Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri suçun faili olabileceğinden, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiğinden, TCK'nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK'nın 236/2-e maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri, somut olayda ise tesellüm-kabul işlemini yapan kamu görevlileri hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, faili olmayan suçta şeriklik de mümkün olmayacağından sanığın eyleminin edimin ifasına fesat karıştırma suçunu teşkil etmeyeceği nazara alınarak yüklenen suçtan beraati yerine yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna...

    -----taahhüdünü yerine getirmemesi halinde adı geçen anonim şirkette kendisine isabet eden hisse senetlerinin reel değerinin üçte birini---- ödeyecektir." şeklinde karar verildiğini, davacının ---- geçmesine rağmen boşanma ilamında yer alan hisse devir taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle iş bu dava açılmıştır. TBK 129 maddesi "Kendi adına sözleşme yapan kişi ,sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa ,edimin edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebilir. Üçüncü kişi veya üçüncü kişiye halef olanlar da ,tarafların amacına veya örf ve adete uygun düştüğü takdirde edimin ifasını isteyebilir....

      Buna göre, protokol kapsamında yapılan ödemeyi, davacı vekili "ifa uğrana edim", davalı vekili ise "ifa yerine edim" olarak nitelendirmektedir. Bir borç ilişkisinde taraflar kararlaştırdıkları edim yerine bir başka edimin de ifa edilebileceğini kararlaştırabilirler. Yani, alacaklının kabulü ile borçlanılmış edim yerine bir başka edim ifa edilebilir. Alacaklı ile borçlu arasında yapılan anlaşmanın sonucu olarak borçlanılmış edimin yerine bir başka edim geçer. Kararlaştırılan "ifa yerine edimin" borçlu tarafından ifası ile birlikte borç ilişkisi normal bir ifa gibi son bulur. İfa uğruna edim, ifa yerine edimden farklı olup, ifa uğruna edimde borçlu edimde bulunduğunda borçtan kurtulmamaktadır. Borç, ifa edilen edim kadar sona ermektedir (Bkz: Ahmet M. Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 17. Bası, 2013, syf. 591 vd.)....

        İSTEM Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarihli ve KYB-2023/1839 sayılı kanun yararına bozma isteminin; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....

          Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....

            Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mahkeme tarafından uzlaştırma başlıklı 254/2. maddesinde yer alan "...Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." şeklindeki düzenleme, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 27/2. maddesinde yer alan "Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi hâlinde; sanık hakkında, Kanunun 231 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir....

              Arapça bir kelime olan ifa; Sözlük’te "Bir işi yapma, yerine getirme" anlamına gelmekte olup hukuk terimi olarak, "Borç ilişkisinin konusu olan edimin borçlu tarafından yerine getirilmesi" demektir. Fesat ise Sözlük’te; "Bozukluk" anlamına gelmektedir. Kanunda hangi hâllerin edimin ifasına fesat karıştırma olduğu tadadi olarak belirtilmiştir. Bu hareketler icrai olarak yapılabileceği gibi ihmali olarak da yapılabilir. İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim veya kabul edilip edilmediği, ihale kararına veya yapılan ihale sözleşmesine göre değerlendirilecektir (M. Emin Artuk-Ahmet Gökcen-M. Emin Alşahin-Kerim Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, Adalet Yayınevi, 16. Baskı, Ankara 2017, s. 646.). Sözleşmede veya ihale kararında belirtilmiş olan malın yerine, aynı özellikteki veya daha kaliteli bir başka malın teslim veya kabul edilmesi hâlinde inceleme konusu suç oluşmaz (Artuk-Gökcen, s. 647)....

                Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyularak mahkemece sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçları nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemlerine başlandığı, 19/01/2018 tarihli uzlaştırma raporuna göre; sanık ...’in ödemeyi üstlenerek 40.000 TL edimi 22/01/2018 tarihinden başlamak üzere her ayın 20’sinde 4.000 TL olarak ödemeyi kabul etmesi üzerine uzlaşmanın sağlanacağına dair anlaşıldığı, CMK 254/1. maddesinde "...Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir." şeklinde emredici hüküm bulunduğu, mahkemece edimin ödenmesi gereken tarihe kadar kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı vermesi ve edimin ödendiğininin tespit edilmesi...

                  Ancak; Dosya içerisindeki 15.04.2019 tarihli uzlaştırma raporunda, katılanın zararının karşılığı olarak 2000,00 TL parayı sanığın ödemesi halinde uzlaşacağını beyan ettiği, sanığın kardeşi Tolga Mulu Sapmaz’ın 1000,00 TL’yi peşin verdiği, kalan 1000,00 TL'yi ise 20.05.2019 tarihinde PTT kanalıyla katılana göndermeyi kabul ettiği ve bu şekilde taraflar arasında uzlaşmanın sağlandığının belirtildiği, 5271 sayılı CMK'nın 254/2. maddesinde ise, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, sanık hakkında aynı Kanun'un 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verileceği ve uzlaşma gereklerinin yerine getirilmemesi halinde ise hükmün açıklanacağının öngörüldüğü, somut olayda da, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılmış olduğu gözetilmeksizin ve katılandan edimin yerine getirilip getirilmediği sorulmaksızın, 5271 sayılı CMK'nın 254/2. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde...

                    Geri Dönüşüm Şirketi, protokolde yer alan imzanın şirket yetkilisine ait olduğunu, davacı tarafın kendilerine protokolden kaynaklı bir borçlarının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Dahili davalı ..., dahili dava yoluyla davada taraf olamayacağını, kendisine karşı usulünce açılmış bir davanın bulunmadığını, taşınmazı iyiniyetli olarak temlik aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, inançlı işlem iddiasının sabit olduğu, davacının inanç sözleşmesi gereğince edimini yerine getirdiği, buna rağmen taşınmazların davalı tarafça davacılara iade edilmediği, dahili davalı ...’in taşınmazı ediniminin iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davalı ... bakımından davanın kabulü ile ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden bedele, diğer taşınmazlar yönünden ise iptal-tescile, dahili davalılar bakımından davanın usulden reddine karar verilmiş, davalı ...’in istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16....

                      UYAP Entegrasyonu