İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. işyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, tek başına işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa iş kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. iş güvencesinden yararlanır. aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi...
Mirasçılıktan çıkarma murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, mirasbırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan ... yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde miras bırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkarılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. Aynı nedenlerle evlatlık da mirasçılıktan çıkarılabilir veya aynı nedenlere dayalı olarak evlatlığın evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası da açılabilir (MK. madde 258, 457). Ancak, bu haklar şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan mirasçılara geçmez, sadece muris tarafından kullanılabilir....
İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....
İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....
İLGİLİ MEVZUAT : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinde “Devlet memurluğundan çıkarma cezası”, bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma olarak tanımlanmış, (g) alt bendinde ise "Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak," fiili devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır....
İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesi uyarınca da meslekten çıkarma cazalarıyla cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır....
İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; il ve ilçe jandarma komutanlıklarında görev yapan uzman erbaşlara il jandarma disiplin kurulu tarafından verilen meslekten çıkarma cezalarının; valinin önerisi, Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görüşü ve İçişleri Bakanının onayıyla kesinleşeceği, … İl Jandarma Disiplin Kurulu tarafından tesis edilen dava konusu işlem ile davacının meslekten çıkarma cezası ile tecziyesine karar verilerek, işlemde, tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargıya başvuru yolunun açık olduğunun belirtildiği, henüz Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun görüşünün alınmadığı ve İçişleri Bakanı tarafından cezanın onaylanmadığı, buna göre, Ordu İl Jandarma Disiplin Kurulu tarafından davacıya meslekten çıkarma cezası verilmesine dair dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı, Öte yandan, dava konusu işlem ile doğrudan idari yargıya başvuru yolu açılarak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kasten yangın çıkarma, tehdit HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-) Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelemesinde; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-) Sanık hakkında kasten yangın çıkarma suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelemesinde; Sanığın, soruşturma aşamasındaki 20.11.2014 ve 04.12.2014 tarihli beyanlarında kasten yangın çıkarma eylemini samimi bir şekilde ikrar etmesi, bu ikrarı doğrulayan mağdur beyanı ve olay yeri inceleme raporu dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün...
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, mahkeme karar gerekçesinde işveren feshinin haklı olduğu belirtilmişse de, işyerinde fesih tarihinde yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesinin 8. ve 9. maddesi uyarınca işten çıkarma işleminin disiplin kurulu kararıyla yapılacağı, dava konusu olayda disiplin kurulu kararı olmadan çıkarma yapıldığı, bu şekilde Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen prosedüre uyulmadan çıkarma işleminin yapılmasının haklı feshi haksız duruma düşüreceği ancak feshin geçerliliğine etki etmeyeceği, fesih haksız olmakla birlikte geçerli olduğu anlaşıldığından sonuca göre doğru olan kararın bu gerekçeyle ONANMASINA, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....