İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....
İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....
2014/11560 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirkette %10 payla azınlık hak sahipleri olduğunu, çoğunluk hisse sahibi ortakların kararı ile alınan yönetim kurulu başkanına aylık net 15.000 TL, yönetim kurulu üyelerine de aylık net 11.000 TL verilmesine ilişkin kararın örtülü kar dağıtımı olup bu kararın mahkeme hükmü ile iptalinden sonra bu kez 18.05.2010 tarihinde toplanan şirket genel kurulunun göstermelik 1.000 TL'lik bir indirimle huzur hakkını yönetim kurulu başkanı için 14.000 TL, yönetim kurulu üyeleri için 11.000 TL olarak belirlediğini, bu kararın da huzur hakkının emek ve mesainin karşılığı olarak değil, azınlık ortakların paydaşlıktan...
Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa 4857 sayılı Kanun'un 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir. Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde üretim müdürü ve mesul müdür olarak çalıştığı anlaşılmaktadır....
) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu ... parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafı üzerinde gösterecekleri şekilde, b) Yine kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 10 yada 12 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma hatlarına göre konumu, orman kadastro ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarındaki sınır noktaları 1/5000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle kendilerinden müşterek imzalı krokili ek rapor alınıp, bu dosya içine konulması; ayrıca, dava dosyasının da H.Y.U.Y.’nın 433/3. maddesi ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri...
D A N I Ş T A Y İKİNCİ DAİRE Esas No : 2023/7205 Karar No : 2024/314 YETKİLİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ KARARI Davacı ... vekili Av. ... tarafından; 657 sayılı Kanun'un 125/E-(g) maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun ... günlü, K:... sayılı kararının iptali ile özlük haklarının memurluktan çıkarma tarihinden itibaren faizi ile beraber iade edilmesine karar verilmesi istemiyle İçişleri Bakanlığına karşı açılan davada; Mardin 3....
Bu nedenle, kanun koyucu, yargı mesleğinin onur ve şerefini bozucu eylem ve davranışlarda bulunan yargı mensuplarını disiplin hukuku açısından meslekten çıkarma cezası yaptırımına bağlamıştır....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatif yönetim kurulunun 29.08.2006 tarih ve 68 sayılı kararı ile ortaklıktan çıkartıldığını, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, yönetim kurulunun üç kişiden oluştuğunu, iki kişi tarafından alınan kararın yok hükmünde olduğunu, ayrıca çıkarma sebebi varsa bu eksikliğin verilecek makul bir süre içerisinde giderilmesi için uyarı yapılması gerektiğini, çıkarma kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline, davacının davalı kooperatif ortağı olduğunun tespitine ve karar defterine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, ihraç kararının geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Temyiz istemi ile incelenmekte olan dava dosyasında, … Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev yapan davacının iki otonun çarpışması ile oluşan kazada gerçek olmayan kaza tesbit tutanağı, anlaşma tutanağı düzenleyerek menfaat sağlanmasına sebep olması fiilini işlediği nedeniyle meslekten çıkarma cezası verilmesine ilişkin disiplin kurulu kararının 657 sayılı Yasanın 129.maddesine aykırı olarak davacının savunmasının alınmadığı gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmaktadır. Davacı hakkında uygulanan disiplin cezasının memurluktan çıkarma cezası olmaması nedeniyle Mahkemece 129.madde esas alınarak hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır. Ayrıca, davacı hakkında meslekten çıkarma cezası vermeye yetkili kurul olan İl Polis Disiplin Kurulunca da yürütülen soruşturma sırasında alınan savunmasından ayrı olarak savunma istenildiği ve alındığı da görülmektedir. Açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen 07.03.2006 tarih ve 3 sayılı yönetim kurulu kararıyla kooperatif ortaklığından anasözleşmesinin 5. maddesi gerekçe gösterilerek çıkarıldığını, çıkarma bildirimine dair mektupta ise çıkarma gerekçesi olarak anasözleşmenin 17. maddesinin gösterildiğini, müvekkilinin kooperatife ortak olurken gösterdiği adresi hiç değiştirmediğini, kooperatifin ... Köyü dışında ikamet edenleri ortaklığa aldığını, davalının müvekkilini ihtarsız çıkarttığını ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ... Köyü'nde enaz bir yıl oturmadığı için anasözleşmenin 17/e maddesi gereği ortaklığının sona erdiğinin bildirildiğini, davacı hakkında ihraç kararı verilmediğini savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 11....