Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Bir sözleşmenin yerine getirilmemesi halinde edimini yerine getiren sözleşme akidi diğer taraftan edimin aynen yerine getirilmesi veya sözleşme uyarınca yerine getirdiği edimin geri verilmesi yahut uğradığı zararların tazmini isteminde bulunabilir. Sözleşme uyarınca ödenen semenin iadesi isteminde taraf aksi kararlaştırılmadığı sürece temerrüt tarihinden itibaren faiz isteyebilir. Somut olayda, davacı istemlerinin dayanağı ... 26. Noterliği’nde 23.06.2006 günü resen düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Adli Tıp Kurumu’nun 22.12.2010 günlü raporunda, anılan sözleşme ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcı davalı ...’un sözleşmenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir....

    Bu durumda mahkemece ilk takibin derdest bulunduğu nazara alınarak, ikinci takibin mükkerer olduğu, yine ilamdaki edimin yerine getirilmesi için örnek 2 numaralı icra emrinin de düzenlenemeyeceği kabul edilerek istemin itiraz ve şikayetin kabulü ile, takibin iptaline karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz istemin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İ.İ.K. nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 29.11.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Lakin, davalı taraf da, sözleşmede öngörülen ediminin yerine başka bir edim ifa ettiğini savunduğuna ve bu edimin ifa edildiğinin de dosya kapsamında sunulan delillere göre sabit olduğunun anlaşılmasına göre, davalının bu savunmasının 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 118. maddesi uyarınca takas savunması olduğu kabul edilmeli ve incelenmelidir....

        Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır..." şeklindeki düzenleme uyarınca, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 27/2. maddesinde yer alan "Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi hâlinde; sanık hakkında, Kanunun 231 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir....

          Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır..." şeklindeki düzenleme uyarınca, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 27/2. maddesinde yer alan "Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi hâlinde; sanık hakkında, Kanunun 231 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, miras taksim sözleşmesi uyarınca edimin yerine getirilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

              a protokolden kaynaklı olarak 50.000 TL tutarındaki ödemenin yapıldığı, taraflar arasında imzalanan protokol'ün başlangıcında davacı ...'ın hisselerini müvekkiller ve diğer şirket ortakları ... ve ...'a devredeceği hususunda mutabık kalmış iseler de, daha sonra yapılan görüşmelerde ...'ın hisselerini ... ve ...'a devretmesinin karalaştırıldığı, bu şekilde söz konusu devrin protokolde öngörülen şekilde yapılmadığı, bu durumun protokol imzalandıktan sonra birtakım görüşmeler yapılarak protokolde bazı değişiklikler yapıldığının açık bir kanıtı olduğunu, protokol imzalandıktan sonra taraflar arasında yapılan görüşmelerde devrin ... yerine ...'a yapılmasına ve ödemenin de protokolde belirtildiğinin aksine nakden defaten ...'a değil de, ...'ın eşine ait şirkete yapılması konusunda mutabık kalındığını, buna göre; hisse devri karşılığında müvekkil şirket uhdesinde bulunan dava dışı ......

                HUKUK DAİRESİ Dava; dava dışı Afet Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında düzenlenen protokolden kaynaklanmakta olup, davanın tarafları arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmamasına göre, özel yasadan kaynaklı uyuşmazlığın temyizen inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 15. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Temyize konu mahkeme kararında ise uyuşmazlık adi ortaklığın tasfiyesi için düzenlenen protokolden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali olarak nitelendirilmiştir. Tarafların sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesi, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu 14. maddesi gereği Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Hizmet aktinin unsurları, hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içerisinde görülmesi, hizmet aktinin konusu olan edimin işverene ait işyerinde yerine getirilmesi , edimin ifasında işverenin denetimi ve gözetimi altında bulunması, edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır.Yani hizmet akdi, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarını taşımalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda somut olayda; taraflar arasında 31.05.2011 tarihine kadar hizmet akdinin ve dolayısıyla sigortalılığın varlığı için gerekli olan unsurların gerçekleştiği sabit iken mahkemece, taraflar arasındaki hizmet akdinin davacıların yaşları gerekçe gösterilerek 65 yaşını doldurdukları tarihte sona erdiğinin kabul edilmesi hatalı olmuştur. O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu