Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eldeki davada, davalıyla aralarında yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshini, tapuların iptalini ve ödediği bedelin iadesini istemekte olup, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere açıldığı, davacının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki ihtilafın 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, iradesinin sakatlandığından bahisle sözleşmenin feshini, ödediği bedelin tahsilini ve adına olan tapuların iptalini istemekte olup, davacının asıl talebi sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin istirdadına ilişkindir. Sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde, davacı adına olan tapuların iptali uyuşmazlığın ve davanın doğal sonucudur....

    Davacının, davalı spor salonu ile hizmet alım sözleşmesi imzaladığı, sözleşme bedelinin tamamını ödediği ancak spor salonundan hiç faydalanmadığı ve taşındığı gerekçesi ile sözleşmesinin feshini talep ederek ödediği bedelin iadesini istediği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesi ücret iadesinin koşullarını düzenlemekte olup c bendinde bir başka yere taşınma koşulu da yer almaktadır. İlgili maddede üyenin ikametgahını taşıdığı durumlarda bedelin hangi kısmının iade edileceği düzenlenmiş olduğuna ve davacı da salona henüz başlangıç yapmadan taşındığını iddia ettiğine göre sözleşmenin başlangıç tarihi, davacının ikametini değiştirdiği tarih ve tarafların iddia ve savunmalarının mahkemece sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Açıklanan hususlarda gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmalıdır....

      KARAR Davacı, davalı müteahhitlerden 20.04.2008 tarihli satış sözleşmesi ile bir daire satın aldığını, diğer davalı bankadan da konut kredisi kullandığını, davalıların yürüttüğü projenin kaçak olduğunu, davalı bankadan çektiği kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, taşınmazın bu hali ile ayıplı mal kapsamına girdiğini, bu nedenle bugüne kadar ödediği bedelin iadesi ile ortaya çıkan zarar ve ziyanının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

        Maddesinde satışa konu edilen taşınmazın satış bedelinin 5.500.000- TL olduğu açık olarak belirtildiği, sözleşmenin 2. maddesinde de bu satışa mahsuben müvekkilin satıcı olan şirkete 10.000- USD verdiği, müvekkil tarafından verilen bu bedelin 01.12.2018 tarihi itibari ile dolar kurunun 5.22- TL olarak taraflarca belirlendiği ve netice itibari ile 52.220- TL parayı peşinat olarak satıcıya ödediği,davacının sözleşmenin imzalanması sonra satışa konu edilen taşınmazın satın almaktan vazgeçtiği ve bu durumu da satıcı olan bu şirkete noterlik aracılığı ile ihtarname ile bildirmiş ve sözleşme gereği peşin olarak ödemiş olduğu bedelin iadesini talep ettiği,davalının cevabı ihtarında da söz konusu bedelin satış sözleşmesi aşamasında teslim edilmediğini bildiridiğini , taraflar arasında tapuda kayıtlı taşınmaz hakkında harici alım satım sözleşmesi yapıldığı , geçersiz olan sözleşmeye göre davalı tarafa satış bedeline mahsuben 10.000- USD karşılığı 52.220- TL ödediği, bu ödemenin davalı yanda...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davacı tüketiciye, davalı (yapsatçı) müteahidin satmış olduğu konutun tapusunu devretmemesi nedeniyle davacının ödediği bedelin tarafına iadesi noktasında toplanmaktadır. Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 14.09.2011 tarih 2011/3959 E-2011/12227 K.sayılı bozma ilamında taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı ve uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesince bakılması gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı kararı gereğince istisnası olmaksızın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalan ve Tüketici Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlara Yargıtay'ın 13.Hukuk Dairesinin bakacağı düzenlenmiştir.Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir....

          Davacı yargılama aşamasındaki beyanında, geçici olarak teslim edilen biçerdöveri iade etmek istediğini ancak davalı ile irtibat kuramadığını, satış bedelinin tamamını ödediğini ancak satışa konu biçerdöverin teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki resmi noter sözleşmesinin ve adi yazılı sözleşmenin geçerli olduğu davacının anılan sözleşmeleri dava tarihi itibariyle feshetmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya ibraz edilen 22.1.2010 tarihli noter sözleşmesi satış sözleşmesine konu biçerdöver ile ilgili olmamakla beraber, davacı adına tescil kaydının bulunduğu, dolayısıyla da resmi satışının yapıldığı anlaşılmaktadır....

            Taksit ödeneceği 11/07/2018 tarihinde vefat etmiş olduğunu, ölüm sebebi olarak hastane kayıtlarında kalp krizi yazıldığını, hayat sigortasından hayat sigortası rizikosu teminatı nedeni borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, tüketici konut kredi sözleşmesinden kaynaklanan hayat sigortası kapsamında borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı yüklenici aleyhine temlik (satış) sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, yapılan bu icra takibi dikkate alındığında, artık davacının seçimlik hakkını sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi yönünde kullandığının kabulü gerektiği, bu aşamadan sonra davacının kullanmış olduğu seçimlik haktan dönerek bir diğer seçimlik hak olan tapu iptâl ve tescil talebinde bulunmasının mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

              İcra Dairesinin 2014/12152 Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibine konulan 5 adet senet dikkate alınarak bu takibin iptaline, karar verilmiş; hüküm davalı KUŞADASI OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 30.03.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve takip konusu yapılan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....

                İle paket tur sözleşmesi yaptıklarını, tur süresince her bir davacı için 20 Euro üzerinden toplam 60 Euro .... tarafından sigortalandıklarını, hizmet bedeli olarak toplam 2.940 Euro ödediklerini, davalı şirketin taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle 7 gün 8 gece sürecek olan turun 3 günde türlü eziyetler verilerek sonlandırıldığını ileri sürerek, toplam 6.597,51 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, her bir davacı için 750,00 TL'den olmak üzere toplam 2.250,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Ltd. Şt.'nden tahsilini istemiştir. Davalı ... Ltd. Şt vekili, müvekkili şirketin kendi sorumluluğunu yerine getirdiğini, geziyi gerçekleştirecek olan ... Ltd....

                  UYAP Entegrasyonu