Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl-birleşen davacı ve karşı davalı vekili, kararı temyiz etmiştir. 1- Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Asıl dava, taraflar arasındaki acentelik aracılık sözleşmesinden doğan komisyon ödemesi ve portföy tazminatı talepli olup davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla komisyon ücreti için 10.000,00 TL, portföy tazminatı için de 10.000.- TL istemiştir. Diğer alacak istemleri için rakam bildirilmemiştir. Birleşen dava da ise, komisyon alacağından dolayı başlattığı icra takiplerine vaki itirazın iptali istemli olup dava 6.077,89 TL üzerinden açılmıştır....

    Dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Davacı, davalının değişik şubelerinde en son portföy yönetmeni olarak 15.12.2003- 16.10.2015 tarihleri arasında bordrodaki ücretlerle çalışmıştır. İş sözleşmesi işveren tarafından haksız olarak feshedilmiştir. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiştir. Ödenmeyen kısım bulunmamaktadır. 15.12.2003 tarihli iş sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu belirtilmiş ise de sözleşmede kararlaştırılan ücret aylık 22,5 saat fazla çalışma ücretini karşılayacak miktarda değildir. Bu sebeple düzenleme geçersizdir. Ancak davacı Demetevler şubesinde birlikte çalıştığı iki tanığı dinletmiş olup tanıklardan birisi sadece teftiş zamanında ayda iki cumartesi çalışıldığını, diğer tanık ise davacı ile 7- 8 ay birlikte çalışmış olup ayda iki cumartesi çalışması yapıldığını belirtmiştir. Beyanlar çelişkili olup cumartesi çalışması eklenmediğinde haftalık 45 saati aşar çalışma bulunmamaktadır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 03.04.2006- 01.09.2007 ile 01,07,2008- 31.01.2016 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş sözleşmesini sona erdirdikten hemen sonra Gedik Portföy Yönetimi AŞ nezdinde çalışmaya başladığını, bu nedenle gerçekten çalışmama iradesi olmadığından kıdem tazminatına hak kazanamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : 1- Davanın KABULÜ ile; Net 39.910,87 TL kıdem tazminatı alacağının 31/01/2016 fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,............... Karar verilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/268 Esas KARAR NO :2022/812 DAVA:İtirazın İptali DAVA TARİHİ:15/04/2022 KARAR TARİHİ:02/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... ... şubesinde eski İşletme Portföy Pöneticisi ...'ün 29/04/2016 ile 10/11/2019 tarihleri arasında 16 adet müşterinin hesaplarından müşterilerin bilgisi dışında, vadeli mevduat erken kapama, virman, havale, para yatırma, döviz alım satım, ATM'den para çekme/yatırma , ATM'den havale gönderimi işlemleri, kredi kartı harcamaları yapmak suretiyle zimmet eylemi gerçekleştirdiğinin tespit edilmesi üzerine kıdemli müfettiş ... tarafından 28/02/2020 tarihli ... sayılı soruşturma raporu tanzim edildiğini, işbu soruşturma raporunda belirtildiği üzere; eski Portföy İşletme Yöneticisi tarafından kullanıldığı bilinmekte olan ...'e ait ... numaralı kredi kartı ile davalı borçlu ...'...

      Turizm – Portföy Yöneticisi sıfatıyla ...’ye ödendiğini ve kendisinden tutanak başlığı altında ödeme makbuzunun da alınmış olduğunu, muhasebe sorumlusu Sultan Baran ve ödemeyi yapan ...’in de bu duruma şahit olduğunu, davacı şirketin ödemeyi aldığı halde müvekkili firmaya açık fatura keserek aldığı parayı bir kez daha istemiş olduğunu, faturanın müvekkili şirketçe kabul edilmeyip geri gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        Baskı, s.482). 3- Denkleştirme tazminatı yönünden yapılan değerlendirme; 6102 sayılı TTK'nın 122. maddesinde denkleştirme tazminatı düzenlenmiş olup anılan maddenin 5. fıkrası “Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi halinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Genel olarak portföy tazminatı, acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra, bu ilişkinin devamı boyunca acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden müvekkilinin halen yararlanması, acentenin ise yararlanmaması nedeniyle uğradığı kaybın karşılığıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde davalı tarafın müşteri çevresi edindiğini, davalıya ait markaya değer kazandırdığı iddiaları ile tazminat istemiştir. 6102 sayılı TTK'nın 122. maddesinde açıkça denkleştirme istemi olarak tanımlanan, doktrinde de genel olarak portföy tazminatı olarak da ifade edilen bu tür tazminat, mülga 6762 sayılı TTK'da açıkça düzenlenmemiştir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/99 2021/8 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankada 04/12/1995- 26/02/2009 tarihleri arası en son makro kobi portföy yönetmeni olarak çalıştığını, son ücretinin aylık brüt 2.600,00 TL olduğunu, iş akdinin 26/02/2009 günü işverenlik tarafından haksız şekilde feshedildiğin, fesih dayanağı olayla ilgili açılan ceza davasında davacının beraatine karar verildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmediğini beyan ederek ödenmeyen alacakların faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir....

          tazminatı talep edemeyeceği, maddi tazminata ilişkin geçmiş döneme ilişkin cari hesap ve diğer tazminat taleplerinin ispat edilemediği, manevi tazminat talebinin de koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davacının davalı ......

            Davalı vekili, acentelik sözleşmesinin sözleşmeye uygun olarak feshedildiğini, acentenin komisyon talebinin haksız olduğunu, müvekkilinin ipotek teminatını kaldırmamasının haklı nedene dayandığını, müvekkilinin davacıya e-mail adresi sağlama yükümlülüğü bulunmamasına rağmen e-mail adresini acentelik sözleşmesinin feshinden sonra da kullandırdığını, acentelik sözleşmesinde davacının müvekkilinin ismini kullanarak reklam yapmasının müvekkilinin iznine tabi tutulduğunu ve izin alınsa dahi bu reklamlara ilişkin masrafın acente tarafından karşılanacağının düzenlendiğini, davacının portföy tazminatı talebinin ve tüm maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Bölge Adliye Mahkemesince; sözleşmenin haklı nedenle feshedilmediği, sözleşme gereğince asıl davacı-birleşen davalının ürünlerin satış fiyatlarını belirlemede serbest olduğu, davacı-birleşen davalının sözleşmeye uygun davrandığı, ancak davacı-birleşen davalının sipariş vermesine rağmen davalı-birleşen davacının bu ürünleri temin etmemesi nedeniyle davacı-birleşen davalının satış rakamlarını tam olarak sağlayamadığı, davacı-birleşen davalının yatırım zararı talebinin yerinde olmadığı, davacı-birleşen davalının mevcut işini tasfiye etmediği, sözleşmenin feshinden sonra dava dışı üretici firma ile imzaladığı sözleşme uyarınca ticari faaliyetini sürdürdüğü, portföy tazminatı şartlarının oluşmadığı, kar mahrumiyeti isteyebileceği, davalı-birleşen davacının haksız rekabet iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle...

                UYAP Entegrasyonu