Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, itiraz edildikten sonra yapılan bu ödemenin dahi davalı borçlu şirketin itirazlarında haksız olduğunun bizzat kendilerince ikrarı niteliğinde olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazının haksız olmasının yeterli olduğunu, ödeme emrine itiraz edilmesinden sonra yapılan ödemelerin veya borcun kabul edilmesinin inkar tazminatı bakımından bir öneme sahip olmayacağını, itirazın iptali davası sürerken borçlu tarafından tamamen ödeme yapılması halinde bile icra inkar tazminatı taleplerinin konusuz kalmayıp mahkeme tarafından yargılamaya devam edilmesi ve icra inkar tazminatı bakımından karar verilmesi gerekeceğini, nitekim Yargıtay'ın da vermiş olduğu kararların bu doğrultuda olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1995/10- 876 Esas-1995/1079 Karar sayılı 06/12/1995 tarihli ilamının ekte sunulduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının icra inkar tazminatı taleplerinin reddine ilişkin kısmının kaldırılarak müvekkili...

Öte yandan, aracı kuruluşların, aracılık faaliyetlerinde düzenleyecekleri belgelere ilişkin esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılan Seri V, No:6 sayılı aracılık Faaliyetinde Belge ve Kayıt Düzeni Hakkında Tebliğin 4. maddesinde, aracı kuruluşların, müşterilerine, aylık dönemler itibariyle, ilgili dönemi izleyen (7) gün içinde "Hesap Ekstresi" gönderme yükümlülüğü getirilmiş, Seri V, No:29 sayılı Portföy Yöneticiliği Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Portföy Yönetim Sirketlerine İlişkin Esaslar Tebliği'nin 4. maddesinin 14. fıkrasında da, portföy yönetim sözleşmesi imzalanmadan müşteriye portföy yönetim hizmeti sunulamayacağı kurala bağlanmıştır. Dava dosyasının incelenmesinden, … Yatırım Menkul Değerler A.Ş.'...

    Kaldı ki, bilirkişi raporunda da davalının sözleşmeyi feshetmesinde her hangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, buna göre davacının davalıdan kar kaybı ve portföy tazminatı isteyemeyeceği, ancak mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacının talep edebileceği kar kaybı zararının 93.646,31 TL olduğu belirtildiği halde mahkemece, bilirkişi raporundaki belirlemenin aksine olarak davayı kısmen kabule götüren gerekçenin ne olduğu açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      Doç.Dr ... tarafından düzenlenen 30.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ve davacının davalı ... şirketinde bulunan yatırım hesabı portföyünde bulunan ... hisse senetleri portföy hareketlerinin incelenmesinde ,davacının ... hisse senetlerinde herhangi bir değişimin olmadığı,işleme kapalı olan hisse senedine fiyat girilmesi sonucunda portföy değerinin fazla gözüktüğü ve hatalı girilen fiyat düzeltmesinden sonra portföy değerinin olması gereken düzeye geldiği ,... hisse senetlerine fiyat girilmesi ve fiyatın tekrar 0 olarak düzeltilmesi işlemleri sırasında davacının bir maddi zararının oluşmadığı kanaat olarak bildirlmiştir. Görevsizlik kararı veren ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/......

