Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği kanalı ile tecavüzün sonlandırılması hususu 28.05.2014 tarihinde davalıya ihtar edilmesine karşın durumun değişmediğini, davalının tutumu nedeniyle vekil edeninin maliki olduğu taşınmazlardan faydalanamadığını açıklayarak, 05.06.2014 tarihi ile dava tarihi arası dönem için şimdilik 10.000 TL ecrimisilin ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş, davalı davaya süresinde cevap vermemiş ancak katıldığı oturumlarda davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazlarda tarafların müşterek malik olduğu sabittir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....

    Somut olayda,yerel mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına göre yerinde olduğu, taşınmazların aynen taksiminin mümkün bulunmadığı, taşınmazların değerinin satış aşamasında yeniden belirleneceğinden davalının değere yönelik itirazının yerinde olmadığı, ancak kamu düzeni yönünden yapılan incelemede davalılardan Halit'in sunduğu cevap dilekçesinde mahkemece satış kararı verilmesi halinde satışın hissedarlar arasında yapılmasının talep edildiği, davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ile dava konusu edilen 4481 sayılı taşınmaz yönünden umuma açık diğer taşınmaz yönünden paydaşlar arası satış talep edildiği, mahkemece iş bu davanın iki taraflı dava olma niteliği göz önüne alınarak paydaşlar arası satış talebine yönelik diğer paydaşların muvafakatinin alınması, buna göre tüm paydaşların muvafakati olması halinde paydaşlar arasında satış kararı verilebileceği göz önüne alınmaksızın karar verilmesi ve Kabule göre de; dava konusu taşınmazlar üzerinde...

    Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Öte yandan İntifadan men kuralı o yeri kullanabilecek hissedarlar arasında geçerlidir ve kayyımla idare edilen taşınmazlar yönünden ecrimisil talep edilebilmesi için intifadan men şartı aranmamaktadır. "…Dava; ecrimisil istemine ilişkindir....

    Taraflar arasındaki paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu 165, 568 ve 569 parsel sayılı taşınmazların ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kayıtlarının (geldi-gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfalarının) ve dayanakları olan belgelerin Tapu Müdürlüğünden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      (YHGK'nun 25/02/2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) 25/05/1938 tarih ve 29/10 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nun 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda; yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davacı ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir....

        (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı) Somut olaya gelince; mahkemece, taşınmazın zemindeki kullanım durumunun tespit edilmediği, paydaşlar arasında fiili kullanma biçiminin oluşup-oluşmadığının saptanmadığı, davacının çekişme konusu taşınmazda kullandığı ve/veya çekişmesiz olarak kullanabileceği yer bulunup-bulunmadığının açıklığa kavuşturulmadığı gibi davalının ecrimisil talep edilen (22.08.2007 ile 28.08.2009 tarihleri arası) dönemde ne kadar hisseye sahip olduğu var ise oran ve m2’sinin tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde tespit edilmediği gürülmektedir. Bu şekilde yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Ayrıca çekişmeli taşınmazda başka paydaşların olması davalının iyiniyetli olduğunu tek başına göstermez....

          K A R A R Dava, paydaşlar arası ecrimisil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması hâlleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır....

            Dava, paydaşlar arası ecrimisil ve tazminat talebine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....

            UYAP Entegrasyonu