Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dava konusu 567 Ada 1 parsel sayılı taşınmaz için toplam ecrimisil tazminatının 15.343,24TL,davacıların payına isabet eden toplam ecrimisil tazminatının ise 7.671,62TL olarak tespitine, 08/02/2012- 08/02/2013 tarihleri arası 2.751,60TL, 08/02/2013- 08/02/2014 tarihleri arası 2.802,32TL, 08/02/2014- 08/02/2015 tarihleri arası 3.149,74TL, 08/02/2015- 08/02/2016 tarihleri arası 3.247,24TL, 08/02/2016- 08/02/2017 tarihleri arası 3.392,34TL ecrimisil tazminatının her bir dönem için kabul edilen ecrimisilin dönem sonları itibariyle tahakkuk eden yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

misil ödediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Şasi No’lu ... marka 2015 model otomobilin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve davaya konu aracın kullanılmasına bağlı ecri misil alacağının davalı taraftan tahsili amacıyla mahkememizde dava açıldığı, taraflar arasındaki mülkiyetin saklı tutulması sözleşmesi kapsamında davacıya ödeme yapılmaması nedeniyle davacının davaya konu aracın mülkiyeti üzerine alma hakkının bulunduğu, mahkememizce uzman bilirkişiden alınan rapora göre de; davaya konu aracın davalı tarafından 69 ay 13 gün kullanılması nedeniyle, davacının talep edebileceği ecri misil alacağının 33.200 TL olduğuna karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ; 1-Davacının mülkiyetin tespitine yönelik talebinin KABULÜ İLE; ... Şasi No’lu ... marka 2015 model otomobilin mülkiyetinin DAVACIYA AİT OLDUĞUNUN TESPİTİNE, 2- Davacının, ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/464 esas 2018/301 karar sayılı dosyasında karar verildiği için yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat yönüyle; karar tarihinde alınması gerekli maktu harç 44,40 TL'nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına, tazminat yönüyle; davalı tarafın dava açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 11.238,16 TL'nin davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine, davacı tarafından açılan ecri misil davasının kabulü ile, 26.525,65 TL ecri misil bedelinden 500 TL lik kısmının dava tarihi olan 06/11/2017 tarihinden bakiye kalan 26.025,65 TL'nin ise ıslah tarihi olan 11/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine..." karar verilmiştir....

    den tahsili ile davacılara hisseleri oranında verilmesine, bu dosya arasında bulunan birleşen 2006/372 esas sayılı dosya açısından hesap edilen toplam 16.217 TL ecri misil bedelinden ıslah ve talep miktarı göz önünde bulundurularak 15.235 TL ecri misil bedelinin 8.000 TL'sinin tahakkuk tarihi olan 12/06/2009 tarihinden itibaren 7.235 TL'sinin ıslah tarihi olan 04/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den tahsili ile davacılara hisseleri oranında verilmesine karar verilmiştir....

      GEREKÇE:Dava, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve ecri misil bedelinin ödenmesi istemine yönelik olarak açılmış iken ecri misil talebi yönünden tefrik kararı verilerek eldeki dosya oluşturulmuş olup, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dava, kat mülkiyetli anataşınmazda müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi yanında ecri misil istemine ilişkin olup eldeki dosya ecri misil talebinin tefriki sonucu oluşmuştur....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafından her ne kadar bu yerin babadan kalma olduğu iddia edilmiş olsa da bu iddiasını kabul etmediklerini, dava konusu yer babaya ait olsaydı diğer mirasçılarında dava açması gerekeceğini, müvekkilinin babasının öldüğü tarihin üzerinden 42 yıl gibi bir zaman geçtiğini , söz konusu yerin müvekkilimin babası ile her hangi bir ilgisi bulunmadığını, davacı taraf, dava dilekçesinde dava konusu yer için ecri misil ödediğini; fakat makbuzlarda adının yazmadığını beyan etmiştir. Kendilerinin de belirttiği gibi ecri misil makbuzlarında adı yazmamaktadır. Çünkü 56 parsele ilişkin davacının her hangi bir ecri misil ödemesi yoktur. Ecri misiller müvekkilim tarafından ödenmiştir ve tapu da müvekkilim ve diğer davacı üzerine çıkmıştır. Davacı taraf, esasında 57 parsel için Milli Emlak' a başvuruda bulunmuştur....

      Davacılar vekili 05/02/2020 ve 06/02/2020 tarihlerinde verdikleri ıslah dilekçeleri ile, asıl dosyadaki taleplerini tazminat açısından 132,671,39- TL, ecri misil için 6.386,07- TL'ye, birleşen dosyada ise tazminat için 37.082,53- TL, ecri misil için 1.496,09- TL'ye çıkartıkları görülmüştür. SAVUNMA:Davalı Karayolları vekilince cevap verme süresinin uzatılması talep edilmiş ise de verilen yeni süre içinde cevap dilekçesi verilmediği, aşamalarda ise müvekkili idare aleyhine ikame edilen davanın mevzuat ve içtihatlara aykırı olduğunu , davanın reddi gerektiğini , müvekkili idarece usulünce gerçekleştirilen kamulaştırma işlemi olduğunu iddia ederek davanın reddinin talep edildiği görülmüştür....

      İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile davalının taşınmazda paylı malik olduklarını, davalının taşınmazın tamamını kullanmasına rağmen herhangi bir kira bedeli vermediğini bu nedenle ecri misil talep ettiklerini belirttiği görülmüştür....

      Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir....

      UYAP Entegrasyonu