Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/38 Esas sayılı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında hazırlanan protokol gereği ...’den intikal eden dava dışı ... parsel sayılı taşınmazdaki miras payının davalılara devri hususunda vekaletname verdiğini, ancak protokol gereği ... parsel sayılı taşınmazda 2.170 m2 yerin adına tescil edilmesi gerekirken iradesi ve anlaşma dışında 1.060 m2 yerin adına tescil edildiğini, vekaletname kötüye kullanılarak davalılar lehine haksız menfaat sağlandığını, hata ve hile ile iradesinin sakatlandığını ileri sürerek, ... parsel sayılı taşınmazda 1.110 m2’lık kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, yargılama sırasında davalılardan ... ve ...’ın taşınmazdaki paylarını 3. kişilere devretmiş olmaları nedeniyle anılan davalılar yönünden bedele karar verilmesini istemiştir. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ... 2....
Şti. arasında düzenlenen protokol gereğince davacı kooperatife bırakıldığı ve taşınmazdaki 240/480 payın 25.04.2003 tarihinde davacı kooperatifin onayı ile doğrudan dava dışı kooperatif üyesi Tevfik kızı ... adına devredildiği, kalan 240/480 payın protokol gereğince davacı kooperatife tapuda devredilmesi gerekirken 20.04.2004 tarihinde davalı ...'e 2.000,00 TL bedelle devredildiği ancak dava konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle toplam değerinin 75.000,00 TL, 240/480 payın değerinin de 37.500,00 TL olduğu gerekçesiyle, yapılan devir işleminin muvazaalı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, dava konusu taşınmaza ait 240/480 payla ilgili tapu iptali ile davacı kooperatif adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ve dahili davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-dahili davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin olup, inançlı işleme dair iddianın 26.05.2010 tarihli protokol ve aynı tarihli ek protokol ile sabit olduğu gibi, davalı ...'in beyanları ile de davacı iddiaları doğrulanmıştır. Öte yandan, davalı ...’de davalı ...’i önceden tanıdığını beyan etmiş olup, ...’da emlakçılık yapan davalı ...’in gerekli inceleme ve araştırma yapmadan ...’da taşınmaz satın almasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, dolayısıyla davalı ...’in Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı anlaşıldığına göre yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’in temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.989.00.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, davalılar ile protokol imzalandığını ve sulh olduklarını, davalılardan icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirterek , konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında imzalanan -----tarihli protokol, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin sulh yetkisinin olduğu, tarafların arasında davaya konu edilen icra dosyası kapsamındaki alacaklar için protokol imzalanarak sulh oldukları anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
den ciro yoluyla teslim almış olduğu çekler de ödenmeyince, müvekkili ile davalı arasında önce 30/07/2012 tarihli protokol, sonrasında ise takip mesnedi 18/01/2013 tarihli protokol imzalandığını, davalı tarafın 18/01/2013 tarihli protokolle yeniden yapılandırılan borçlarını da ödemeyince müvekkili bu kez söz konusu protokole dayanarak davalı borçlu aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, 33.000 USD'nin 6 eşit taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ödenmediğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, yargılama sırasında yürürlüğe giren 2016 yılı protokolünün 6.10 maddesi; "’Bu protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri kurum tarafından bu Protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için, ya da reçete kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih uyarı ve cezai şarta ilişkin işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiiller için Kurumca bu Protokol hükümleri uygulanır. Ancak eczacı tarafından Kurumdan tebligat tarihinden itibaren bir defaya mahsus olamak üzere yazılı olarak talep edilmesi halinde, ilgili protokol hükümleri uygulanır....
Mahallesinde bulunan 420 ada 16 nolu parsele ilişkin 01/03/2000 gün ve 1050 yevmiye numaralı satış sözleşmesinin muvazaalı olduğundan tapu kaydının iptali ile taşınmazın tamamının 20 pay kabul edilerek 3 payının davacı ... adına tapuya tesciline, 9 payının davalı ... üzerinde bırakılmasına, 6-Dava konusu olup feragat ile sonuçlanan ... köyü, 2515 parsel sayılı taşınmaz üzerine dava sonuna kadar konulmuş olan tedbir kararının tarafların karşılıklı protokol çevçevesindeki talepleri de dikkate alınarak kaldırılmasına, diğer dava konusu taşınmazların üzerine konulan tedbirler konusunda karar kesinleşinceye kadar devamına, 7-Alınması gereken 1.064,62-YTL karar ve ilam harcından peşin alınan 1012,50-YTL harç parasının mahsubu ile kalan 52,12-YTL harç parasının davalı ... ve ... dışında ki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 8-Davalı ... hakkında protokol çerçevesinde taraflar karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarından...
Somut olayda, öncelikle çözülmesi gereken husus birleştirilen davada davacı ...’nın tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedel isteğidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili kurumun, dava dışı elektrik abonesinden olan alacağın tahsili için takibe geçtiğini, davalının abone borcuna kefil olduğunu ve buna ilişkin protokol imzalandığını, ancak girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...vekili müvekkilinin şahsi kefaletinin söz konusu olmadığını protokolü ... Ltd.Şti. adına imzaladığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davacı kurum ile .........
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava 01.12.2006 tarihli protokol 01.12.2006 tarihli kefaletname ve borç kabul senedine dayanılarak yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı şirket ile dava dışı ... Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ. ile ... Toptan Manifatura ... arasında ticari ilişki bulunduğu 01.12.2006 tarihi itibari ile davacının alacağının 2.721.585 Dolar olarak belirlendiği davalıların 01.12.2006 tarihli kefaletname başlıklı belge ile bu borca müteselsil kefil oldukları konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000 Dolar karşılığı 11.794,00 TL'nin tahsili için icra takibi yapmıştır....