Hukuk Dairesinin 23.12.2013 gün ve 2013/9551 E., 2013/25287 K. sayılı kararı ile, “…1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Eldeki davada davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında geçen 31.03.1995–03.05.2004 tarihleri arasındaki sigortalılık sürelerinin 12.05.2008 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığında gözetilebilmesi için, bu döneme ilişkin prim borcunun bulunmaması gerektiği hususu dikkate alınmalı ve davalı Kurumdan bu döneme ilişkin prim borcunun olup olmadığı sorulmalıdır....
Açıklanan bütün bu yasal düzenlemelere göre, her hak edişin müteahhide ödenmesinden önce müteahhidin Kuruma olan prim borcunun hakedişten mahsubu yapılmak suretiyle verilmesi, mahsup edilen bu prim borcunun da ihale makamı durumunda bulunan kuruluş tarafından Kuruma ödenmesi gerekmektedir. Gecikme zammı borcu da prim borcu kapsamında sayılır. Önemle belirtmek gerekirse müteahhide iş yaptıran kuruluşun üç türlü yükümlülüğü mevcuttur. Birincisi, işin ihale edildiği müteahhidin kim olduğunu ve adresini Kuruma bildirmek, ikincisi, prim borcuyla gecikme zammının ödendiği belgelendirilmedikçe hak edişleri ve teminatı müteahhide ödememek, üçüncüsü, Kurumun prim ve gecikme zammı alacağının ödenmediğinin anlaşılması halinde, bu alacağı hak edişten veya teminattan kesip Kuruma ödemek.Teminat, nakit olarak yatırılmamışsa teminatı paraya çevirdikten sonra mahsup işlemini yapmaktır (Resul Aslanköylü, Sosyal Sigortalar Kanunu Yorumu, sayfa 1795)....
Dava; Kurumca yapılan sigortalılık tespiti sonucu tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali isteminin reddine dair komisyon kararının iptaline yöneliktir Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle dahili davalı Burak Yılmaz'ın kurumca prim tahakkuk ettirilen dönemler itibariyle askerlik görevinde bulunduğunun anlaşılmasına göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yerel mahkemece, davacının davasının kabulü ile davacının bir kısım hizmetlerinin iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline, prim borcu 21/05/2013 tarihinde yatırılmış olmakla bu tarih itibariyle koşullar oluştuğu anlaşıldığından davacıya prim borcunun yatırıldığı tarihi takip eden ay başı olan 01/06/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının yaşlılık aylığı koşullarının 46 yaşının tamamladığı 15/08/2009 tarihi itibariyle oluştuğu, Kurumun 08/05/2013 tarihli yazısında davacının 31/08/2009 tarihi itibariyle 7,32 TL borcunun bulunduğunun bildirildiği, davacının bu prim borcunu 21/05/2013 tarihinde ödediği ve mahkemece davacıya prim borcunun yatırıldığı tarihi takip eden ay başı olan 01/06/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Yerel mahkemece, davacının davasının kabulü ile davacının bir kısım hizmetlerinin iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline, prim borcu 21/05/2013 tarihinde yatırılmış olmakla bu tarih itibariyle koşullar oluştuğu anlaşıldığından davacıya prim borcunun yatırıldığı tarihi takip eden ay başı olan 01/06/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının yaşlılık aylığı koşullarının 46 yaşının tamamladığı 15/08/2009 tarihi itibariyle oluştuğu, Kurumun 08/05/2013 tarihli yazısında davacının 31/08/2009 tarihi itibariyle 7,32 TL borcunun bulunduğunun bildirildiği, davacının bu prim borcunu 21/05/2013 tarihinde ödediği ve mahkemece davacıya prim borcunun yatırıldığı tarihi takip eden ay başı olan 01/06/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Dosya kapsamından, aylık koşullarını yitiren sigortalının yersiz aylık ödemesi nedeniyle iade ile yükümlü olduğu açık olup, sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prim borcu olmaması yönünden yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde yapılan incelemede, sigortalı açısından kısmi aylık /tam aylık koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmeli, oluşması halinde bu koşulların oluştuğu tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanabileceği gözetilmelidir. Yine, yaş, sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarının yerine getirilmiş bulunması, ancak cüzi fark prim borcu olduğunun belirlenmesi durumunda, dönemin ekonomik şartlarına göre, prim borcunun cüzi bir tutar olup, bu tutarın Kurumca her zaman tahsilinin mümkün olduğu anlaşılabildiği taktirde, cüzi prim borcu bulunması nedeniyle aylık koşullarının oluşmadığı yönünde değerlendirme yapılmamalıdır. (bkz. Emsal Yargıtay 10....
Dosya kapsamından, aylık koşullarını yitiren sigortalının yersiz aylık ödemesi nedeniyle iade ile yükümlü olduğu açık olup, sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prim borcu olmaması yönünden yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde yapılan incelemede, sigortalı açısından kısmi aylık /tam aylık koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmeli, oluşması halinde bu koşulların oluştuğu tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanabileceği gözetilmelidir. Yine, yaş, sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarının yerine getirilmiş bulunması, ancak cüzi fark prim borcu olduğunun belirlenmesi durumunda, dönemin ekonomik şartlarına göre, prim borcunun cüzi bir tutar olup, bu tutarın Kurumca her zaman tahsilinin mümkün olduğu anlaşılabildiği taktirde, cüzi prim borcu bulunması nedeniyle aylık koşullarının oluşmadığı yönünde değerlendirme yapılmamalıdır. (bkz. Emsal Yargıtay 10....
Yapılacak iş, davalı Kurumdan 19 yıl 7 ay 3 gün 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olan davacının 01.06.2008 tarihinde 2926 sayılı Yasa kapsamındaki tescili sırasındaki basamağının hangi basamağa intibak ettirilmesi gerektiğini ve 01.12.2014 tarihinde yaşlılık aylığının tahsis edildiği tarihe kadar intibak ettirilen bu basamak üzerinden ve basamak yükseltmeleri de dikkate alınarak sigortalı kabul edilmesi durumunda prim borcunun ne kadar olacağını sormak, basamak farkından doğacak olan prim borcunu ödemesi için davacıya süre vermek, prim borcunun yatırılmasından sonra yaşlılık aylığının düzeltilmesine karar vermekten ibarettir. .../... O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2019/516-2019/563 Dava, fark prim borcunun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine, ek karar ile feragat nedeniyle davanın reddine dair karar verilmiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu rücuan tazminat miktarının yapılandırma kapsamında ödenip ödenmediği ile ödenmiş ise buna ilişkin belgelerin davalı Kurumdan ikmal edilerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, resen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....