Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, tahsis talep tarihi itibariyle davacının Kurumca kabul edilen sigortalılık süresine göre prim borcunun varlığı belirgin ise de, yaşlılık aylığı tahsisi için gerekli olan 5400 prim ödeme ile 58 yaş şartlarının gerçekleşmiş olmasına ve prim borcunun cüzi olması ile kurumca tahsis sonrası her zaman tahsilinin mümkün bulunmasına göre, davalı kurum vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ... tarafından tahakkuk ettirilen prim borcunun iptaliyle, SSK.'dan müracaat tarihinden itibaren ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ölen sigortalının 1479 sayılı Yasa’ya tabi hizmetleri nedeniyle tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali ile hak sahibi olan davacıya 506 sayılı Yasa gereğince ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının 5458 sayılı Kanunla yeniden yapılandırılan 22.436,00 TL prim borcunun yasaya aykırı yapılandırılmış olması sebebiyle iptali, prim borcunun hesap ve tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 03/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme, davacının l.6.l997- l.2.l999 tarihleri ile l.3.2004- 3l.l.2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım ... sigortalısı olduğunun tesbitine, l.2.l999- l.3.2004 tarihleri arasındaki prim borcunun iptaline ve bu döneme ilişkin hizmetinin Ek-l9 maddesi gereğince silinmesine karar vermiştir. l479 sayılı Yasa'nın Ek l9.maddesinde, bu Kanun ve 2926 sayılı kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içinde ödenmemesi halinde, daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulacağı öngörülmesine ve bozma ilamında da açıkca sigortalılığı durdurulmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmesine karşılık, mahkemece "silinmesine" karar verilmiş doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Dava, davacıların murisi adına çıkarılan prim borcunun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile prim borcunun iptaline karar verilmiştir. HUMK'nun 427. maddesindeki parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı yasanın 2/c maddesi ile 21.7.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 40.00 TL olan kesinlik sınırı 1.000 TL’ye çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.7.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000 TL’yi geçmesi gerekir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mahkemece, prim borcunun tamamının ödenip ödenmediği araştırılmalı, dava tarihi itibariyle prim borcunun sonaermediği, dava devam ederken borcun ödendiği anlaşıldığından, işin esasına girilerek ödeme emrine konu prim borcunun kapsadığı dönem gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, re’sen tahakkuk ettirilen ek prim borcunun iptali istemine ilişkindir Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Somut olayda, davacının 6111 sayılı Yasadan yararlanmak üzere 18.04.2011 tarihinde davalı Kuruma başvurduğu, Kurum tarafından 11.884,28 TL prim borcu çıkarıldığı, davacı ..... Bankasından kredi çekerek ödediği, maaşın bağlanmaması sebebiyle ..... Bankası tarafından davalı Kurumdan ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, davalı Kurum tarafından 29.05.2012 tarihinde kredi hesabına 17.231,13 TL'nin havale edildiği, bozma sonrası Mahkemece, davalı kuruma yazılan müzekkere cevabında 12.07.2012 tarihi itibariyle herhangi bir prim borcunun bulunmadığının bildirilmesi üzerine kurum işleminin iptali ile 01.07.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasının gerektiğine karar verildiği, uyma kararına rağmen bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır....
Mahkemece davacının 2012/11. dönem borcundan sorumlu olmadığının tespiti ve bu aya ilişkin prim borcunun iptali ile fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermekle yetinmek gerekirken davacı yararına kurum aleyhine %10 tazminata hükmedilmesi isabetsizdir. Öte yandan kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderine kabule göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'un 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Uyuşmazlık, davacının 25.11.2005 tarihinde kuruma prim borcu olup olmadığının tespiti ile, Nisan 2007 tarihinde Kuruma yaptığı prim ödemesinin davacıya iadesinin mümkün olup olmadığı noktalarındadır. Davacının, 25.11.2005 tarihinde Kuruma 25 yıl üzerinden prim borcunun olmadığı açıktır....