İtirazın reddi halinde ise tebliğinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeden Kurum işleminin iptali istenebilmekte, ne var ki, yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsiline engel teşkil etmemektedir. Belirtilen yasal yöntem uyarınca, süresinde Kuruma itiraz edilmemesi ya da itirazın reddedilmiş olması hallerinde tebliğ edilen prim borcu idari aşamada kesinleşmiş olmaktadır. Şu halde mahkemece yapılması gereken iş; 6183 sayılı Yasada öngörülen yasal süre içerisinde açılan iş bu ödeme emrinin iptali davasında; davacının, kuruma prim borcunun bulunmadığı, ödeme emrinin açık olmadığı ve dayanağının bilinmediği iddiasında bulunması gözetilerek, dava konusu prim borcunun idari aşamada kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi kapsamında; prim borcunun tahakkukuna ilişkin belgeler kurumdan getirtilmeli; yapılacak araştırma sonucu, dava konusu prim borcunun kesinleştiği sonucuna ulaşılırsa, prim borcuna yönelik değerlendirme yapılmalıdır....
Somut olayda dava; davacının re'sen düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim borcunun ve idari para cezası borcunun iptali ile davacı tarafça ihtirazî kayıtla ödenen prim ve idari para cezası borçlarının istirdadı istemine ilişkindir. Hal böyle olunca re'sen düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı Kurum tarafından 09/02/2011 tarihinde davacıya çıkartılan borç miktarına karşı davacının Kurum'a süresinde itiraz etmediği anlaşılmakla Kurum işleminin idarî aşamada kesinleşmiş olması karşısında söz konusu işlemin hukuka aykırılığının iddia ve tespitine imkan bulunmadığı göz önünde bulundurularak davacının bu istemine yönelik davanın reddine karar vermek gerekir. Öte yandan, diğer uyuşmazlık konusu olan idari para cezası borcunun iptali ve ihtirazî kayıtla ödenen idari para cezası borcunun istirdadı istemi ile ilgili olarak, davacı tarafından süresinde Komisyon'a itiraz edildiği, itirazın ......
O halde, mahkemece yapılması gereken iş;davacının,uyuşmazlık konusu dönemi de(01.10.1983-18.01.1990 arası) kapsayacak şekilde tahsis talep tarihi olan 31.05.2007 günü itibarıyla prim borcunun varlığı usulünce araştırılmalı;prim borcunun bulunmaması durumunda şimdiki gibi karar verilmelidir.Aksi durumda ise, prim borcunun(fer'ileriyle birlikte) ödenmesi için davacı tarafa süre verilmeli,ödeme halinde ödeme tarihini takip eden aybaşından itibaren tahsise karar verilmelidir. Prim borcunun varlığı konusunda niza çıkması durumunda ise,bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davalı Kurum Avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, resen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali ile dayanak prim belgesi isteme işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamı incelendiğinde, 2000/1-2010/3 dönemleri arasına ilişkin re’sen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali için işbu davanın açıldığı, daha sonra tebliğ edilen ve aynı dönemleri içeren ödeme emirlerinin iptali için de ayrıca bir dava açıldığı, diğer davada verilen kabul kararının, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 24.04.2014 tarih 2013/7369 Esas 2014/8807 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu ve dosyanın ... 1....
Bunun üzerine Kurum tarafından davacıya gönderilen 19.4.2007 tarihli yazıda, eksik işçilik bildirimi bulunmamakla birlikte ödenmeyen prim borcunun 32.895,83 TL, ödenmeyen işsizlik sigortası prim borcunun 1.710,65 TL olduğunun bildirildiği ve eldeki davanın bunun üzerine açıldığı anlaşılmıştır.Kurumun 25.7.2008 tarihli yazısına göre; davacının prim borçlarını 5510 sayılı Yasa'nın geçici 24. Maddesi kapsamında yapılandırıldığı bildirilmekle birlikte ödeme durumu araştırılmamıştır. Öncelikle eldeki davada, dava konusu prim borcunun, eksik işçilik nedeniyle resen tahakkuk ettirilen prim borcunu da kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi gerekmektedir.506 Sayılı Yasa'nın 79. Maddesinin 7. bendinde, “İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir....
Davacı işyerinde daha öncesinde çalışmadığı halde, emniyet müdürlüğüne gönderilen kimlik bildirim formundaki tarihler dikkate alınarak, eksik prim ödendiğinden bahisle resen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali ve yine işyerindeki asgari işçilik hesaplaması sonrası çıkarılan prim borcunun iptali ve menfi tespit istemli iş bu davada mahkemece, yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmış ise de, Kurum’a bildirimi yapılan sigortalıların bu tarihlerden önce çalışmadıklarına ilişkin iddianın olması karşısında, işbu davada verilen karar, ilgililerin sigortalılık sürelerinin etkileyeceğinden, mahkemece, öncelikle sigortalılık bildiriminin kuruma bildirildiği süre kadar olduğunun iddia edildiği sigortalılar tespit edilip davaya dahil edilmeleri gerekmektedir. 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, resen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigorta prim borcunun iptali ile ödenen paranın istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İnceleme konusu davada; ......
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/10/1994-31/12/1996 ve 01/05/1998-28/10/2011 tarihleri arası 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı bulunduğu, 6111 sayılı Yasanın prim yapılandırmasını düzenleyen hükümlerinden faydalanarak 8.019,00 TL prim borcu ödediği, davacının 27/05/2011 tarihinde geriye yönelik (başlangıcı 20/05/1998 tarihine çekilen) ziraat odası kaydının Kurum tarafından geçersiz sayılarak buna bağlı sigortalılığın bir kısmını iptal ettiği, davacının ödediği 8.019 TL prim borcunun 2004-2010 yapılandırma borcunu kapsadığı ve tahsis talebinde bulunduğu 06/06/2013 tarihi itibariyle prim borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, mahkemece verilen karar tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti yönünden doğru ise de, davacıya aylık bağlanması yönünden hatalı olmuştur. Çünkü aylık bağlanabilmesi için talep, sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prim borcunun bulunmaması şartlarının birlikte olması gerekmektedir....
İstinaf Sebepleri Davalı kurum vekili, tahakkuk ettirilen prim borcunun dayanağının Beykoz Belediyesi tarafından tanzim edilen arazi çalışmasının tespit formu olduğunu, kamu tutanağı niteliğinde olan iş bu formun aksi ispat ediline kadar geçerli olduğunu ve idare mahkemesince idari para cezasının iptaline karar verilmesinin tahakkuk ettirilen ek prim borcunun iptali için tek başına yeterli kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; toplanılan delillere göre; dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler kapsamında inşaatın yürütücüsünün davacı Tüylüoğlu Beton San. ve Tic....