Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/7 D.İş sayılı dosyasından tespit edildiğini, davalının patentin hükümsüzlüğü istemli dava açtığını, firmalara haksız patent iddiasında bulunulduğunun iddia edildiğini ileri sürerek asıl ve birleşen 2005/394 sayılı dosyalarda tecavüzün tespiti ile men’i ve 25.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakkı saklı tutarak 5.000 TL maddi tazminatın, birleşen 2016/285 sayılı dosyadan ise tecavüzün tespiti ile men’i ve fazlaya ilişkin hakkı saklı tutarak 5.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, 07.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 13.045,04 TL ‘ye yükseltmiştir. Asıl ve birleşen 2005/394 sayılı davalarda davalı vekili, dava konusunun incelemesiz patent olduğunu, yenilik vasfının ve patent olarak tescil edilebilirlik özelliğinin bulunmadığını, ... 2....
Tarafların iddiaları doğrultusunda 6769 sayılı Kanundan kaynaklanan bir hakka yönelik uyuşmazlık bulunmadığı, tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın ticari işletmelerinden kaynaklandığı ve ticari iş niteliğinde olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava,551 sayılı Patent Haklarının Korunması Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca Tarafların sıfatına bakılmaksızın, 556 sayılı Markaların Korunması, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması ve 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnameler İle 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. 6644 Sayılı Yargıtay Kanunu İle Hukuk Muhakemelerİ Kanunu'nda Değişiklik Yapılması...
Maddesi ve 6769 sayılı SMK'nın, 141ve 149/1- a, TTK 55 vd. maddeleri uyarınca hak sahibi vekil edenin patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 6769 sayılı SMK'nın 149/1- b-c maddesi uyarınca vekil edenin patent hakkına yönelik ihlalin ve haksız rekabetin önlenmesine ve durdurulmasına, satışa sunulan ürünlere el konulmasını, 6100 sayılı HMK 389 vd....
KARAR Davacı, Türk Patent Enstitüsü nezdinde marka ve patent başvurusu yapan bir ticari şirket olduğunu, davalının başvurusu üzerine "saç bakımı ve dökülmesi, kellik, yanık tedavisi, masajda kullanılan bitkisel yağ" buluşunun Türk Patent Enstitüsü nezdinde davalı adına tescili için başvurusunu davalı adına vekaleten yaptığını, buluşun TR 2010 ... B numara ile tescil edildiğini, davalının bu kez altı patentin A.B.D....
Adına kayıtlı ... no'lu patent başvurusu incelemesiz patent olarak tescil edildiği, 21/05/2013 tarihli Resmi Patent Bülteninde ilan edildiği, patent sahibinin 29/12/2016 tarihli dilekçesiyle, incelemesiz patent sisteminden, incelemeli patent sistemine dönüşüm talebinde bulunması üzerine, 23/01/2017 tarihinde dönüşüm ilanı yapıldığı, başvurunun kabul edilerek 21/03/2022 tarihinde Resmi Patent Bülteninde tescil ilanının yapılarak tescil edildiği anlaşılmıştır. İncelemesiz patent başvurusu incelemeliye çevrildiğinden, artık incelemeli patent yönünden hükümsüzlük koşullarının var olup olmadığının araştırılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Dairemizce (rapor alınan önceki heyette patent uzmanı bilirkişilerin bulunmadığı göz önüne alınarak) yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir. Her ne kadar istinaf başvurusunda bulunulması üzerine istinaf yargılama giderlerinin HMK 344....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, sözleşmeden kaynaklanan tüm sorumluluklarını yerine getirmediğinden davacı şirketin son hak edişinden kalan bakiye alacağı ile sözleşme sebebiyle verdiği teminatın iadesini isteyemeyeceği, halen şirket bünyesinde yahut davalı ... yerinde çalışmaya devam etmeyen işçilerin işçilik alacakları konusunda ibraname alınmış olması kaydıyla davacının son hak ediş bakiyesinin ödenebileceği, yani davacıdan tüm işçiler için her ihale dönemi sonunda ibraname temin etmesini beklemenin doğru olmadığını, öte yandan davacının da işten ayrılan işçilerin haklarının ödediğini ispatlamadıkça son hak edişinden kalan bakiyeyi talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, sözleşmeden kaynaklanan hak ediş alacağının tahsili istemine ilişkindir....
Anılan KHK’nın Uygulama şeklini gösterir Yönetmeliğin 48. maddesinde ise “Bir patent başvurusu veya patentin korunması için gerekli olan ve ücret tarifesinde belirtilen yıllık ücretler, Enstitü’nün bildirimine gerek olmaksızın patentin koruma süresi boyunca her yıl vadesinde peşinen ödenir. Vade tarihi, başvuru tarihine tekabül eden ay ve gündür.” hükmüne yer verilerek söz konusu yıllık ücretlerin ödenmesi yükümlülüğünün herhangi bir hatırlatma/bildirim olmaksızın hak sahibine ve/veya vekiline ait olacağı belirtilmektedir. Mevzuat gereği ödenmeyen yıllık ücretlere ilişkin mücbir sebep talebinde bulunulması mümkündür. Bu hususta KHK’nın 134. maddesi hükmü amir olup anılan maddeye göre “Yıllık patent ücretinin ödenmemesi yüzünden patent hakkı sona ermişse, patent sahibinin ödemenin mücbir sebepten dolayı yapılamadığını ispat etmesi ile patent yeniden geçerlilik kazanır”....
Sayılı karar ile iptal edildiği, öte yandan patent sahibinin kötü niyetli olarak hareket etmesinden kaynaklanan zararın giderilmesine ilişkin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geriye dönük etkisinin patentin hükümsüz sayılmasından önce, bir patente tecavüz sebebiyle verilen hukuken kesinleşmiş ve uygulanmış kararları etkilemeyeceği, somut olayda da faydalı modelin hükümsüzlüğüne ilişkin kararın kesinleşmesinden önce davalının davacıya karşı açtığı tecavüz ve tazminat istemli davanın kesinleştiği, dolayısıyla hükümsüzlük kararının, davalının kötü niyetli olduğu da ispat edilemediğinden tazminata ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararını etkilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalı Şirket vekili, müvekkile ait faydalı modelin 1, 2, 5, 6, 7, 8, 9, 10 no'lu istemleri yönünden hükümsüzlük ve sicilden terkinine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükümsüzlük incelemesi kapsamında davacının patent başvurusunun sonucu dikkate alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, davanın ikame edildiği tarihte davacının patent başvurusunun henüz araştırma aşamasında olup kesinleşmediğini, bu kapsamda davacı tarafın patent başvurusu hem sonuçlanmadan hem de faydalı modeli ilk olarak kamuya kimin sunduğu hususunda gerekli incelemeler yapılmadan hükümsüzlük değerlendirilmesi yapılmasının hukuka uygun bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının hükümsüzlük davası yönünden kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Dava, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ve patent hakkına tecavüzün önlenmesi istemlerine ilişkindir....