İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı asil istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davalı-davacı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat, yararına tedbir nafakası bağlanması, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) hukuksal nedenine dayalı boşanma ve ferileri, birleşen dava ise zina (TMK 161) kabul edilmediği takdire pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK 162), kabul edilmediği takdirde haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163), kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2 ), sebebine dayalı boşanma isteklerine ilişkindir....
Sayılı ceza dosyası ile anlaşıldığını, kadının sopa, oklava ile dövülmesi ve fiziksel şiddettin sürekliliği, yine erkeğin kadına karşı hakaret içerir sözleri ile eylemlerin pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış boyutunda olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 162 nci maddesi kapsamında pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, davacı vekili tarafından 20.09.2021 tarihli dilekçe ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi talep edilmiş ise de, talebin dilekçeler aşamasında sunulmadığı, iddia ve savunmaların genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığından talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekili tarafından 20.09.2021 tarihli dilekçe ile; davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş ise de davalı kocanın çalışmadığı, ......
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin annesinden kalan evin davalıya devredilmesi üzerine, ilk evliliğinden olan çocuklarının da eve yerleştiğini, kadının müvekkiline bakmayıp eve almadığını, aşağıladığını, evden atıp evin anahtarını vermediğini belirterek tarafların pek fena muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, çocuk ile kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma Davasının KABULÜ İLE, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Daha önce takdir olunan 400,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesine kadar devamına, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra geçerli olmak üzere 35.000,00 TL yoksulluk nafakasının toptan olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, açıktan fena kullanım ( özenle kullanma yükümlülüğüne aykırılık) nedeniyle tahliye ve ödenmeyen kira alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kiracı olarak oturduğu ......
Olayımıza gelince; Her ne kadar,dava dilekçesinde TBK 'nun 331. maddesinde düzenlenen olağanüstü fesih nedeniyle tahliye isteminden bahsedilmiş ise de hukuki tavsif mahkemeye ait olup dava dilekçesindeki anlatımlardan davanın , kiralananın açıktan fena kullanım nedeniyle tahliyesi davası olduğunun kabulü gerekir zira iddia edilen müessir fiil açıktan fena kullanım halini oluşturmaktadır. O halde, Mahkemece uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK.nun 316/3 maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi ve açıktan fena kullanım durumunda herhangi bir ihtar olmadan da dava açılabileceği gözetilerek, bu kapsamda deliller toplanmak suretiyle, davalının eyleminin açıktan fena kullanıma ilişkin olup olmadığı, tahliye şartlarının oluşup oluşmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından boşanmanın ferileri niteliğinde açılan bağımsız tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat talepli davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine hükmedilmiş, karar davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen...
kapıldığını belirterek; davalı ile boşanmalarına, boşanma nedeniyle uğradığı maddi zarara şimdilik 10.000,00....
Gerçekleşen bu duruma göre davacı-davalı kadının boşanma davasının da kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden karar verilmesi zorunlu hale gelen davalı-davacı erkeğin boşanma davası ve ferileri yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2015 (Salı)...
İlk derece mahkemesince; davacının TMK 162, 164, 165 ve 166/1. maddelerine dayalı boşanma davalarının reddine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı kadın lehine hükmedilen 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, davalının müşterek konuta aile konutu şerhi konulması talebinin usulüne uygun açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı koca; davanın reddine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, TMK’nın 162,165 ve 166/1- 2 maddeleri uyarınca boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. Davadan feragat, davaya son veren bir taraf işlemidir (HMK md.307) ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Davadan feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir (HMK md. 309). Yapılan incelemede; davacı kocanın 03.10.2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiği anlaşılmıştır....