Yine, bilindiği üzere, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olayda, her ne kadar Mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksim olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazda, davalının pay maliki olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir....
ın da 4.400 metrekarelik yer kullandığı ve taşınmazda hissedar olmadığı, dava konusu taşınmazda tüm hissedarlar tarafından kullanımı sağlayan fiili sınırların da bulunmadığı, davacının davalı dışında taşınmazı işgal eden dava dışı şahıslar varken taşınmazın tamamı üzerinde bir miktar hissesi bulunan paylı mülkiyet sahibi davalıya karşı açtığı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinin dinlenilebilirliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği; bölge adliye mahkemesince de davacının, davalının ve dava dışı kişilerin taşınmazda paydaş bulundukları, paydaşlar arasında fiili kullanma biçimi oluşmadığı, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğinin sabit olduğu, davalının payından fazla yer kullandığı ancak intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gibi davacının payına karşılık kullanabileceği kısmın dava dışı ve paydaş olmayan kişiler tarafından kullanıldığı anlaşılmakla davacının paydaş olan davalıya yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açma koşulları bulunmadığı...
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yeterli araştırma yapılmadığı gibi keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarındaki hukuki değerlendirmelerin de yukarıda özetlenen ilkelere uygun olduğu söylenemez. Her paydaşın payına oranlı olarak taşınmazdaki hakkının metrekareye dönüştürülmesi tüm taşınmazda aynı oranda var olan paylı mülkiyet ilkelerine ters düşer....
-KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; gerçekten davacının paydaşı bulunduğu taşınmaza davalıların mülkiyetten ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakka dayanmaksızın yapılanmak suretiyle elattıkları belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
-KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; gerçekten davacının paydaşı bulunduğu taşınmaza davalıların mülkiyetten ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakka dayanmaksızın yapılanmak suretiyle elattıkları belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, .......... İcra Müdürlüğünün 2010/9 Tal. Sayılı dosyasında yapılan ihale sonucu dava konusu 385 sayılı parselin 1/3 payını alacağına mahsuben temellük ettiğini, ancak önceki malik olan dava dışı Kadri'nin dava konusu taşınmazı davalıya bedelsiz kullandırdığını, davalıya 19.07.2011 tarihinde ihtarname gönderdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir....
Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut mirasbırakan tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır....
O halde taraflar arasında murislerinin de katılımıyla bir taksim yapıldığı, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin kabulüne karar verilen 119 ada 95 parsel, 123 ada 27 parsel ile 110 ada 102 parsel sayılı taşınmazların eylemli taksime dayalı olarak uzun yıllardır davacı ...’ün hakkına dayalı olarak eşi ve damadı olan davalılar tarafından tasarruf edildiği gözetilerek bu taşınmazlar hakkında davanın elatmanın önlenmesi ve ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Mülkiyet hakkı sahibinin yani davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazını haklı ve geçerli bir sebebe dayanmaksızın işgal eden kişiye karşı her zaman el atmanın önlenmesi ve buna bağlı olarak ecrimisil isteğinde bulunması mümkündür. TMK'nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, "Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ..., babası ...'in 1972 yılında vefat ettiğini, tapuda 1484 parsel olarak kayıtlı bulunan taşınmazın 40/160 hissesinin babası Mehmet adına kayıtlı olduğunu, kardeşleri Mustafa, Hürü ve Elif'in hisselerini satın aldığını, kendi hissesine düşen ve satın aldığı yerleri davalının kullandırmadığını, dava konusu yerden her yıl kazanç sağlandığını belirterek; el atmanın önlenmesini ve taşınmazın kendisine teslimini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....