Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir....

Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez. Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca bağımsız bölümlerin ifrazı ve bu şekilde yeni bağımsız bölüm oluşturulabilmesi ancak tüm kat maliklerinin onayı ve mimari proje değişikliği ile mümkün olabilir. Bu nedenle ortaklığın giderilmesi davasında dava konusu taşınmazın bir adet bağımsız bölüm olması halinde aynen taksimin mümkün olup olmadığının tespiti açısından keşif yapılmasına gerek bulunmamaktadır....

GEREKÇE: Dava, bir adet bağımsız bölüm taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair yazılı şekilde karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/25 D.iş sayılı kararı gereğince hacizli taşınmazdan borçlu ve davalı T3 intikal edecek hissesi üzerindeki satışın İİK 121 Madde gereğince ortaklığın giderilmesi ve Gayrimenkulun satışı İçin İzin ve yetki verildiğini, fiili durumu itibarı ile, paylaştırma da mümkün olmadığından, gayrimenkul üzerindeki ortaklığın #âtış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Ünye Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26/11/2021 tarih 2019/640 Esas, 2021/1849 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davalı T3 dilekçesiyle; davacıya borcu olmadığını, borcu haricen ödediğini belirterek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmişlerdir. DELİLLER : HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; İİK'nun 121. maddesi gereğince alınan yetkiye dayanılarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, dava konusutaşınmazın aynen taksimi mümkün olmadığından, ortaklığın umum arasında açık arttırma yoluyla satılarak giderilmesine karar verilmiş davalı tarafça karar istinaf kanun yoluna getirmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur....

Buna göre ortaklığın giderilmesi davası içerisinde değerin doğru bir şekilde belirlenmesinin sonuca etkili olmadığı, davacının, davadan önce diğer mirasçılara başvuru şartının bulunmadığı, satışın paydaşlar arasında yapılması için tüm paydaşların bu hususta muvafakatinin bulunması gerektiği, muhdesat iddiası yönünden ise beyanlara göre yapıldığı belirtilen çelik kapı, yer döşeme, kombi vs faydalı masraf niteliğinde olduğu, dolayısıyla istinaf isteminin reddi gerektiği anlaşılmıştır....

Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez. Somut olayda; dava konusu tek taşınmazda ortaklığın giderilmesi talebinde bulunulduğu, taşınmaz maliklerinden T9 veraset ilamının sunulduğu, taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmıştır. Taşınmaz üzerindeki ortaklığın satılarak giderilmesine karar verilmesi ve bu karar kesinleşerek satışın talep edilmesi durumunda, taşınmazın satışa esas değeri satış sırasında satış memuru tarafından belirlenecek ve paydaşlara tebliğ edilecektir. Paydaşlar bu değerin doğru bir şekilde belirlenmediğini öne sürerek İİK 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz davası açabilirler....

Taşınmaz üzerindeki ortaklığın satılarak giderilmesine karar verilmesi ve bu karar kesinleşerek satışın talep edilmesi durumunda, taşınmazın satışa esas değeri satış sırasında satış memuru tarafından belirlenecek ve paydaşlara tebliğ edilecektir. Paydaşlar bu değerin doğru bir şekilde belirlenmediğini öne sürerek İİK 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz davası açabilirler. Bu durumda ortaklığın giderilmesine karar veren mahkemece taşınmaz üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak taşınmazın satış tarihine en yakın tarihteki değeri tespit ettirilecektir. Buna göre ortaklığın giderilmesi davası içerisinde değerin doğru bir şekilde belirlenmesi sonuca etkili olmadığı, yazılı taksim sözleşmesi bulunmadığı , istinaf isteminin reddi gerektiği anlaşılmıştır....

Taşınmaz üzerindeki ortaklığın satılarak giderilmesine karar verilmesi ve bu karar kesinleşerek satışın talep edilmesi durumunda, taşınmazın satışa esas değeri satış sırasında satış memuru tarafından belirlenecek ve paydaşlara tebliğ edilecektir. Paydaşlar bu değerin doğru bir şekilde belirlenmediğini öne sürerek İİK 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz davası açabilirler. Bu durumda ortaklığın giderilmesine karar veren mahkemece taşınmaz üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak taşınmazın satış tarihine en yakın tarihteki değeri tespit ettirilecektir. Buna göre ortaklığın giderilmesi davası içerisinde değerin doğru bir şekilde belirlenmesinin sonuca etkili olmadığı , istinaf isteminin reddi gerektiği anlaşılmıştır. Ortaklığın giderilmesi davasında satışa karar verildiği takdirde 27.01.1954 E 1 K 22 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca satışın üzerindeki tüm yükümlülükleri ile birlikte yapılması gerekir....

Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacılar vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İş bu ortaklığın giderilmesi davasının İİK 121. maddesine göre yetkiye istinaden açılan dava olduğunu, ilk derece mahkemesince diğer paydaşlarca ortaklığın giderilmesi davası açıldığı ve davanın kesinleşmiş olması nedeniyle iş bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddedildiğini, ortaklığın giderilmesinin bilineceği üzere nevi şahsına münhasır bir dava olduğunu, davanın niteliği itibariyle ve taraflarınca açılan davanın İİK 121. maddesine göre yetkiye dayalı olarak açılan bir dava olması nedeniyle de diğer paydaşlarca açılan davanın kesin hüküm olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğunu, iş bu davanın açılması ve devamında hukuki yararın bulunmadığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak müvekkillerinin alacağını tahsil etmesini bertaraf etmek adına satış işlemlerine devam etmediğini, bu nedenlerle müvekkillerince iş bu davanın devamında hukuki yararda bulunduğundan davanın reddinin...

UYAP Entegrasyonu