Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'a 180 ay vade ile satılarak teslim edildiğini, müvekkili ile borçlu arasındaki sözleşme uyarınca konutun tüm taksitlerinin ödenmemesi halinde mülkiyetinin alıcıya verilmeyeceğinin kararlaştırıldığını ve borçlunun sözleşmeyle belirlenen edimlerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının, davalı ile borçlu üçüncü kişi arasındaki sözleşmede belirlenen koşulları borçlu adına yerine getirmesi halinde idarece taşınmazın borçlu adına tescil edileceğinin bildirilmesine rağmen sözleşmeyle belirlenen edimlerin yerine getirilmediğini, edimin davacı veya borçlu tarafından yerine getirilmesi halinde dava açılmasına gerek kalmaksızın davalı idarece tapu devrinin yapılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK’nun 94 ncü maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    protokolden doğan alacakların tahsili için Kayseri 2....

      40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK'nın 236/2-a maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde görev alan kişiler ile yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri tarafından işlenen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri nazara alınarak, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 09/08/2012 tarihli ve 2012/1065 sayılı Kararıyla katılan ......

        Karar sayılı kararı ile davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği; ancak tasdik edilen konkordato projesi ve davacı müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan protokol kapsamında kapsamında davalı şirketin şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve huzurdaki dava tarihi itibariyle davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, tasdik edilen projeye uyulmadığını belirterek konkordatonun feshine ve davalı şirket hakkında verilmiş olan tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın iddia ettiğinin aksine davalı müvekkili şirketin tasdik edilen konkordato projesi ve davacı banka ile imzalanan protokolden kaynaklı üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ve ve getirmeye de devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Cezai şartın kabulü anlamına gelememesi kaydıyla; müvekkili ile istemde bulunan davacı şirket arasında halen sözleşmenin ayakta olmasına ve ayakta olan sözleşmeden kaynaklı borcun ifa edilmesine rağmen, karşı tarafın ileride açacağı müstakbel cezai şart istemli davaya esas olmak üzere delil tespiti yaptırmasının hukuka aykırı olduğu, dolayısıyla seçimlik ceza koşulunda alacaklı seçimlik bir yetkiye sahip olduğu, buna göre o, koşulun gerçekleşmesi, yani borçlunun asıl edimi hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ya asıl edimin ifasını ister ya da bundan vazgeçerek ceza koşulunun ödenmesini talep edebileceği, seçimlik ceza koşulunda alacaklı hem asıl edimin ifasını hem de ceza koşulunun ödenmesini isteyemeyeceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 06/07/2017 tarih 2016/1646 E., 2017/4085 K....

            Ancak; 1-Sanık ve mağdura yapılan uzlaşma teklifi üzerine mağdurun, sanığın 350 TL ödemesi halinde uzlaşmayı kabul ettiğini beyan etmesi ve uzlaşma teklifi yapıldığı tarihte ceza infaz kurumunda bulunan sanığın da, edimin ifasını kabul ettiğini beyan etmesi karşısında, edimin ödenebileceği bir süre belirtilmiş olmamasına karşın, sanığın edimi yerine getirmediğinden bahisle uzlaşmanın gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; Hakaret suçunda verilen TCK'nın 50/1-d maddesi uyarınca, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma tedbiri süresinin, hükmolunan hapis cezasının kendisinden fazla olamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : CMK 253 ve 254. maddeler uyarınca kamu davasının düşürülmesine Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında kurulan uzlaşma nedeniyle düşmeye ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin 25/12/2017 tarih v...Karar sayılı ilamıyla önceki hükmün uzlaştırma işlemlerinin yapılması için bozulması üzerine dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, düzenlenen raporda, sanığın, 2250 TL olarak belirlenen edimi, 1 ay içinde tek seferde ödeyeceğini beyan ettiği, katılanın da bu teklifi kabul ettiği, böylelikle edimin ifasının ileri tarihe ertelendiğinin anlaşıldığı olayda; 5271 sayılı CMK’nın 254/2. maddesi uyarınca uzlaşma sonucunda edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması nedeniyle sanık hakkında, aynı Kanunun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi...

                Dairemizin 19/06/2017 tarih ve 2017/18783 Esas, 2017/15798 Karar sayılı ilamıyla önceki hükmün uzlaştırma işlemlerinin yapılması için bozulması üzerine dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, düzenlenen raporda, sanığın, 7500 TL olarak belirlenen edimi, 01/07/2018-01/09/2019 tarihleri arasında 15 taksit halinde ödeyeceğini beyan ettiği, katılanın da bu teklifi kabul ettiği, böylelikle edimin ifasının ileri tarihe ertelendiğinin anlaşıldığı olayda; 5271 sayılı CMK’nın 254/2. maddesi uyarınca uzlaşma sonucunda edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması nedeniyle sanık hakkında, aynı Kanunun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kamu davasının düşmesine hükmolunması, Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısı’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen...

                  Dairemizin 14/12/2017 tarih ve 2017/25820 Esas, 2017/27318 Karar sayılı ilamıyla önceki hükmün uzlaştırma işlemlerinin yapılması için bozulması üzerine dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, düzenlenen raporda, sanığın, 2500 TL olarak belirlenen edimi, 30/03/2018-30/04/2018-30/05/2018-29/06/2018-30/07/2018 tarihlerinde 5 taksit halinde ödeyeceğini beyan ettiği, katılanın da bu teklifi kabul ettiği, böylelikle edimin ifasının ileri tarihe ertelendiğinin anlaşıldığı olayda; 5271 sayılı CMK’nın 254/2. maddesi uyarınca uzlaşma sonucunda edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması nedeniyle sanık hakkında, aynı Kanunun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine hükmolunması, Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca sair yönleri...

                    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 ... maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." şeklindeki düzenleme uyarınca, edimin takside bağlanması konusunda mağdur ile uzlaşan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkûmiyet hükmü kurulması, 2....

                      UYAP Entegrasyonu