İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "taraflar arasında Taşeron Sözleşmesi, Protokol ve ipotek işlemi olduğu hususunda anlaşmazlığın bulunmadığı, anlaşmazlığın söz konusu alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ve miktarı noktasında olduğu, bu çerçevede yapılan incelemede davalı ... tarafından diğer davalının borçlarından dolayı davacı lehine verilen 900.000,00-TL bedelli ipotekte açıkça davacının davalıdan doğmuş ve doğacak bütün alacakları için ipotek verildiği, bu nedenle taraflar arasındaki protokolden kaynaklı alacağında ipotek ile teminat altına alındığı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 850. ve 864. maddeleri göz önüne alındığında rehinle temin edilen alacağın zaman aşımına uğrayamayacağının açıkça yazdığı, mevcut olayımızdaki protokolden kaynaklanan alacak ipotek ile teminat altına alındığından zaman aşımı işlemeyeceği anlaşılmış ve davalının alacağın zaman aşımına uğradığı yönündeki itirazına...
getirmediğinden bunun 1/3 karşılığı olan 8.251 TL kira alacağı ile bilirkişi raporuna göre de 4.394 TL olan komisyon bedeli alacağı olmak üzere toplam 46.927TL’nin davacının söz konusu protokolden kaynaklı bina değeri, kira alacağı, komisyon alacağı toplamı olduğu, tarafların toplanan delillere göre eşit olarak kusurlu bulunduğundan belirlenen tazminat oranından BK 52. maddesine göre ½ oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davacının 23.463.50 TL talep edebileceği, davacı davasını başlangıçta 10.000 TL'lik kısmı dava şeklinde açtığı, daha sonra bu bedeli ıslah ile 88.741,4 TL'ye yükselttiği, ancak HMK m. 177/1 uyarınca ıslahın ancak tahkikatın sonuna kadar yapılabileceği, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bozma kararından sonra davanın ıslahı mümkün olmayacağından davanın 10.000.- TL'lik kısmının kabulüne, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 29.03.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek protokoller ile davalı yüklenicinin davacılara ait taşınmaza toplu iş yeri yapımı konusunda anlaştıklarını, davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediği gibi 28.03.2013 tarihli fesih beyanı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, davalı ile yapılan sözleşmenin feshedildiğinin ve yüklenicinin yerine getirmediği edimlerinin davacı arsa sahipleri tarafından yerine getirildiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; fesih sözleşmesinin davacı ve davalı alacaklılarının tarafları rahatsız etmelerini engellemek amacıyla formalite gereği yapılmış olup herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, davalı yüklenicinin fesih beyanından sonrada inşaatın yapımına devam ettiğini edimlerini yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Somut olayda; çekişmeye konu dairenin salonundaki baca ile duvarlardaki plastik boya eksikliklerinin tamamlanmasına ilişkin “ifa” borcunun yerine getirilmesi noktasında borçlunun temerrüdünün bulunmadığı; edimin ifasının alacaklıya ait mecurda kiracı olarak bulunan üçüncü kişi tarafından engellendiği, takip dosyasında bulunan 11.03.2014 tarihli tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. Bu halde, alacaklının bedel talebini, ilamda giderilmesine hükmedilen eksikliklerin tamamlanmamasında borçlunun kusuru bulunmadığı gerekçesiyle reddeden memur işlemi usul ve yasaya uygun olup, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü doğru olmamıştır....
Mamak ilçesinde bulunan ...Çiftçi Birlik Apartmanı dahilinde 2 adet asansörün imalat ve montajı eserinin yapılması için sözleşme imzalandığını, sözleşmede davalı tarafça yüklenen edimlerin yerine getirilmesi için ... 16. Noterliği aracılığıyla 15.12.2017 tarihli 21183 yevmiye numaralı ihtarname çekildiğini söz konusu ihtarın 20.12.2017 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı tarafın ihtara cevap vermediği gibi ihtarın gereklerini de yerine getirmediğini belirterek müvekkilin sözleşmeden kaynaklı alacağının tespiti ve tahsili ile sözleşmede yer alan edimlerini yerine getirmesi sebebi ile sözleşme bedelini davalılardan tahsiline, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşme konusunda yer alan asansörlerin sökülerek müvekkile aynen iadesine, bilirkişi marifeti ile yapılacak inceleme neticesinde hesaplanacak yıpranma payı ile montaj vs. İşçilik bedellerinin müvekkile ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir. Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, sanık hakkında, 231’inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, mahkeme tarafından, 231’inci maddenin on birinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.” şeklindeki hükmü uyarınca edimin ifa tarihine kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 27/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuksal Değerlendirme: Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
Hukuksal Değerlendirme: Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
Hukuksal Değerlendirme: Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....