        Davacının ödenmemiş işçilik alacağı bulunmadığı gibi istifasının haklı nedene dayandığını da ispat edememiştir.Davacıya kısmen ödenmiş kıdem-ihbar tazminatı bulunmamaktadır. Bu durumda davacının kıdem-ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken davacının istifa dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmasından, ayrıca işyerinden ayrılırken imzaladığı ibranamede ödenmemiş kıdem-ihbar tazminatı alacağı bulunmadığından söz etmiş olması istifa dilekçesi ile çelişki oluşturduğundan bahisle istifa dilekçesinin baskı ile alındığı değerlendirmesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir. 2-Kabule göre de, hüküm altına alınan alacakların net veya brüt olduğu hüküm fıkrasında gösterilmemiş olup bu durum infazda karışıklığa yol açacağından doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Genel olarak denkleştirme tazminatı, acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra, bu ilişki devamı boyunca acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden akidinin halen yararlanması, acentenin ise yararlanmaması nedeniyle uğradığı kaybın karşılığıdır. Somut olayda uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın 122. maddesinde açıkça "denkleştirme istemi" olarak tanımlanan, doktrinde de "müşteri tazminatı", "portföy tazminatı", "portföy akçesi" olarak da ifade edilen bu tür tazminattır. TTK'nın 122/4. maddesi uyarınca denkleştirme isteminin sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Bu sürenin niteliği hususunda öğretide görüşbirliği olmadığı, hak düşürücü süre mi yoksa zamanaşımı süresi olup olmadığının yasal düzenlemede açıklanmadığı; maddenin gerekçesinde de sürenin niteliğinin uygulama tarafından belirlenmesi gerektiği yazılıdır....

            Ancak her halükarda aşağıda açıklanan nedenlerle davacının denkleştirme tazminatı talep edilemeyeceği sonucuna varıldığından feshin haklı/haksız fesih olması işbu davanın sonucunu değiştirmeyecektir.Davacı şirket, davalıdan fesih nedeniyle denkleştirme tazminatı talep etmektedir. TTK'nın 122. Maddesinde denkleştirme tazminatı düzenlenmiş olup, denkleştirme tazminatı talebi için 3 koşul belirlenmiş olup, denkleştirme tazminatı verilebilmesi için bu 3 şartın bir arada bulunması gereklidir. Şartlardan birinin bulunmaması halinde denkleştirme tazminatı verilemez. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede tazminat talep edilemeyeceği düzenlenmiş ise de TTK 122/4 gereği davacı denkleştirme tazminatı talep edebilir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli 3....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; acentelik sözleşmesinin süresinden önce haksız feshi iddiasına dayalı olarak açılmış maddi tazminat, denkleştirme(portföy) tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

                Mahkememizce dosya nitelikli hesaplama uzmanı, sigorta uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacının davalıdan Portföy tazminatı talep etmeye hak kazanamadığı, tespitinde bulunulmuştur.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Dava, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan denkleştirme bedeli istemine ilişkindir. Denkleştirme tazminatı ya da diğer adıyla “portföy tazminatı”, sözleşmenin sona ermesi sonucunda müşteri çevresini kaybeden ve ekonomik bakımdan güç durumda kalan acentenin bu yüzden talep edebileceği bir ödencedir.Davacı TTK 122.maddesi gereğince portföy tazminatı talebinde bulunmuştur....

                  ye (İş Yatırım) başvurduğunu, davalılardan İş Yatırım'ın müvekkiline karşı yüklendiği yatırım danışmanlığı ve portföy yönetimi hizmeti çerçevesinde müvekkilinin beklentisine uygun olduğu izlenimini yaratarak kendisine, diğer davalının yönetici sıfatını haiz olduğu İş Yatırım İstanbul Portföy Serbest Yatırım Fonunu pazarladığını, bu fonun katılım paylarını müvekkili namına peyderpey satın aldığını, davalılar fonun bir serbest fon olduğunu, bir serbest yatırım fonunun ne demek olduğunu ve fonun müvekkil aleyhine olabilecek özelliklerini bile kendisine anlatmaksızın müvekkilini dahil ettiklerini, bu yatırım fonunu yine aynı usulle müvekkili namına yönettiğini, İş Yatırım İstanbul Portföy Serbest Yatırım Fonunun davalılarca müvekkili namına satın alındığı zamandan müvekkilinin fondan çıkmaya yöneltildiği ana kadar basiretli ve özenli bir tacir olması, yatırımcısının menfaatleriyle kendi menfaatlerini ve hatta diğer yatırımcılarının menfaatlerini çatıştırmaması ve dürüstlük kuralına uyması gerekirken...

                    UYAP Entegrasyonu