Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yan, 01/04/2021 tanzim, 10/05/2021 vade tarihli 1.223.000,00TL tutarlı senetten kaynaklı alacaklı olduğunu, bu senedin 01/04/2021 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğini, sözleşmedeki edimin davalı tarafça yerine getirilmediğini, bu sebeple senedin icraya konulduğunu iddia ederek davalının takibe vaki haksız itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, davacı yanın aktif husumetinin bulunmadığını, senedin teminat senedi olmadığını, sözleşmede üzerilerine düşen edimi yerine getirdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket ile feri müdahil arasında 01/04/2021 tarihli mal alım - satım sözleşmesi bulunduğu, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, sözleşmesel ilişki konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın sözleşmedeki edimlerin taraflarca yerine getirilip getirilmediği, takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve davacı yanın takip çıkışı kadar alacaklı olup olmadığı hususundadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesince; davacı tarafından davalı ... , ... ltd. şti. arasında genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, bu krediye teminat olarak davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın davacı lehine ipotek ettirildiği, akabinde davalı lehine yapılan protokol uyarınca taşınmazın davacı bankaya vefa hakkı tanınarak devrinin kararlaştırıldığı, davalının protokol şartlarına uymadığı bahisle taşınmazın boş olarak teslimi ve ecrimisil talep edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı düzenlenen 22/08/2017 tarihli protokolden kaynaklı olduğu, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu' nun 4- f maddesinde öngörülen mutlak ticari dava olduğundan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya ......

      Şti. adlı firmanın yetkilisi olan sanığın, Bingöl İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı il ve ilçe sağlık ocakları ile sağlık evlerinin kömür ihtiyacını karşılamak üzere 25/09/2007 günü yapılan ihaleyi kazandığı, sözleşme imzalanmasından sonra edimin ifası sürecinde idareye teslim edilen kömürlerin bir kısmının 25/09/2007 tarihli ithal linyit taş kömürü teknik şartnamesindeki sınır değerlere uçucu madde, nem ve alt ısıl değerler açısından uygun olmadığı, yerine getirmesi gereken edimi teknik şartnamede yer alan koşullara aykırı olarak yerine getirdiği, bu şekilde edimin ifasına fesat karıştırdığı iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın ihaleyi kazandıktan sonra sürekli olarak çalıştığı Ufuk Kömür şirketinden şartnameye uygun kömür istediğini, kömürlerin ithalatçısı olan şirketin ise Alyak Katı Yakıt Paz. ve Tic. Ltd....

        "İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma ... Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanıklar ..., ... ve ... hakkında edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Elbistan Devlet Hastanesi tarafından 07/10/2005, 25/01/2006, 06/02/2006, 28/02/2006, 29/03/2007, 17/01/2008, 11/02/2008 ve 16/04/2008 tarihlerinde gerçekleştirilen kalorifer yakıtı (4 no.lu fuel oil) alım ihalelerini sanık ...'ın yetkilisi olduğu ......

          Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....

            Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca edimin ifa ile sona ermediği, davacının satıcı olarak yükümlülüklerinin satış sonrasında da harita yazılımlarının yüklenmesi ve güncellenmesi şeklinde devam ettiği, yapılan incelemelere göre davalının edimini gereği gibi yerine getirmediği, bir tarihten sonra ise tamamiyle yerine getirmeyi bıraktığı, bu sebeple davacının değişimini sağladığı 53 adet araç takip cihazına ait bedeli davalının karşılaması gerektiği, davacının ise bu cihazların kargo ve montaj bedeline dair alacak talebini kanıtlayamaması sebebiyle bu yöndeki talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1 -Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm itirazlarının, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 09/09/2005 yerine 03/05/2005 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. Bozmaya uyularak gereği yerine getirilmek, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle kurulan beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA 08/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                , sözleşmede bunların yapılması için iş sahibi tarafından yerine getirilmesi gereken öncelikli bir edimin bulunmadığı, davacı tarafça bunların fiilen davalı iş sahibi tarafından yerine getirildiği belirtilmiş ise de, sözleşmede bunlara ilişkin sorumluluğun davacı yükleniciye verilmiş olması karşısında bu durumun davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 25.3 maddesi kapsamında yükleniciye süre uzatımı verilen hallerde yüklenicinin iş sahibinden başka bir alacak isteminde bulanamayacağı; eser sözleşmesi uyarınca, davacı yüklenicinin iş sahibi tarafından tedarik ve temin edilen tüm hususları denetiminden geçirmesi gerektiği, asıl proje iş sahibi tarafından hazırlanmış olsa bile detaylı tatbikat projelerin yüklenici tarafından hazırlanması ve işin ifası öncesinde ya da sırasında, muhtemel riskler bakımından iş sahibini uyarması ve işi ona göre yürütmesi gerektiği, dosya kapsamında yüklenicinin buna dair iş sahibinin önceden uyardığına dair bir delile...

                  Yapının oturma izni alınmasına uygun hale getirilmesi yüklenicilerin öncelikli edimleri kapsamında olduğundan öncelikle yapı ruhsatı, tüm projeleri ve dosya kapsamındaki 09.09.2009 tarihli delil tespiti dosyasına sunulan rapor ile mahkemece alınan 06.10.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu Pendik Belediye Başkanlığı'na gönderilerek, yapı ruhsatına ve onaylı projelerine olan aykırılıkların giderilmesinin olanaklı olup olmadığının sorulması; bu kapsamda yapının tamamen ya da kısmen kaçak yapı olması ve yapı ruhsatına aykırılıklar bulunması durumunda aykırılıkların giderilmesi ve oturma izninin alınması için yapılması zorunlu olan işlemlerin neler olduğunun bildirilmesinin istenmesi, İmar Yasası ve mevzuatına, yapı ruhsatına aykırılıkların giderilmesi olanaklı ise, yerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmak sureti ile alınacak rapora göre yüklenicilere yeterli süre ve yetki verilmesi, yükleniciler tarafından yüklenimlerindeki bu edimin yerine getirilmeyeceğinin bildirilmesi...

                    Maddesinin (19) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinin '' Uzlaşmanın sağlanması halinde , soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz..'' bölümünün Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE oy çokluğu ile karar verilmiştir.Kaldı ki, 30145 sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin Edimin Konusu başlıklı 33. maddesinde ise "Taraflar uzlaştırma sonunda belli bir edimin yerine getirilmesi hususunda anlaşmaya vardıkları takdirde aşağıdaki edimlerden bir ya da birkaçını veya bunların dışında belirlenen hukuka ve ahlaka uygun başka bir edimi kararlaştırabilirler: edimin konusu olarak sayılanlar: fiilden kaynaklanan maddî veya manevî zararın tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi, mağdurun veya suçtan zarar görenin haklarına halef olan üçüncü kişi ya da kişilerin maddî veya manevî zararlarının tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi, bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluş ile yardıma muhtaç kişi ya...

                      UYAP Entegrasyonu