldığı, ayrıca kararlaştırılan daire de davalı adına tapuya tescil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    - K A R A R - Dava, taraflar arasında yapılan protokole dayanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun ...... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın reddine dair karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, taraflar arasında 03.07.1992 tarihinde yapılan protokolün geçersiz olduğu iddiası ile açılan davanın ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/931-1045 sayılı kararı ile reddedilmesi suretiyle protokolün geçerliliğinin Yargıtay denetiminden geçerek 18.07.2005 tarihinde, protokolde belirlenen bedelin uyarlanmasına ilişkin olarak açılan ...... 1....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki cezai işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı, davalı kurumca yapılan denetimler sonucunda 2009 protokolünün 6.3.3 maddesini ihlal edildiği, 17.06.2009 tarihi itibariyle 1 kez yazılı olarak uyarı yapıldığı gerekçesi ile toplam 68.997,85 TL cezai şart bedeli olarak alınmasına, sözleşmenin bir yıl süre ile feshine karar verildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 68.997,85 TL cezai şart bedeli, 1. kez uyarılma, fesih işleminin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemin yasal olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

        Hukuk Dairesinin ... esas ... karar sayılı ilamı ile "Taraflar arasında ... tarihli protokolün düzenlendiğini, anılan protokolün 3/2 maddesinde bu dava ve dayanağı olan icra takibinden de söz edildiğini, aynı protokolün 3/7 maddesinde malik iş bu protokolün her hangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği ve/veya yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde, iş bu protokol imza tarihinden itibaren geçersiz hale geleceği hükmüne yer verildiğini ve sözleşmenin 3/3. maddesinde öngörülen sürede ödeme yapılmaması nedeniyle protokol hükümlerinin somut olayda uygulanamayacağının kabulü gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilerek iade edilmişş, mahkememizin 2017/24 yeni esasına kaydedilerek yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı vekili tarafından bayilik sözleşmesi, ipotek resmi senedi, ......

          Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki protokol davacı şirket hisselerinin devri şirketin alacak ve borçların paylaştırılması için yapıldığından, şirketin davanın tarafı olduğu, taraflar arasındaki protokolün konusu tarafların ortak oldukları ESB ... Ltd. Şti. ve Lara ... Ltd. Şti.'nin tasfiyesine yönelik olduğundan İlk Derece Mahkemesinin ESB ... Ltd. Şti.'ne husumet yöneltilemeyeceği yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı, davalı şirket vekilinin protokolden sonra davalı şirket hesabına 180.701,00 TL ödeme yapmış olması da dikkate alındığında protokolün 4/1. maddesi gereğince şirket hesabına giren paradan davalı şirketin de sorumlu olduğu, mahkemece davalı ... ... Ltd. Şti. yönünden de itirazın iptali hükmü kurulması gerekirken husumetten red kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile Antalya 15....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1.547,40 TL kurum zararının tahsili şeklindeki kurum işleminin iptali ile ilgili talebin reddinin hatalı olduğunu, mahkemece, provizyon alınmadan işleme konulduğu şeklindeki gerekçesinin doğru olmadığını, zira davalı kurumun böyle bir iddiası olmadığı gibi bu yönde bir tespit dahi yapılmadığını, kurumca yapılan ödemenin yersiz ödeme olarak nitelendirilebilmesi ve protokolün 4.3.6 maddesi uyarınca iade istenebilmesinin protokolün 5.3.2 ve 5.3.5 maddesinde belirtilen fiillerin işlenmiş olması gerektiği, müvekkili davacının bu fiileri işlemediğinin mahkemenin kabulünde olduğunu, bu durumda yersiz ödemeden bahsedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının aleyhe olan kısmının bozulmasına karar verilmesini istemiştir....

            Gerçekten de 04.07.2000 tarihli protokolün 3.10. ve 16. maddelerinde reklam bedelinin ödenmesi esasları düzenlenmiş ise de 30.05.2001 tarihli ek protokolün 6. maddesinde ana protokolün 3.10.16. maddesinin hükümsüz kaldığı ancak bunun aynı ek protokolün 1.2.3. maddelerinde belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlı olduğu ayrıca açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece ek protokolün 6. maddesine göre şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, gerçekleşmiş ise şimdiki gibi davanın reddine, gerçekleşmemiş ise davacının alacaklı olduğu miktarın saptanması gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Protokolün imzalanmasıyla, davadan feragat edileceği de açıkça belirtilmiştir. Diğer maddelerde dava konusu olan uyuşmazlıkları da kapsar şekilde yeni bir anlaşma yapılmıştır. 7. maddede belirtilen protokolün imzalanmasıyla, bu davadan feragat edilmesi herhangi bir şarta bağlanmış değildir. Bu maddede açıkça, protokolün imzalanmasıyla, bu davadan feragat edileceği belirtilmiş olup, sulh protokolündeki edimlerin yerine getirildikten sonra feragat edileceğine dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Taraflar diğer maddelerle ilgi kurulmaması ve feragatin şartlı olarak yapılmadığını belirtmek için açıkça bu protokolün imzalanmasıyla bu davadan feragat edildiği belirtilmiştir. Tarafların iradesi de bu yöndedir. Bu madde ile de farklı bir anlam çıkarılarak diğer maddelerdeki edimlerle bağlantı kurup feragatin şartlı olarak yapıldığı anlamı çıkarılabilir diye açık bir şekilde önlem almışlardır....

                uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır....

                  Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü getirilmiş olup, yine aynı protokolün 6.12. maddesinde “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez....

                    UYAP Entegrasyonu