in toplantıya katılmadığını, taşınmaza ilişkin yönetim planında “Ortak kısımların bakımı, onarılması, yeniden tanzimi... ve benzeri işlerde yapılacak masraflara katılma ve bu kısımlarda tadilat ve ilaveler kat malikleri kurulunun oybirliğiyle verecekleri kararla mümkündür” düzenlemesi nedeniyle tadilat projesi ve imara aykırılıkların giderilmesinin ancak tüm kat maliklerinin oybirliği ile alacağı kararla mümkün olacağını, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile imara aykırılıkların giderilmesi ve tadilat projesi çizdirilmesi ve taşınmazın imara uygun hale getirtilerek tadilat ruhsatının alınabilmesi, tadilat projesinin bir mimara çizdirilebilmesi ve taşınmazın yeniden ruhsatlı hale getirilmesi için gerekli iş ve işlemlerin yapılabilmesi için tüm kat maliklerinin muvafakatinin istenmesi sebebi ile müdahale edilerek gereken rızanın verilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
hale getirilmesine (yargılama sırasında davalının yaptığını beyan ettiği değişikliklerin infazda projeye uygunluğunun kontrolüne), Eski hale getirme bakımından davalıya hükmün kesinleşerek infazının istendiği tarihten itibaren 20 gün süre verilmesine, Eski hale getirme bakımından malzeme ve işçilik dahil 7.000.00....
Kiracının projeye aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirme davasında pasif husumetinin bulunması için projeye aykırılığın bizzat kendisi tarafından meydana getirilmesi gerekir. Bağımsız bölüm malikinin yaptığı projeye aykırılıktan kiracı faydalanıyor olsa dahi sırf bu değişiklikten faydalanması nedeniyle kiracı hakkında dava açılamaz. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davanın projeye aykırılığı gerçekleştiren 7 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerdeki kiracılara karşı açıldığı ve bu davada malik zorunlu dava arkadaşı konumunda olduğundan dahili dava dilekçesi ile her iki bağımsız bölüm maliklerinin de davaya dahil edildiği, böylelikle taraf teşkilinin tamamlandığı görülmektedir. Mahkemece mimari proje getirtilmiş ve mahallinde keşif yapılarak projeye aykırılıklar tespit edilmiş, ortak alana el atma niteliğindeki değişiklikler yönünden eski hale getirilmesine karar verilmiş olup, kararın bu kısımlarının dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak; İcra ve İflas Kanununun 30. maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; mahkemece projeye aykırılıkların davalı tarafça eski hale getirilmesine ve bunun için uygun bir süre verilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davalı tarafından iki adet pencerenin mimari projesine uygun olarak yapılmadığı takdirde masrafı davalıya ait olmak üzere eski hale getirme konusunda davacıya icra takibi yapma yetkisi verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan "davalı tarafından iki adet pencerenin mimari projesine uygun olarak yapılmadığı takdirde masrafı davalıya ait olmak üzere eski hale getirme konusunda davacıya icra takibi yapma yetkisi verilmesi" ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye...
Ancak; Bilirkişi kurulunca projeye aykırılık ve eski hale getirme gerektiği belirtilmiş ve mahkemece de buna hükmedilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında şüphe ve tereddüt uyaracak şekilde "eski hale getirilmesine veya eski hale getirme için gerekli 600 TL nin davacıya ödenmesine" ibaresi yazılması suretiyle karar verilmesi, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33.maddesi gereğince projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 38.maddesinin son cümlesi gereğince ortak giderlerden karşılanmasına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın 4. fıkrasının 1, 2, 3 ve 4. bendlerinde yer alan eski hale getirilmesine ibaresinden sonraki "veya eski hale getirilmesi için gerekli 600 TL nin davacıya ödenmesine" (diğer bendlerde 200 TL ve 800 TL...
Dosyaya sunulan vekaletnameye göre davacı site yönetimini temsil eden yöneticiler Özgür Çakmak ve Semih Özsöyler'dir. Mahkemece bu kişilerin malik olup olmadıkları üzerinde durulmamış, malik iseler tapu kayıtları dosyaya getirtilmemiştir. Malik değiller ise kat malikleri kurulu tarafından bu davayı açmak üzere yetki verilip verilmediği araştırılmamıştır. Buna göre davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılmaması hatalı olmuştur. Projeye aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirmeye yönelik davanın mülkiyete yönelik dava olması nedeniyle kat malikine karşı açılması gerekir. Öte yandan projeye aykırılık kiracı veya başka bir hakka dayanarak bağımsız bölümden faydalanan kişi tarafından yerine getirilmiş ise eski hale getirme istemli bu dava malik ile birlikte kiracıya karşı da açılabilir. Bununla birlikte kiracının veya diğer surette kullanan kişinin davalı konumunda bulunması zorunlu değildir....
Mahkemece, davalının tadilat yaptırabilmesi için kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasının bulunması gerektiği, ancak dosyanın incelenmesinde kat maliklerinin beşte dördünün rızasının olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı ... tarafından ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 1341 ada 1 parsel sayılı taşınmazın zemin katında yapılan müdahalenin men'ine, mimari projeye aykırı yapılan tüm ilavelerin kal'ine ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Ismet Çınar tarafından temyiz edilmiştir. Dava ortak alana müdahalenin men'i ve eski hale getirme talebinden ibarettir. Mahkemece kurulan hükümde davanın kabulüne karar verilmişse de dava, projeye aykırılıkların men'i ile eski hale getirme istemine ilişkin olup, projeye aykırı hususların neler olduğu açıkça gösterilmediği gibi hükümde bilirkişi raporuna da atıfta bulunulmadığı anlaşılmaktadır....
Ancak; İcra ve İflas Kanununun 30. maddesinde, bir işin yapılmasına ilişkin mahkeme kararlarının ne şekilde yerine getirileceği açıkça belirtildiğinden, mahkemece davacı-karşı davalı tarafından projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi ve bunun için uygun bir süre verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davalı tarafından verilen bu süre içerisinde eski hale getirme kararı yerine getirilmediği takdirde davacı tarafa eski hale getirme konusunda yetki ve izin verilmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının ikinci paragrafının hükümden çıkartılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak alanda yapılan projeye aykırılığın eski hale getirilmesi ve hasar tazmini istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1- Tazminat davası yönünden; Her bir davalı yönünden hükmedilen tazminat miktarı 1.430,00 TL yı geçmemektedir. HUMK nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.430,00 TL yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2- Müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davası yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava, müdahalenin men'i, eski hale getirme istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 297/2. madde ve bendine göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Kanunun bu hükmüne aykırı olarak davalılar tarafından plan ve projeye aykırı olarak gerçekleştirdiği imalatların nelerden ibaret olduğu ve bunların ne şekilde eski hale getirileceğinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/04/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....