Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya iki kez ihtar gönderilmesine rağmen genel kurulunun toplanması yönünde herhangi bir işlem yapılmadığını, dolayısıyla pay devrinin şirketin pay defterine yazılamaması nedeniyle Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanının yapılamadığını ileri sürerek müvekkillerin de ortağı bulunduğu ................ Sanayi Tic.ltd.şti. Ünvanlı şirketinin Diyarbakır ..........Noterliğinin 04/06/2021 tarih ve ............. yevmiye nolu satış sözleşmesinin pay defterine işlenmesi ve yönetim kurulunun yeniden seçilmesi için şirketin tedbiren genel kurula çağrısının yapılmasını, Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğünün davaya dahil edilmesini ve pay devrinin davalı şirketin pay defterine işlenmesi ile Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil ve ilanının yapılmasına karar verilmesini istemiştir....

    in müvekkiline şirketin ana sözleşmesine ve ... hükümlerine uygun şekilde şirketteki hisselerini devrettiğini, müvekkili tarafından hisse senetlerinin pay defterine işlenmesini talep ettiğini, ancak davalı tarafından hiçbir gerekçe sunulmadan pay defterine tescil talebinin reddedildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirket nezdinde ortak olduğunun tespitine ve hisselerinin pay defterine işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Somut olayımızda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca hisse devrinin geçerli olması için yasada belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Dava, muris muvazaasından kaynaklanan hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, tarafların murisi olan ...’ın sahibi olduğu limitet şirket hisselerini muvazaalı olarak davalıya devredip devretmediği noktasında toplanmaktadır. Muris muvazaasına dayalı olarak yapılması gereken inceleme ve araştırmanın temelini, tarafların ekonomik güç ve ihtiyaçları, devre konu edilen hisselerin bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendi ise buna ilişkin kayıtların bulunup bulunmadığı, hisse devrinin gerçek değer üzerinden yapılıp yapılmadığı, murisin ekonomik olarak böyle bir devre ihtiyacının bulunup bulunmadığı, başkaca mal varlığı veya parasının olup olmadığı hususları oluşturmaktadır....

          Geçersiz sözleşmeye dayanılarak aynen ifa istenemez ise de tapunun tamamı davacı adına kayıtlıyken 06.11.2000 tarihinde davalılara pay satışı yapıldığı ve aynı gün de sözleşmenin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, pay devrinin sözleşmeden önce mi yapıldığı veya sözleşme uyarınca intikalin gerçekleştirildiği hususu anlaşılamamıştır. Şayet sözleşmeden önce pay devredilmiş ise diğer paydaşların yer almadığı sözleşme az yukarda belirtilen nedenlerle geçersizdir. Ancak sözleşmeye dayanılarak gerçekleştirilmiş ise davanın esası incelenmelidir. Bu nedenle taraflar isticvap edilmeden eksik incelemeyle hükme varılması doğru olmamış, bozulması gerekmiştir. Kabule göre de kat irtifakı kurulmadan (3) nolu dairenin ve ilave bölümlerden %25 payın davacı adına tesciline karar verilmesi infazda tereddüt yaratacağından HUMK.nun 388 ve 389.maddelerine aykırıdır....

            Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, pay devri işleminin tarafının payını devreden ile payı devralan olduğu ve davacılar ile payını devredenler arasında düzenlenmiş bulunan hisse devir sözleşmesinde satışı yapılan hisselere istinaden satıcıların tüm hak ve alacaklarını aldıkları beyanında bulunmuş olmalarına göre, davalı şirketçe pay defterine hisse devrinin kaydının yapılmasının gerektiği, paylarını devreden dava dışı ... ve ...'ün davacılar tarafından hisse bedellerinin ödenmediği yönündeki beyanlarının davalı şirketi bağlayıcı ve pay devrini pay defterine kayıttan imtina edilmesine neden olan bir beyan olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıların, dava dışı ortaklardan aldıkları hisselerin ortaklar pay defterine kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava; davacıların, davalı A.Ş.'...

              ın hisse devrinin sağlandığını ancak diğer hisselerin devri sağlanamadığından hisse devir karşılığında davalıya verilen bonoların bedelsiz hale geldiğini ileri sürerek müvekkilinin 15.07.2009 vadeli 100.000,00 TL, 15.08.2009 vadeli 80.000,00 TL, 15.09.2009 vadeli 64.000,00 TL bedelli 3 adet bono için borçlu olmadığının tespitini, bonoların iptalini, davalıdan %40'tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleştirilen dosyada davacı .... vekili, asıl davadaki iddialarını tekrar ederek sözü geçen 3 adet bononun iptalini, davalıdan %40'tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, toplam bono miktarının 444.000,00 TL, dava konusu devri kararlaştırılan pay toplamının 1,71 olduğundan bir payın 2.596,50 TL'ye tekabül ettiğini, buna göre ... payı karşılığının 296.001,00 TL olduğunu, dava dilekçesinde ...'ın pay devrinin yapıldığının kabul edildiğini, ... ve ...'...

                in davalı şirketin %90 hissesine sahip hakim ortağı iken %38 payını davacıya devrettiğini, devrin şirketin mevzuatına iç işleyişine ve yasaya uygun olarak noter kanalıyla yapıldığını, davacının da bu devirden dolayı kendisini davalı şirketin ortağı zannettiğini, daha sonra davalının noterde yapılan bu devre rağmen ortaklık işlemlerinde bu durumu hiç göstermediğini, devredilen payların şirket pay defterine işlenmediğini öğrendiklerini, davalı ...'a bu durumun ihtar edilmesine rağmen anılan davalının pay devrinin gereklerini yerine getirmediği gibi davalı ...'ın %90'lık payının büyük bölümünü kızı olan diğer davalı ...'e muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek muvazaalı yapılan pay devrinin iptaline, davalı ...'ın %38 payının hisse devir sözleşmesi gereğince davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, TTK'nın 520. maddesi uyarınca pay devrinin geçerli olabilmesi için, pay devrinin şirkete bildirilmesinin ve pay defterine kaydedilmesinin gerektiği, oysa ki davacının pay devrinin pay defterine kaydının yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bu düzenlemeye göre, pay devri, sözleşmesinin yazılı ve imzası noterden tasdikli şekilde yapılması, payın devrinin ortaklığa bildirimi ve genel kurulun onayı ile gerçekleşir. Genel kurulun devre onayı açık ve örtülü şekilde olabilir. Açık onay genel kurulun toplanarak, açıkça devri onaylaması suretiyle olur. Bu açıklamalardan sonra somut olay hakkında yapılan değerlendirmede; pay devir sözleşmesinin yazılı ve imzası noterden onaylı şekilde yapıldığı, devrin ortaklığa bildirildiği, ortaklığın Diyarbakır ... Noterliğinin ... yevmiye numaralı, ... tarihli kararıyla devre onay verdiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın artık tescilden kaçınmakta haklı olmadığı anlaşılmakla, mahkememizce tescili emreder nitelikte karar verilmiştir. (Aynı yönde Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... tarih, ... Esas, ......

                      UYAP Entegrasyonu