Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu sitenin üzerine kurulduğu taşınmazların tapu kaydına şerh edilen ve taraflar arasında bağlayıcı bulunan ve sözleşme mahiyetinde bulunan dava tarihi itibariyle geçerli olan yönetim planının 1. maddesi “yönetim planının konusunun yönetimi bakımından birbiriyle bağlantılı birden çok bağımsız bölümü kapsayan 136/2, 136/3, 136/4, 137/1, 138/1, 139/1, 153/1, 154/1, 155/1 nolu ada ve parsellerden oluşan ve eklerde gösterilen .... bu yönetim planına göre yönetilir”demektedir. Aynı yöntemi planının 2. maddesinde ise yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde Kat Mülkiyeti Kanununu ve diğer ilgili kanunların hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir....

    maddesinde yönetim planı uyarınca yapılacak ilk seçimlerin mevcut kat malikleri tarafından planlanacağı ve yapılacak ilk genel kurulun çoğunluk aranmaksızın toplantıya katılanlarca gerçekleşeceğinin düzenlendiği, tapuya kayıtlı yönetim planının taraflar arasında bir sözleşme niteliğinde olduğu ve bütün bağımsız bölüm maliklerini bağlayacağı, iptali istenen toplantı için geçici .... maddede toplantıya davet şart ve şekil ile toplantı ve karar nisabı öngörülmediği gibi davacıların toplantıdan da haberdar oldukları ve toplantının katılan kat malikleri tarafından yapıldığı, toplantı tarihinden sonra mevcut yönetim planının iptali için açılan davada verilecek karar geriye yürümeyeceğinden bekletici mesele yapılmasında bu dava yönünden hukuki bir yararın bulunmadığı ve uyuşmazlığın çözümünün ise, HMK'nın 266. maddesine göre bilirkişi raporu alınması için özel veya teknik bir bilgiyi gerektirmediği anlaşılmaktadır....

      İmar planının Yapılmasına ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte, ilave imar planları, mevcut imar planının gelişme alanları açısından ihtiyaca cevap vermediği hallerde, mevcut imar planına bitişik ve mevcut imar planının genel arazi kullanış kararları ile tutarlı ve yine mevcut imar planı ile ulaşım açısından bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde hazırlanacak planlar, mevzii imar planları ise mevcut imar planı sınırları dışında olup bu planla bütünleşmeyen bir konumda bulunan alanlar üzerinde hazırlanan ve sosyal ve teknik alt yapı ihtiyaçlarını kendi bünyesinde sağlayan planlar olarak tanımlanmaktadır. Olayda, davalı idarenin, bir ilave imar planı yapımı çalışmasına başladığı anlaşılmaktadır....

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 1- Geçerli bir yönetim planının uygulanamaması hali ancak yönetim planın iptali ile mümkündür. Ancak anataşınmaza ilişkin 16.07.2012 tarihli yönetim planının mevcut ve geçerliliğini koruduğu, davacının geçerli yönetim planına göre site yöneticisi olduğu, kat maliklerince yetkilendirildiği dolayısıyla dava açmakta aktif husumetinin olduğu, 2- İptal edilmemiş, hukuken geçerliliğini koruyan yönetim planının sonradan malik olanları da bağlayacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mahkemece iptal edilmediği müddetçe geçerli olan bir yönetim planına göre site yöneticisi seçilen ve kat maliklerince de yetkilendirilmiş davacının dava açma hakkının mevcut olduğu ve de hukuken geçerliliğini koruyan yönetim planının sonradan malik olanları da bağlayacağı gözetilerek işin esasına girilip talepler konusunda inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekmektedir....

          Davacılar tarafından kamulaştırma işlemi ile bunun dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istenmiş ise de; genel düzenleyici nitelikte olan ve kamulaştırma işleminin dayanağını oluşturan imar planına karşı uygulama işlemi olan kamulaştırma işlemi nedeniyle uyuşmazlık yaratıldığı ancak davalı idare tarafından kamulaştırma işleminden vazgeçildiği bildirildiğinden imar planının iptaline ilişkin istemin bu aşamada incelenemiyeceği açıktır. Yukarıda açıklandığı üzere davalı idare tarafından 6.7.1993 günlü, ... sayılı encümen kararıyla kamulaştırmadan vazgeçildiği anlaşıldığından kamulaştırmaya yönelik olarak açılan dava da bu husus göz önünde bulundurularak bir karar verileceği tabiidir. Açıklanan nedenlerle ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlarda gözönünde tutularak yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına karar verildi....

            oluşturan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir....

              Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; yönetim planının 15. maddesinde olağan kat malikleri kurulu toplantısının her yılın ocak ayında yapılacağının düzenlendiği, anataşınmazda 42 bağımsız bölüm bulunduğu ve toplantı tarihinin değiştirilmesi hakkındaki 27.01.2008 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına 14 asıl 23 vekilin katıldığı, ancak 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümler adına vekalet verenlerin malik olmadığı, 6 ve 22 numaralı bağımsız bölümler adına toplantıya vekaleten katılanların ise vekaletnamelerinin bulunmadığından geçerli katılım sayısının 33 olup yönetim planının 15. maddesini değiştirmek için Kat Mülkiyeti Yasasının 28. maddesine göre bütün kat maliklerinin beşte dördü olan 34 kat malikinin katılmaması nedeniyle yönetim planının değiştirilmesine ilişkin kararın yok hükmünde olduğu, davaya konu 11.06.2011 tarihli toplantının ise yönetim planının 15. maddesine göre olağan toplantı olan ocak ayında yapılmaması nedeniyle olağanüstü toplantı niteliğinde...

                uygulama imar planının 12 metrelik yol ile enerji nakil hattı koruma kuşağına ilişkin kısım yönünden iptali yolunda ......

                  Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 13.09.1983 tarihli yönetim planına göre; ortak yer olan bahçeden yararlanma hakkının zemin katta bulunan dükkan sahiplerine özgülendiği, daha sonra 30.04.2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararla yönetim planının söz konusu hükmünün değiştirilerek ortak yer olan bahçenin kullanım hakkının tüm kat maliklerine ait olduğunun kararlaştırıldığı, 02.07.2014 tarihli bu yönetim planının tapuya tescil edildiği, huzurdaki davanın tarafları arasında 30.04.2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların ve 02.07.2014 tarihli yönetim planının iptali için derdest dava olduğu anlaşılmaktadır....

                    Dairesinin 2008/11127 Esas 2009/5341 Karar sayılı onama ilamına karşı karar düzeltme yoluna gidildiği anlaşıldığından, bu dava dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak kesinleşmişse onaylı suretlerinin dosyaya eklenmesi, 3-) Dosya içerisindeki Karacasu Belediye Başkanlığının 22.09.2008 tarih ve 506 sayılı karşılık yazısında taşınmazın bulunduğu yerde imar planının 03.12.1982 tarihinde kesinleştiği bildirilmiş, Kahramanmaraş Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 23.11.2009 tarih ve 8633 sayılı karşılık yazısında ise imar planının 04.09.2007 tarihli Karacasu Belediye Meclisi kararı ile onaylandığı açıklanmıştır. İmar planının onaylanmasına ilişkin söz konusu çelişkinin giderilerek verilecek yazı cevaplarının dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu