Patent Ofisi Dan. Ltd. Şti.)’ye bildirildiği ve görüşlerini sunmak üzere 6 aylık süre verildiği, 2.İnceleme Raporunun 14.10.2019 tarih ve 2019-OE-425295 sayılı yazı ile yine davacının patent vekili olarak tayin ettiği vekile iletildiği ve görüşlerini sunmak üzere üç aylık süre verildiği anlaşılmaktadır. Bunun üzerine davacı patent vekili tarafından herhangi bir 3. inceleme talebinde bulunulmaması ve/veya görüş sunulmaması nedeniyle 20.04.2020 tarih ve 2020OE-1881183 sayılı karar ile 2. İnceleme raporu esas alınarak başvurunun değerlendirildiği ve bu değerlendirme uyarınca patentlenebilirlik kriterlerine sahip olmaması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Türk Patent ve Marka Kurumu patent veri tabanında yapılan incelemede başvuru sahibi ve tayin ettiği patent vekili arasındaki iç ilişkinin sona ermiş olduğunun 07.07.2020 tarihinde Kurum’a bildirildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Kurum’un yaptığı bildirimlerin ve bildirimler kapsamında verilen sürelerin 551 s....
ye ait patent başvurusunun 23.03.2009 tarihinde tescil edildiği, tescilin rüçhan belgesine sahip olduğu, rüçhanın Almanya'da 02.09.2006 yılında yapılmış başvuruya ilişkin olduğu, patent hakkının davacı yana ait olduğu patent tescil belgesi kapsamından anlaşılmıştır. Buluşun asıl teknik özelliklerinin ana istemde tanımlandığı dikkate alınırsa, koruma kapsamı en geniş olarak ana istemde belirlenmekte, buluşun asıl teknik özelliklerine ek olarak diğer alt teknik özellikleri ise bağımlı istemlerde verilmektedir. Dolayısıyla, patent ile korunan bir hakka tecavüz eyleminin gerçekleşmesi için çoğu zaman ana isteme tecavüz yeterli bulunmaktadır....
nedeniyle başvurunun reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
buluşun yenilik niteliğini ortadan kaldıran diğer her türlü üretim ve tescillerin re’sen araştırılması ve dikkate alınması gerektiğini, Kırklareli 1....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/159 Esas KARAR NO : 2023/40 DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 10/07/2023 KARAR TARİHİ : 23/08/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya (Tecavüzün Tespiti İstemli) ilişkin davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesin ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkili şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ... numarası ile tanınmış marka olarak korunan “...” ibareli markasının ..., ..., ..., ... alan adlarında haksız ve hukuka aykırı olarak kullanıldığını, müvekkili şirketin tescilli markasının tanınmışlığından haksız bir şekilde fayda sağlandığını ve müvekkili şirketin ticari itibarının zedeleniyor olması ile tüketicilerin aldatılması nedenleriyle davanın sürüncemede kalmasının önüne geçmek adına marka sahipliğinden doğan haklarına tecavüzün ve müvekkili şirket aleyhine yaratılan haksız rekabetin tespitine, men ve ref’ine, masrafı davalıdan alınmak üzere...
yapılan başvuruya ilişkin sürecin durdurulmasını, patent başvurusunun kaydına tedbir konulmasına, müvekkillerine karşı hakların ileri sürülmesinin önlenmesine, sonuç olarak öncelikle karşı tarafın patent başvuru sürecinin ve işlemlerinin durdurulmasını, kaydın dondurulmasını; davalı eyleminin üzerine patent olmadığı halde varmış gibi beyanda bulunması nedeniyle haksız rekabet oluşturduğundan men edilmesini, bu şekilde üretilmiş ürünler üzerinde bu beyanın silinmesini ve son olarak patent isteme hakkının davalıya değil davacılara ait olduğunun saptanmasına karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının taraf ehliyeti bulunduğu, dava açmakta hukuki yararı olduğu, davalının kesin hüküm itirazının ve Anayasaya aykırılık iddialarının yerinde olmadığına, davalı adına tescilli 1999/02339 sayılı PCT patentinin uzantısı olan ulusal patentin başvuruda aynı olan EPO patentinde yapılan değişikliğin KHK'nın 64. maddesi kapsamında TPE nezdindeki tescil aşamasında değiştirilmeyip, buluşun açılarının 0-90 derece arasında olması durumunun bu patentde 1-360 derece arasında değer olma durumu sonucunu doğuracak şekilde tescil edildiği ve bu düzeltmenin yapılması için patent sahibine izin verilse dahi, 64. maddenin patent istem veya istemlerinde yapılacak değişikliklerle başvurunun kapsamının düzeltilemeyeceği, bu halde de patentin isteminin doğrudan veya kuşkuya yer vermeyecek nitelikte anlaşılabilir olmaması, yapılan başvurunun kapsamı dışına çıktığının belirlenmesi nedeniyle 551 sayılı KHK'nın 129/c maddesi gereğince...
, salt GSM-SMS-ağ sunucusu gibi teknik unsurların kullanımının patent verilmesi için yeterli olmadığını, Avusturya Patent Ofisi tarafından patentlenebilirliğe ilişkin verildiği belirtilen olumlu inceleme raporunun, patentin geçerliliği için yeterli olmadığını, buluşun Türk patent hukuku açısından patentlenebilir olup olmadığı Avusturya Patent Ofisi de dâhil olmak üzere 551 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada ... 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/07/2013 tarih ve 2011/180-2013/132 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına tescilli patent belgesine konu buluşun, 551 sayılı KHK ile öngörülen koruma kriterlerinden yoksun olduğunu, zira patent belgesi ile korunan istemlerin yeni olmadıkları gibi buluş basamağı kriterini de taşımadıklarını ileri sürerek, davalı adına tescilli patent belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
sureti ile tazminat talebi somutlaştırılmışsa da, davalı ile dava dışı ...Müdürlüğü arasında imzalanan 28/02/2019 tarihli sözleşmenin incelenmesinde toplam sözleşme bedelinin 49.600,00 TL olduğu nazara alındığında sözleşmede belirtilen tutar bakımından talebin yerinde olduğu, fazlaya ilişkin kısmın reddi gerektiği, davacının aynı zamanda manevi tazminat talebinde de bulunduğu, patent hakkı tecavüze uğrayan kişinin SMK m.l49/l/ç maddesinin TBK’nın 58. maddesi ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda, şartların oluşması halinde manevi tazminat isteme hakkına sahip olduğu, yukarıda da açıklandığı üzere, davalı eylemlerinin, davacının patent hakkına tecavüz teşkil ettiği yönündeki tespit ve değerlendirmeler ışığında manevi tazminata hükmedilebilmesi için aranan kusur şartının gerçekleştiği kabul edilmekle, patent hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza...