Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SMK'nun 25.md'si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md'deki mutlak red; ve 6.md'deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir. SMK'nun 6/1 md'sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir. Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır....

    nolu markanın 03. ve 35. sınıf için SMK m.6/3 ve 25/1 uyarınca hükümsüzlük şartının mevcut olup olmadığı noktasında nihai hukuki değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu, SMK m.6/4 kapsamında tanınmış markaya ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için dosyada yeterli belge olmadığından, davacı markasının Paris Sözleşmesi anlamında tanınmışlığına dair bir değerlendirme yapılamadığı, SMK. m.6/5’te sayılan hükümsüzlüğe ilişkin koşulların gerçekleşeceğinin kabulü mümkün olup, değerlendirme ve nihai takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı markasının tescilinde SMK m.6/9 kapsamında kötüniyetin bulunup bulunmadığı hususunun ve buna bağlı olarak verilecek hükümsüzlük kararının takdirinin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir....

      KHK md.8/1 çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, tarafların ortaklık ilişkisinin 24.03.2011-10.10.2013 döneminde sürdüğü, ortaklık ilişkisinin devam ettiği 21.03.2013 tarihinde dava konusu AHMET KÖSEOGLU ibareli marka başvurusunun ortaklığı temsil eden Altınkükürt Ltd....

        Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....

          SMK'nun 25/6. maddesinde ise daha önceki 556 sayılı KHK'de yer verilmeyen bir düzenlemeye ---- markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde bu duruma--------- olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremeyeceği düzenlenmiştir. Davalı taraf hükümsüzlük davasına karşı 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açılamayacağı savunmasında bulunmuşsa da, SMK'nun 5 yıllık hak düşürücü süreyi düzenlediği 25/6. Maddesinde, bu süre daha ------- sahibinin kendi markasından ------ karşı açacağı davalara ilişkin olup, davacının --- veya benzerini içeren bir markası mevcut olmadığından SMK'nun 25/6. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır....

            Y sayılı faydalı modelin yenilik unsurunu taşıyıp taşımadığı ve hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişilere tevdi edilmiştir....

              Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....

                Davalı vekili, müvekkilinin “Ferrero Rocher + şekil” markalı ürünlerinin Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde otuz yılı aşkın süredir satıldığını, davacının eldeki davayı açmakta hiçbir hukuki yararının bulunmadığını, hükümsüzlük talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  Davalı vekili; davacının iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının dava konusu tasarımlara yönelik hükümsüzlük iddia ve talebinin sadece kendi tasarımlarına benzerlik iddiası ile sınırlı olduğunu, bu anlamda hükümsüzlük iddiasının sadece dava konusu tasarımların davacının tasarımları ile karşılaştırılması sonucunda ortaya çıkacağını, hükümsüzlük iddiasının kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davalıya ait 2012/03395-16.1 numaralı tasarımın hükümsüz kılınarak sicilden terkinine dair verilen karar davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 06.04.2010 tarih, 2008/8171 E. 2009/3850 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, ilk hükümle verilen YİDK kararının iptali istemli davanın reddine ilişkin kararın kesinleştiği, uyuşmazlığa konu 2003/3620 sayılı tasarımın hükümsüzlüğü istemiyle açılan davanın bozma öncesi yargılama sürecinde tefrikine karar verilerek, tefrik edilen dosyada görülüp karara bağlandığı, bu kapsamda hükümsüzlük istemli davanın reddi yönünde oluşturulan ilk kararın yok hükmünde olduğu gerekçesiyle YİDK kararının iptali istemli davada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, hükümsüzlük istemli dava tefrik edildiği halde bu konuda önceki kararda tesis edilen karar yok hükmünde olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu