Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlar Yasası’nın 106/II. maddesi uyarınca “ifa yerine olumlu zararının” istenmesi durumunda, yanlar arasındaki sözleşme yürürlükte kalır; ancak vazgeçilen asıl borcun yerini “olumlu zarar” tazmini alır. Kusuru ile temerrüde düşen borçlu, Borçlar Kanunu’nun 96 ve izleyen maddeleri çerçevesinde alacaklının olumlu zararını tazminle sorumlu tutulur. Alacaklının isteyebileceği olumlu zarar tazminatının konusu “ifadaki çıkarıdır” yani sözleşmede yüklenilen edimin tümüyle yerine getirilmesi durumunda alacaklının elde edecek olduğu çıkarıdır. Somut olayda da, ek sözleşmenin (3, 4, 5,) maddeleri gereğince; davalının, (964) parselin %50 payının değeri kadar bedelle davacıların otellerine tefriş işinin yapılmasını ve artan bedelin iadesini yüklenmiş olduğuna göre, davacıların ifadaki çıkarları, (964) parselin sadece arsa olarak, dava tarihindeki serbest piyasa rayiçleri itibariyle %50 payının değeridir....

    Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir. Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Uzlaştırma CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanun’un 254. maddesinde" (1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....

        bentlerinde yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin, “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, 5237 sayılı TCK'nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK'nın 236/2-a maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde görev alan kişiler ile yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri tarafından işlenen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri nazara alınmadan, bu sıfatta olmayan sanıklar ..., ... ve ...'...

          in de TCK'nın 40/2. maddesi gereğince edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak etmekten dolayı ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği'' ifade edildiği ve sanıklar hakkında benzer eylemleri nedeniyle açılmış başka davalar olduğu da tespit olunduğu halde, 12/11/2014 günlü bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 236. maddesinde edimin ifasına fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin...

            A.Ş arasında olduğu için kabul edilmemesinde bir isabetsizlik yok ise de, 07.06.2011 tarihli bozma kararında belirtilen protokolden sonra banka aracılığı ve makbuzlarla yapılan ödemelerin dikkate alınmaması doğru değildir. Nitekim, davacılar vekili bozmadan sonra verdiği ........2012 tarihli dilekçesinde protokolden sonra yapılan ödemelerle borcun sona erdiğini iddia etmiştir. Mahkemece bu iddia üzerinde durularak ....02.1996 tarihli protokolden sonra banka kanalı ve tediye makbuzları ile yapılan ödemeler nazara alınarak hüküm oluşturulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında full otomatik alkali çinko kaplama askı tesisi ve dolap tesisine ilişkin olarak akdedilen 27/01/2009 tarihli sözleşmeden kaynaklı edimlerin müvekkili tarafından ifa edildiğini, bunun karşılığında davalıdan ödeme alındığını, anılan sözleşmenin 5 maddesinin 2. bendinde bu ödemeye ek olarak davalı alıcının ürettiği hazır evlerden fabrikadaki örnek ile aynı olmak kaydıyla 1 adet hazır evin müvekkili satıcıya verileceğinin öngörüldüğünü, ancak bu edimin yerine getirilmediğini, davalıya keşide edilen ihtarnamenin de semeresiz kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hazır ev bedeli olan 55.000 TL’nin 01/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 04/06/2014 tarihli ve 2013/1905 Esas, 2014/6101 Karar sayılı bozma ilamında "... ilgili kurumda görevli olmayan sanığın eyleminin ise suça konu olayda görevlilerin kandırılarak içeriği itibarıyla sahte araç teslim tutanaklarının düzenlenmesini sağlamak olduğu ve TCK'nin 204/1 ve 43. maddelerine uyan zincirleme biçimde sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin yanılgılı hukuki değerlendirmeyle" hüküm kurulduğu ifade edildiği halde, bozma gereği tam olarak yerine getirilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu hukuksal anlamda tek olan fiilin bölünerek sanık hakkında zincirleme sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulmasına, edimin ifasına fesat karıştırma suçundan ise beraatine karar verilmesi suretiyle karışıklığa yol açılması...

                  Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.04.2019 tarihli ve 2018/353 Esas, 2019/185 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: İnfaz aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanması sonucunda edimin ifasının ileri tarihe bırakılması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği ve edimin yerine getirilmemesi üzerine hükmün aynen açıklandığı, 5275 sayılı Kanun'un 101 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca bu kararın itiraz yoluna tabi olduğu, 5271 sayılı Kanun'un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmakla, dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE, Dava dosyasının, Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zimmet, edimin ifasına fesat karıştırma, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Eylemlerin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve edimin ifasına fesat karıştırma suçlarını oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: İddianame yerine geçen görevsizlik kararının içeriğine, mahkeme hükmündeki nitelenen suçlara, temyizin kapsamına, yaptırımı en ağır suçun kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği olmasına, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6572 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girip 09/07/2021 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanan 02/07/2021 tarihli ve 211 sayılı ... bölümü kararına, tebliğname tarihine ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre; temyiz incelemesi yapma görevinin Yüksek 11....

                      UYAP Entegrasyonu